değişimden acayip derecede korkan bir milletin ve onların büyük medya patronlarının mahsülüdür.
fazla geldi birader bu ülkeye taraf gazetesi. ne lan o öyle, tsk ile ilgili açıklar bulup yazan gazete mi olur, tsk'yı eleştiren medya mı olur, gazeteci mi olur, ne iş lan bu böyle rıfkı izah et. sırf mali sıkıntılar nedeniyle medyanın ağababalarının nefret duvarı ördüğü bir iktidar partisine, methiyeler dizmek zaman zaman, hiç böyle şey olur mu amk. iktidar partisini öven gazeteler bellidir bir kere, zaman , vakit falan filan. ezber belli. bozmayın beni. düşünmek istemiyorum.
hiç güzel işler yapan bir hükümete , herkesin çöktüğü bir dönemde, akıllı işler yapıyorlar denir mi azizim? kesin bu işin içinde bir yobaz kokusu var, kesin feto'nun işi bu, yoksa siksen bizden farklı düşünemez kimse, bunlar kesin vatan haini, vahdettin sütü emmiş yaratıklar. yoksa bunun izahı yok rıfkı yok.
son ntv olayına bakıyorum. kim haklı kim haksız çözemedim. çözülecek gibi de durmuyor. ntv'yi de severim, taraf'ı da o yüzden bir meyile de gidemedim. hani nefret beslediklerine haksız deme sistematiği var ya insanlarda, o yok bende işte, iki taraf da haklı olabilir, taraflardan biri yalan söylüyor da olabilir bu önemli değil.
ama önemli olan, taraf'a olan nefretin açıkca ortaya çıkmasıdır bu olayda. herkes ne kadar boku varsa ortaya çıkardı gördüğüm kadarıyla . tuvalet kağıdı falan hatta, ne kadar avamdır halbuki. ahmet altan'ın bi önceki gün tayyip erdoğan yazısından hemen sonra bu hönkürmelerin olması da işin ironik yanı. bıktıran ise ahmet altan ve vatan ve meme üçlüsü. kemalist tarafında en kötü yanı bir şeyi ömürlemesine sündürmesi vantuz gibi içine çekmesidir. baydı artık.
yani sonuç olarak, taraf bu savaşı ya da bu mücadeleyi, çoktan kaybetmiştir medya dünyasında. çünkü taraf'tır yahu. işin orospuluğunda değildir diğerleri gibi.
ben kemalist değilim dediler en başta. ordu bu ülkeyi sömürendir dediler. akp şu konularda fena değil dediler. ermenileri işe aldılar.
politika gazetesi oldular. insanların alışık olmadığı haberleri manşetten verdiler. küçücük bir kız çocuğu asker tarafından öldürüldüğünde, bunu sorgulayan da sadece ta kendileriydi günlerce.
yaşamın, insanın kutsallığının politikalar üstü olduğunu söylediler, söylüyorlar. bu yüzden saygıyı haketmeyecekler işte.
ama önemli olan bu değil tabi. önemli olan sabah uyandığımda gidip hemen bir alternatifimin olduğunu bilmem ve keyifle onu okumam. hiç olmazsa bunlara inanabilmem. bunu sağlamaları.
attığı birçok maşetin kolpa olmasından kaynaklıdır. zira çoğu kıçında patladı ama halan daha aynı şeyi yapıyorlar. s.kimize takıyor muyuz? tabii ki hayır!
akp destekli demokrasi şemsiyesinin altına sığınıp orduya çamur atmayı özgürlük, ezber bozma, demokrasi sayan the taraf ın başından beri bir saygıyı haketmediği durumdur. bu gazeteyi okuyan şahıs, ordu düşmanlığını demokrasi saymaktadır. bazı beynini aldırmış şahıslara göre taraf herşeyi ortaya saçmış, bilinmeyenleri yazmıştır. şu bilinmeyenlere bakınız; fethullah güleni bitirme planı diye ortaya attıkları belge sahte çıktı, ntv olayında yine iftira attılar. ve bunlar manşetten yargısız infaz şeklinde verilen haberlerdir. dolayısıyla taraf denen psikolojik savaş aygıtına saygı duyulması ancak bir hezeyandan ibarettir, bu, sözkonusu gazetenin bu ülkeye fazla gelmesinden değil, türk milletinin iftiracılara rağbet etmemesi ve onları hiçbir suretle içlerinde barındırmaması ile açıklanabilecek bir durumdur. birkaç ikinci cumhuriyetçinin kuran gibi okumasıyla ve tayyipçilerin destekleriyle zaten uzun soluklu bir gazete olamayacağı başından belliydi. bu halk bu gazeteyi sindirememiştir, durum budur.
amacı ve yaptıkları ne olursa olsun, sadece tek yöne çalışan bir yayın kuruluşuna saygı duyacaklar, saldırdığı tarafın karşısındakilerle sınırlıdır. bütün haberleri yüzde yüz doğru olsa da saygı duymam, duyanda da akıl aramam.
kaldı ki taraf saygı duyulması söz konusu olamayacak kadar komik bir gazete. amacı belli, emir aldığı yer belli, haberlerinin yönü belli, kaynak diye, belge diye gösterdikleri kağıt parçaları belli. bütün hatalarına da göz yumulur ama niyet ayan beyan belli. saygı duymayı geçelim de olsa olsa vakit gazetesinin 1.5 versiyonu falandır. feto amerika'da microsoft mühendislerine geliştirtmiştir.
sadece tek yöne çalışan bir türkiye medyası karşısında saygıdan sevgiden bahseden kapasitesiz yarım akıllıların saçmaladığı kavram.
edindiği belgeleri ortaya koyan resmi kurumların bile özür dileyerek haksız olduklarını belirttikleri bir olayda halen daha yarım aklı ve yetersiz bilgisiyle "bunlar fetocu hacı, abd'den emir alır bunlar aga" gibisinden kahvehane muhabbetinden ileri bir halt yiyemeyen çoluk çocuk için doğan yayınlarından milliyet çocuk dergisini öneriyoruz. hem zeka geliştirici...
ha bu arada şu sözlük'te iki gün klavye kullanmayı öğrenip şahsıma "tipik taraf okuyucusu" yaftası yapıştırmaya çalışan zerzevatın da ne hale geldiğini gördük. demek ki neymiş, aklının yetmediği şeylere bulaşmamak lazımmış. tamam taraf öyle taraf böyle ama karşılığında savunduğun mecra doğan grubuna bağlı bir kuruluş olunca dalga geçilmeye muhtaçsın güzelim, hadi canım...
(bkz: saygı) : 1.Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram 2.Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.
kaynak:tdk
burada ki sıfatların hiç biriyle en ufak bir alakası olmadığından dolayı yapılacak eylemdir.