annemin bana öğretmeye çalıştığı ve hiç bi yerde onun yaptığı gibi sarmısaklı yapılmayan, nanesi taze taze konulunca daha güzel olan bir çorba ki ağızlara tam anlamıyla layık(mayalanırken fazla belketilince daha ekşi oluyoki o daha da süper tat veriyo)
çorbaların arasında en doğal, en köy kokulu olandır. insana yaz tatillerinde gidilen köyleri, dallarından koparılan taze meyveleri, patika yolları, nine masallarını, yıldızlı geceleri, süt sağmaları hatırlatır ve hüzünlendirir.
tarhanayı bir tabakta suyla karıstırarak iyice erimesi saglanır. önce salcayı kavurur sonra bu karısımı ilave edip üzerine de su koyarak pişmesi beklenir. a tabi bu arada sürekli karıştırmak gerekmektedir. tarhana corbası işte bu şekilde yapılmaktadır. ***
bir keloğlan fiLminde padişahın kız komada...doktorlar çare bulamıyor...padişah ağlanıp sızlanıyor...oradan ah benim keloğlum keleşoğlum geliyor...kıza bir tarhana içiriyor...kız hoop ayakta...yani tarhana dermanı bulunmayan hastalıklara ii gelir...*...ayrıca çok kral bir çorbadır...babaannem çok ii yapar...
hasta çorbasıdır zanlımca.aylarca kıvrandıktan,üç farklı antibiyotik bitirdikten sonra bir sabah kupada içtiğim küçük köy tarhanası ile ayağa kalktığımdan,turp gibi olduğumdan söylüyorum.