birisine birşey anlatmaya çalışırken; ya anlamadığı ya da anlamak istemediği o an yaşanılan çaresizlik, bezmişlik, hayal kırıklığı arasında gidip gelen acaip duygu.
o nasıl bir duygudur ki hiçbir dilde karşılığı yoktur. dilinin ucundadır kimi zaman ama çıkmaz bir türlü. yoktur o duygunun sözcüğü, cümlesi, harfi, sesi...
bardağın elden çıktıktan sonra yer kabuğuna doğru yolculuğu sırasındaki o gergin bekleyiş. bardak kırılmaya doğru yol alır ve sen max payne'de sağ tıklayp oyunu slow motion oynuyormuşsun gibi izlersin bardağın saliseler arasında uzunca bir süre yere düşememesini.
şu anda ona karşı hissettiklerim.. aşk değil, beğeni değil.. arkadaşlık dostluk falan ı-ıh.. sevgi ama nasıl bi sevgi?? adamı görünce yüzüme nerden geldiği belirsiz bi gülümseme yerleşiyo falan.. anlam veremiyorum, fenalardayım sözlük!
herhangi bir rahatsızlıktan dolayı dengesini sağlayamayan insanın, topuklu ayakkabı giyen kızlara, paten kayan ya da bisiklete binen insanlara bakması... çok zor be sözlük, çok zor.
en sevilen ayakkabının çalındığı, en sevdiğiniz dedenizin öldüğünü öğrendiğiniz, aşık olduğunuz adamla asla olamayacağınızı anladığınız andaki gibi garip duygular...