nazım hikmetnecip fazıl kısakürek'e 'sen alçak bir adamsın!' demesi ama akibinde necip fazıl'ın 'alçak,bir iltifattır,sen çukur dahi olamazsın!' demesi buna bir örnektir.
doğu roma elçisi: doğu roma ve batı roma ordularıyla ve daha bir çok kavmin ordularıyla nasıl baş edeceksiniz.
attila: sorun değil güneşin battığı yere kadar her yeri fethederiz.
Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş.
Vezir, Yavuz'dan cevap alacağı ümidiyle:
-Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:
-Ben de bilirim.
hakan taşıyan'ın kendisini arabeskin peygamberi ilan etmesinin ardından müslüm gürses'den yorum istenir
gazeteci:efendim hakan taşıyan kendisini arabeskin peygamberi ilan etmiş.
müslüm gürses:ııı ııı ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum...
Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrates, gayet sakin: Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum demiş.
ismail Dümbüllü sahnedeyken bir seyirci protesto etmek için sahneye hıyar fırlatıyor. Dümbüllü yere düşen hıyarı alıp kalabalığa dönüyor ve şöyle diyor: Beyefendi kartvizitini yollamış.
Osmanlı paşalarından, Öküz Ahmet paşa lakaplı bir paşa vardır. Bir gün bütün paşaların bulunduğu bir çadırda toplantıda bulunurken, çayırda otlayan münasebetsiz bir öküz, çadırın içerisine başını sokar.
Mööö, möööö der.
Çadırda bulunan bütün paşalar bıyık altından gülmeye başlar. Paşaların kendine malum lakaptan güldüğünü fark edince, paşalara dönerek.
Paşalar! Az önce içeri giren öküz ne dedi biliyor musunuz? O öküz bana dedi ki;
Yahu, hadi sen bizdensin...Peki bu Eşeklerin içinde ne işin var.
mehmet akif ağır hasta olup yatmaktadır. kapıdan kerli ferli bir ziyaretçi girer, "geçmiş olsun" der. akif saygısından doalyı hastalığına rağmen ayaklarını toplar.
hal hatır faslından sonra adam akif'e yönelir ve müşkülünü halletmesini ister: "hocam gök küşağının altından erkek geçerse kadın, kadın geçerse erkek olurmuş. "bu doğru mu ?" koca şair bu saçma soru üzerine yanındakilere muruldanır: "artık ayaklarımı uzatabilirim"
ingiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi'nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü varmış.
Davetten çıkınca, bir gazeteci sormuş:
- Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?
Gandi, hiç aldırmadan cevap vermiş:
- Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.
mehmet akif ersoy, mecliste konuşma yapmaktadir. sac sakal dagilmis, perişan bir haldedir. ordan bir vekil çıkar:
-şuna bak ayiya dönmüşsün.
-pardon, başka tarafa döneyim...
cem bey basında sizin hakkınızda karizmatikmiş diye söylentiler çıkıyor. size göre sizin karizmanız var mı? eğer varsa kaç cm?
cem yılmaz: valla karizma insanın içinde hissettiği bir şeydir. sen içinde kaç cm hissediyorsan benim de karizmam o kadar.
Keyifli iş zekası sohbetleri için isveçden Kayseriye gelen ikea'nın sahibi Kamprad, Sakıp Sabancı'nin evine misafir olur.Sohbet esnasında Kamprad,Sakıp Sabancı'ya:
Lassa, Toyotasa, Çimsa senin mi? demis. Sabanci evet demis. Bu söz karsisinda Kamprad yine sormus: Manisa, Fransa, Bursa da mi senin?
bir hayranı can yücel'e :
-sizin çok büyük bir hayranınızım*
+o zaman yatalım
- aşk olsun attila bey!!
+aşk da olacak tabi..
-------------------------
can yücel'e sorarlar hangi takımı tutuyorsunuz?
-ben ve hanım genelde benim takımları tutarız.
Mansiyon ödülü
Hava Yollarında yemek servisi zamanı. Hostes en öndeki adama kibarca gülümseyerek sordu:
- Yemek ister misiniz efendim?
Kendini lokantada zanneden yolcu servis masasına baktı:
- Seçeneklerim neler?
Hostes yine kibarca gülümseyerek seçenekleri sundu:
- Evet veya hayır.
***
3 üncü lük ödülü
Bir alışveriş merkezindeyiz. Yaşlı bir hanım tavuk reyonunda bir türlü istediği kadar büyük bir tavuk bulamayınca, onu izleyen reyon görevlisine söylendi:
- Bu tavukların daha büyük olmaları mümkün değil mi?
Görevli tonton teyzeye takılmadan edemedi:
- Mümkün değil teyze, onlar ölü.
***
2 nci lik ödülü
Kamyon sürücüsü 'dikkat, alçak köprü' ikaz levhasını fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. Olanca hızıyla üst köprüye bindirdi ve orada sıkıştı kaldı. Arkasında kilometrelerce araç kuyruğu oluştuktan sonra trafik/kurtarma ekibi nihayet geldi. Kurtarıcı işine başlarken polis de gözleri sıkışmış kamyonda, sürücüye yaklaşarak söze girmiş olmak için sordu:
- Köprüye sıkıştınız, he?
Sürücü canı burnunda homurdandı:
- Yo, köprü taşıyordum, mazotum bitti.
***
1 inci lik ödülü
Trafik kuralı ihlali yapan kimsenin çıkmadığı uzun bir nöbetin sonunda polis nihayet aşırı hız yapan bir aracı durdurdu. Sürücü camı açtı. Ruhsat ve ehliyetini uzattı. Polis ceza makbuzunu cebinden çıkarırken keyifle gülümsedi.
- Sizi bütün gün bekledim.
Sürücü nasıl olsa cezamı öyle ya da böyle çekeceğim rahatlığıyla, iç çekerek cevap verdi.
- Anlıyorum memur bey. Elimden geldiği kadar hızlı gelmeye çalıştım ben de.
Polis, dakikalar süren gülmesi kesilmeyince adama eliyle git, git işareti yaptı ve adam cezadan kurtuldu.
fransız elçi atatürk'ü ziyaret eder. fransa dan ona şu mesajı getirdiğini söyler;
-biz gelip hatay'ı alacağız, zorluk çıkarmayın.
atatürk ün üzerinde o anda gündelik kıyafetleri vardır. odasına gider. askeri kıyafetini giyer. elçinin yanına gelir. fevzi paşa ya telefon açar. hazır mıyız paşam der, hazırız cevabını alır. ve elçiye döner;