bugün

Britanya'lı diplomat felsefeci Edward Hallet Carra (1892-1982) göre tarihsel gerçekler (olgular) içine mızrak konmadan dik duramayan boş bir çuvala benzer. "Boş çuvalı dik tutan mızrak", tarihçilerin onlara yüklediği anlam ve önemdir. Yani, olguların nasıl bir sırada ve nasıl bir bağlamda ele alınacağına karar veren tarihçinin bizzat kendisidir. Dolayısıyla, tarihçinin kendini objektif (nesnel) görmesi ya da tüm olgulara yani tarihsel gerçekliğe vakıf olduğunu düşünmesi bir yanılsamadır.

ayşe hür'ün bu konudaki güzel yazısı için bakınız: http://www.izmirizmir.net...;file=article&sid=477
(bkz: tarih yoktur zaman makinası vardır)
(bkz: sex yoktur sexolog vardır)
çok doğru olmakla birlikte aynı şeyin felsefe versiyonu da nietzsche'den geliyor:

felsefe yoktur,yalnızca büyük felsefecilerin düşünmeekle geçmiş hayatları vardır.
'testere 2' şöyle der: 'tarih dediğin nedir ki, olabilecek durumları hesaplayıp yazacağız'.