tarihin bir kere yazıldığını, onun da 17 mayıs 2000'de galatasaray'ın uefa kupasını aldığı zaman olduğunu söyleyen tişört. bi tişörtten bu espriyi beklemezdim doğrusu. çok yaşasın!!
gsstoreun sayısını tam hatırlamıyorum ama galatasaray taraftarları tarafından dizayn edilen 50 civarı modeli nette ankete sunması sonucu birinci olan modeldir.
herkesin tarihi kendine dedirten tişörttür. bahsi geçen tarihten sonra ki ilk galatasaray-fenerbahçe maçından önce kendine güveni gelen gs'liler kaleye pota koyun demişler ama maçı fenerbahçe kazanmıştır. tarih yazdıklarını iddaa edenlere başka bir tarih yazdırmıştır fenerbahçe'liler.
daha yaratıcı şeyler bekliyorum gs store'dan mesela kupa sonrası ali sami yen'de açılan bir pankart vardı: "artık ne haliniz varsa görün" diye. al o yazıyı koy kupanın altına,bas t-shirte, hem ben saygı duyayım hem de satılsın kapış kapış.
gurur duymak bir yana benim gibi ortalama galatasaray taraftarlarını utandırması gereken tişörttür. şöyle bir daha bakın tişörtün üstündeki fotoğrafa;
arif erdem, bülent korkmaz, hakan şükür ve zannedersem ahmet yıldırım. sonuncusu haricinde diğer üçünün galatasaray'a hizmet ettiği yıl sayısını toplasak neredeyse yarım yüzyıl eder. ayrıca türk futbol tarihindeki hemen hemen her unutulmaz gecede bu üçlüyü bulmak mümkün. galatasaray'a hala hakan şükür gibi bülent korkmaz gibi adamlar gelmedi. arif ise öyle veya böyle kontenjandan giriyordu kadroya. belki de arif'in yüzü suyu hatta boğazlı kazağının hürmetine kazandık o kadar kupayı.
amma velakin bu üçlünün üçü de resmen galatasaray'dan şutlandı. bir tanesine bile jubile yapmayı çok gördü bu aciz yönetim. hal böyle olunca hala bu adamların başarılarından nemalanan, aynı başarıyı farklı kadrolarla yakalayamayan galatasaray yönetimine küfredesi geliyor insanın.
yani gurur duyulacak bir şey değil. fenerlileşmeyin.
galatasaray'ın, türk futbol tarihinin en büyük başarısını tisörte basma durumudur. maddi bir kazanç elde etmek ve kendi taraftarlarına bu gururu yaşatmak için güzel bir düşüncedir. ama sadece hatıra bazında... hatıra...
zamanında üç yıldız ellerinden kayıp gittiğinde formalarına abuk sabuk yıldızlar bastırıp şaklabanları özendiren bir formayla sahaya çıkan, tarih bir kere yazildi tişörtü'ndeki kupanin degil gercegini maketini bile göremeyecek olan* bünyelerin kıskandığı mı diyeyim artık ne diyeyim, bir tişört.
(bkz: biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu)
zamanında fenerin şampiyon olmasının ardından "ee kaliteli mal pahalı olur" felsefesiyle hareket edip, şampiyonlar ligi biletlerine uçuk fiyatlar çekip elde edlien gelirden -ki hatırlarsınız o seneyi, altı maçta sıfır puan almıştı avurpa'da doğan güneşimiz- daha akıllıca bi yolla elde edilmiş gelirdir.
yani diyorum ki siz başarıyı paraya mı dönüştürdünüz, yoksa taraftarı mı kazıkladınız.