en iyisini anneannem yapar, anneannem pişirir. bu gerçeği çocukken anemin yüzüne vurup terlik/trip yemişliğim vardır, ancak ben korkak gibi yaşayacağıma romalı gibi tarhana çorbası içerim dedim, terliğe kafa attım.
ninemle dedem bazen anlatırlar, 70 li 80 li yıllarda sabah kahvaltılarında içerlermiş. aromasını severim. akşamdan kalmışsa sabahları tekrar kaynatıp benim de içmişliğim olmuştur.
uşak, denizli, beypazarı, sivas, kahramanmaraş gibi yöresine göre değişmekle birlikte, çoğu kez buğday unu, haşlanarak püre haline getirilmiş nohut, kırmızı salçalık biber, domates, soğan, dereotu, ekşi yoğurt ve hamur mayası karışımı ile elde edilen ve günkurusu gibi güneşte kurutulup dövülerek hazırlanan un tarhanası; pişirilmesi esnasında bünyesine ilave edilen kıyma, sivribiber, tereyağı ve maydanoz gibi katkılarla birlikte dünya yüzünde bilinen çorbalar içerisinde besin değeri en yüksek olanıdır.
tum evi seferber etti, birinden sergi istiyor, bana uyan da serelim diyor, baska birinden bise istiyor. en sinir oldugum insan tipinin yapmamasi gereken, her bi bokunu al da in bise yapcak zaman artik !
Bu aralar anneannelerimiz teyzelerimiz tarafından tüm kış boyunca yenilmesi için Anadolunun bağrından kopup gelmiş sofralarimizda yer edinmiş bir corbamizdir. Her yörenin tarhanasi farklıdır. Tercihim içerisine köy ekmeği doğrayıp yediğim anneannemin geleneksel tarhanasidir. O tadı başka hiçbir tarhanada bulamamişimdir. Hazirlarina zaten elimi surmemişimdir. Yanında kuru soğan, zeytin, taze soğan yenilerek ya da içine yoğurt karıştırilarak da tuketilebilir.
Annem Maraşlı oldugundan, her k. maraşa gidişimizde 5-10 kilo aldıgımız aklınıza gelebilecek tüm kuruyemişlerle mükemmel uyum sağlayan bir yiyecektir. oralarda kimsenin evinde eksik olmaz güneşte bekletilmis yumuşak hali vardır birde firik denilir denenmesi gereken lezzetlerden diye düşünüyorum. yemeden ölmeyin.