Aktütün görüntüleri olduğunu öne sürdükleri video ile ortalığı ayağa kaldıran Taraf gazetesi çark etti. Görüntülerin koordinatlarında hata yaptıklarını açıklayıp, özür dilediler...
Özür dileme şekli ise Taraf'a yakışmadı. Medyaya farklı bir soluk getirdiğini iddia eden Taraf, özürü manşet yerine minicik bir kutu içinden yayınladı.
Gazetede yer alan özür notu şöyle;
AKTÜTÜN BASKINI GÖRÜNTÜLERiNDE HATAMIZ DA VARDI
"Aktütün'ü basan PKK'lıları izleyen insansız uçak görüntülerini seri halinde yayımladık. Her görüntünün altına tarihini ve karakola mesafesini yazdık. Bunlardan yalnızca 2 Ekimdeki görüntünün mesafesini bildirirken hata yaptık.
Baskından 27 saat önce baskına giden 20 PKK'lının sınırdan girişini gösteren görüntünün altına 16 ekim tarihli Taraf'ta "Aktütün'e bir kilometre mesafe" diye yazdık. Doğrusu "20 KiLOMETRE" olacaktı.
BiR KOORDiNAT KAYMASI YÜZÜNDEN YAPTIĞIMIZ HATA için okuyucularımızdan özür dileriz..."
olması gereken itiraftır.
basın özgürlüğü diye bağıranların duymasını istediğim ama manşette olmadığından kolay kolay duyulmayacak haberdir.
Basın özgürlüğü ülke yararına kullanılmalı.
Basın özgürlüğü diye savunulan şey, bir gün gelecek tsk'ya, kürt vatandaşlarımıza, kardeşlerimize düşman edecekse bizi bunun adı özgürlük olmamalı. ya da bazın özgürlüğü yalan haber de olmamalı.
Oyuna gelmeyin.
Her gün bir sürü amerikan askeri ırak topraklarında ölüyor, intihar ediyor. Kimin haberi var?
ülke batmış, bush çıkıp durumumuz o kadar da kötü değil diyor? ülke batmış nan daha ne olsun demiyor kimse.
Orda çıkıp bir gazete amerikan ordusu başarısız dedi mi bir kere.
Ya da battık ulan tüm bankalar battı diyene denk geldiniz mi?
Basın...
Basın özgürlüğü...
27 saat önce görülen pkk militanlarının karakola mesafesi 20 km. oysa bu mesafenin 200 km olduğu iddia edilmektedir.
ek olarak "itiraf" denen açıklamada "bizim de hatamız oldu" havası vardır, bu önceden dillendirilen iddiaların inkârını değil, devam ettiğini gösterir.
taraf ın hata yapmış olması tsk ın daha büyük hatalar yaptığı gerçeğini değiştirmez.
yapılan bu hatayı taraf gazetesine indirgemen büyük bir hata olur...
taraf'ta yayınlanan görüntülerden hareketle bizzat koordinatlardan yola çıkarak google earth'de incelediğim tüm görüntülerin aktütün'le alakası yoktur. hele bir tanesi 200 km uzakta çıkıyordu. o zaman manşetten büyük büyük puntolarla bir devlet kurumu olan tsk'yı yıpratabilecek nitelikteki haberini iyice kontrol etseydin diyesi geliyor insanın. hayır hiç bir haberinde hata yok, tsk ile ilgili haberinde mi hata var? kaldı ki o görüntilerin hiçbiri aktütün'le alakalı değildi. ayakta adam kandırıyorlar. bizim buna inanmak isteyen liberaller de zaten inanma eğiliminde. basın ahlakı denen bir şey vardır. eğer sen hayati bir belgeyi ortaya koyuyor, manşetlerden bunu insanlara duyuruyor ve sonradan ya pardon şurası yanlış olmuş diyorsan, senin samimiyetinden şüphe ederim.
ortalığı karıştırmaya vesile olan bir haberin aslında hatalarla dolu olduğunun itirafıdır. özür dileyerek güzel bir hareket yapmışlar. lakin çıkıp vık vık vık basın özgürlüğünden bahseden gazetenin şimdi şunu düşünmesi lazım: tsk'ya yapılan iftiraların insanlar üzerindeki etksini bu durum düzeltir mi?
tabi ki hayır.
evet, tsk hata yapmış olabilir. ne yazık ki bu hatalarla şehit de vermiş olabiliriz. bunu ordu kabul edebilir veya etmez bu ordunun bileceği bir iştir ki bence yapılan bir hata da varsa kabul ederler. çünkü bahsettiğimiz ordu aynı zamanda kendi komutanlarının baskın sırasında golf turnuvasında olduğu gereçeğini de kabul ettiğini bildirmiştir halka. yalnız orduya bok atanlar şimdi aynı objektiflikte taraf gazetesine de bok atabilecekler mi? mümkün değil gibi görünüyor.
basın özgürlüğü vardır, halkı bilinçlendirmek adına da sonuna kadar kullanılmalı lakin bu özgürlük halkı birbirine düşürüyorsa bunun adı özgürlük olamaz. bir ülkede var olan düzeni insanları birbirine düşürerek bozmaya çalışıyorsa bu özgürlük olmaz. bir nevi terördür; sosyal terör.*
şimdi sayın ahmet altan'a soruyorum: bu kadar muhalif olmaya değecek bir haberin hatalı olması karşısında tsk'dan özür diler nitelikte bir yazı yazacak mı?