kazanması çok da zor olmayan ama bitirmesi çok zor olan "tarih öğretmenliği" bölümünden diplomasını almayı başarabilmiş kişidir.
zira bir tarih öğretmeni kalın kalın kitapları okuyup,pek çok destanı,efsaneyi vs inceleyip grekçe,ingilizce,türk edebiyat'ını yeterli derecede gördükten sonra en önemlisi osmanlıca okuma ve yazmayı çok iyi seviyede öğrenir.
5 yıl boyunca mitolojisinden,arkeolojisine,sanat tarihinden,türk tarihine,yunan tarihine,eskiçağdan,yakınçağa ne var ne yoksa okur,öğrenir..
sonunda oh okul bitti der,mezun olduğuna inanamaz.
aslında her şey yeni başlıyordur ,sıra gelmiştir öğretmen olmak için kpss den 85 dolaylarında bir puan almaya.
5 yıl boyunca tarihi irdeleyen yeni mezun şahıs vatandaşlık,coğrafya,matematik,gelişim psikolojisi,ölçme değerlendirme ve türevlerinin çıkacağı en az 300 bin öğretmenin ve yaklaşık 17 bin tarih öğretmenin gireceği bir sınavda ter dökecek ve ben niye okudum diye kendini sorgulamaya başlayacaktır.
defalarca sınava girecek,yıllar geçecek sürekli kpss çalışmaktan kendi branşını unutacaktır.
17 bin talihsiz tarih öğretmeni arasından atanabilecek 372 kişi arasına girmek için psikolojisine bozacak ve sınavı belki kazanabilecektir.sonra eğer kopya çeken olduysa sınav iptal edilecek ve emekler çöpe gidecektir.
eğer şansınız hala yanınızdaysa sınavı yeniden kazanabilirsiniz..
sonra mı?
artık göreve başlamaya hazırsınız,ama hiç bir şey eskisi gibi değildir
çünkü tarihle ilgili öğrendiğiniz her şey sınava hazırlanmak için geçen sürede unutulmuştur,tekrar ders çalışıp çocuklara anlatmaya çalışırsınız.
ama hevesiniz zaten kalmamıştır,ideallarınızı geçen yıllar içinde çoktan belleğinizden silmiştir.öğrencilere karşı tahammülünüz kalmamıştır.
tüm bu çektiğiniz sıkıntının acısını bütün zorlukları aşıp oraya geldiğinizi bilmeyen ve yaramazlık yapan öğrencinizden bağıra çağıra çıkarırsınız.
oysaki öfkeniz o küçücük çocuğa değil sistemedir.
EĞiTiM FAKÜLTELERiNDE 5 YILLIK EĞiTiMiNi TAMAMLAYAN KiŞiLERiN ALDIKLARI YÜKSEK LiSANS DiPLOMASi iLE EDiNDiKLERi MESLEKTiR.
ANCAK MÜHiM OLAN FAKÜLTE BiTiRMEK DEĞiL,VAZiFEYi HAKKIYLA YAPMAK,TÜRK TARiHiNi EN DOĞRU BiÇiMDE ANLATABiLMEK,ÜLKESiNi SEVEN,UĞRUNA NiCE CANLAR VERiLEN TOPRAĞININ DEĞERiNi BiLEN GENÇLER,YENi NESiLLER YETiŞTiRMEKTiR.
HER ÖĞRETMENiN SORUMLULUĞU BU KONUDA ÇOK BÜYÜK OLDUĞU GiBi ÖZELLiKLE DE TARiH ÖĞRETMENLERiNiN DAHA FAZLA HASSASiYET GÖSTERMELERi GEREKMEKTEDiR.
birikimli insanlardır. eğer mesleklerini çıkarlarına göre değil de, genç beyinlere olanlara bağlı olarak olacakları aşılıyorsa, nesle geçmişi yaşatarak geleceğe hazırlayan kişidir. bugün düşündüğüm meslek olmasa, kesinlikle seçeceğim tek meslektir.
Mezun olalı 4 koca yıl geçti.. ikinci senemde bir kolej de öğretmenlik yaptım daha doğrusu yaptığımı sandım. Okul idaresi öğretmenlikten çok beni halkla ilişkiler kurmak için çalıştırmaya çalışınca mesleğimden soğudum. Mersin üniversitesi tarih mezunuyum. Evet bildiklerimi unuttum sadece osmanlıca metinlere bakıyorum arada bir. Bazen öğretmen olduğumu haftalarca unuttuğum oluyordu...
Ne yazık dimi 20 sene emek harca çoğu şeyden feragat et ve geldiğin nokta bu olsun.
Bugün ingilizce dersinin kendi için bir şey ifade etmediğini, hiçbir yerde kullanmayacağı bir dersi görmesinin neden zorunlu tutulduğunu anlayamadığını ve ingilizce yerine arapça öğrenmemizin daha iyi olacağını söylemiş öğretmendir.
o zaman din dersleri de seçmeli olsun aramızda ateist veya başka dinden arkadaş olabilir, hiç kullanmayacağı bir şeyi ona niye zorunlu olarak öğretiyoruz diyecektim ama sustum.
ne kadar iyi bir insan olsa da bozuk ve yanlış düşünceleri var.
dershane öğrencilerinin en çok sevdiği öğretmenlerdir. zira öğrenciler diğer derslerde formül'dü işlem'di uğraşırken tarih derslerde bir nevi boşalma yaşarlar. hele de öğretmen genel kültür sahibi ise o tarih dersinin bitmesi hiç istenmez.
yahya kemal ile bir tarihçi sohbet ediyorlarmış. konuşma esnasında babusaade geçmiş. tarihçi nedir bu?
yahya kemal:
Topkapı'da padişahın özel ikametgahına giden kapı..
konuşma devam etmiş redif kelimesi geçmiş, tarihçi:
nedir bu?
Osmanlıda ihtiyat birliği, sonradan cepheye gönderilen askerler. tıpkı yemen türküsündeki kışlanın önünde redif sesi varda olduğu gibi...
tarihçi hayranlığını gizleyememiş, üstat ben seni edebiyatçı biliyordum ama tarihi bilginiz muazzam..
yahya kemal:
evet evet demiş ben de sizi tarihçi biliyordum ama edebiyattan bayağı anlıyorsunuz.