"ölüm" akla gelene kadar yaşanan; ayrılık, kaybetme, ihanet, imkansızlık, yalan gibi durumların sebebiyet verdiği dramatik hislerdir.
(bkz: ölümden öte köy yok)
ölesiye sevdiğiniz birinin istemeyerek, zoraki bir durum yüzünden çok alakasız ve gereksiz biri ile evlenmesi, ve bu durumda sizin elinizin kolunuzun bağlı kalması, hiç bir şey yapamamanız. ve o evlilikten sonraki her gün, tarif edilemez acıdır bence, tarif edilmez, yaşanır, hissedilir sadece.
doğduğunuz ilk günden beri sevgisini içinizde hissettiğiniz, asla elinizi bırakmayacağına söz veren kişinin ortada hiçbir neden yokken sizi terk etmesi en iyi örneklerdendir.
çok severken hiç olmak, yok olmak, yitmek, bitmek belki de bitirilmek.. adam yerine konulmamak..duygularıyla oynanmak hatta kişiliğiyle oynanmak.. sonrasında aşka güveni kalmamak, karşı cinse güvenmemek..her dokunuşun, bakışın, sözün yalan olduğunu düşünmek....kendini eve kapatmak..bir daha aşık olmamacasına kalbini kapatmak..