Tapınak şövalyeleri papaya bağlı özel birliklerdi. Hafif ve ağır olmak üzere iki farklı birliklerden oluşuyordu. Bunlar genelde atlı olmakla birlikte ellerinde topuz veya uzun kılıç taşırlardı. Oldukça yenilmesi uğraş vericidiydiler. Ani baskınlarıyla meşhurlardı. Kudüs ü ele geçirdikten sonra yerli halka katliam yaptılar. ilk haçlı seferi kazanılırken payları büyüktü.
"Çoğunluk “bu zamanda şövalye mi kaldı” dese de genel kanı Tapınak Şövalyelerinin zamanımızda da çok etkin oldukları ve değişen tek şeyin artık üzerinde Kırmızı Haçlar çizilmiş zırhlarını giyip atlarıyla dört nala savaşa gitmek yerine “lacivert Armani takımlarıyla” bankaların yönetim kurullarından finans operasyonları yaptıklarıdır."
Örgüt demekte fayda var mı bilmiyoruz fakat bir zamanlar tarihi olgu içinde yer alan bu topluluk organize olarak hareket ettiği için örgüt niteliğine sahiptir. Şimdi olayların ilk başına inmeden önce hemen şunu belirtmekte fayda var. Tapınak şövalyeleri papanın emri ile özel olarak eğitilmiş donanımlı askerler olarak tarih sahnesine giriş yapmışlardır.
Elbette bu askeri grup normal askeri gruplardan çok farklıydı. Sadece kılıç kullanmak değil, kimya, mühendislik, zanaatkarlık gibi bir çok eğitim almışlardır. Her durumda bu askeri grubun her alanda donanımlı olmak için eğitildiğini söylemek mümkün. Elbette bu eğitim boş yerede değildir. Sonuç olarak bu askeri grubun papa tarafından haçlı seferlerine öncülük etmesi için görevlendirildiği bilmekteyiz. ilk haçlı seferleri sonrası aslında sonrası değil haçlı seferlerinin en kırbaçlı dönemlerinden biri olarak adlandıracağımız zamanda Kudüs çevresinde toplu katliamlar yapmışlardır. Elbette ki bunları da tapınak şovalyelerinin lordlarının tuttuğu kaynaklardan öğreniyoruz. Şuan viyana gibi büyük kütüphanelere sahip yerlerden bunları görüyoruz. Toplu katliamlar sonrasında tanıştıkları yahudi hahamlarının desteği yada anlaşmaları ile bölünmeler yaşamışlardır. Bir grup süleyman tapınağını korumak amacını seçmiş, bir grup ise papaya bağlılığını devam etmiştir..
Fransiz soylusu Hugues de Payen tatafindan 1119 da 9 sovalyeden kurulmus kudusteki hacilari korumak icin. Kurulduktan 10 yil sonra da katolik kilisesi tarafindan resmi olarak taninmis. Bankacilik olaylariyla falan hacilara kolaylik saglamislar.
Hacli savaslarindan sonra tarikata borcu olan fransiz krali kafirlik ve escinsel suclaei iddiasiyla papa 5. Bilmemneye baski yapip tarikati 1312 de yok etmis mal varligina el koymus. Tarikat uyeleri yakilarak oldurulmus. Son olarak da 1314 de Jacques de Molay ve tarikat uyeleri kaziga baglanarak yakilip idam edilmis.
Birinci hacli seferlerinden sonra bircok haci kutsal yerlere giderken soyulup oldurulduler. Fransiz soylusu ve arkadasi godfred de bu tarikati kuruyo. Kurarken hacilara yardi amacli kurduklari icin de kudus kralindan destek istiyolar onlar da zeytin daginda bi tapinak veriyo bunlara. Finansal bi gelirleri yok tamamen bagislara bel baglamis halde bekliyolar.
Bu durum cok uzun surmuyo kurucu sovalyelerden birinin yegeni bi konferansta papayla konusup durumu anlatiyo. Papa da yazdigi bi fermanla bu tarikatin vergi vermeden her yerde rahatca hareket etmesini sagliyo. Bu sekilde daha da buyuyen tarikat onemli basarilar elde ediyo. Cek sistemi olusturuyolar. Mesela avrupada parayi yatiran bi haciya sifreli bi mektup veriliyo o da kudise gidince o kodlarla parasini ordan alabiliyo.
Fransız Soylusu Hugues de Payen tarafından 1119 civarında Kudüs'te Hıristiyan hacıları korumak için 9 şövalyeden oluşan bir grup kurdu. Katolik Kilisesi tarafından resmî olarak 1129 yılında tanınan tarikat kısa zamanda güçlenmiştir. En güçlü zamanlarında askerî varlıkları 20.000'i bulmuştur, fakat bunların sadece yüzde 10'u tarikata bağlı şövalyelerdi. Tarikatın ömrü Haçlı Seferleri'yle eş olmuştur.
hakkında çok fazla söylenti vardır. en ilginçlerinden biri fransız ihtilali sonrası tahtan indirilen kralın kesik başını kapan bir elemanın ''jacques de molay, intikamın alındı'' diyerek bağırması, tapınak şövalyelerinin son lideri, zamanın fransa kralı tarafından önce kazığa geçirtilmiş sonra da yaktırılmış j. de molay'a gönderme yapmasıdır. bunlar rivayetlerdir. ancak haklarında kesin bilgiler de bulunmaktadır.
12. yüzyılda avrupadan kudüs'e ziyarete giden hıristiyan hacılar bu yolculuğunu güvenli bir şekilde yapamıyorlardı, birçok hacı soyuluyor veya katlediliyordu.
işte bu durumu değiştirmek için iki şövalye zamanın kudüs kralına da danışarak hıristiyan hacıları korumak için böyle bir yapılanma yarattı. karargah olarak da mecdid-i aksa seçildi. ilk zamanlarda şövalyeler gerçekten fakir insanlardı ve tamamen bağışa ve yardımlara dayalı bir maddi durumları vardı.
daha sonra papa tarafından resmiyete kavuştular ve o zamandan sonra da maddi ve askeri olarak güçlendiler, tek başlarına bir kuvvet oluşturdular. haçlı seferleri sırasında gerek avrupa kralları gerek papa kendileriyle anlaştı. ve haçlılarla haliyle beraber hareket ettiler.
bu sırada tarikat üyeleri hakkında da çeşitli fısıltılar oluştu. bunlardan en bilineni tarikat üyelerinin eşcinsel olduğu ve aslında hıristiyan değil sapkın bir inanca ait olduklarıydı. öte yandan gerek fransa krallığı gerek papalık şövalyelerin gücünden rahatsız oldu. tapınak şövalyleri yasadışı ilan edildi bulundukları yerde öldürüldüler.
son üstad jacques de molay'ın 1314'de yakılmasının ardından resmi olarak ortada gözükmüyorlar.
hz.süleymanın sırrını bulamadıkları için.tefecilik,bankerlik gibi yeni para kazanma yolları keşfetmişlerdir.zaten paranın amına koyduklarından dolayı fransa kralı güzel filipin dikkatini çekmişler ve oha parayı da karıyı da bunlar götürüyor ben şunları bi cuma günü zikeyim demiştir.13.cuma olayı bunların yakılma gününden gelir.
hz süleymanin cok önemli sirrini elde etmis ve bununla avrupada hatiri sayilir bir mülk sahibi olmus ve daha sonra vatikan tarafindan belalarini bulmus ama geriye pis ideolojilerini günümüze kadar tasimayi basarmis hasta ruhlu kisiler .
meryem'in kocası isa öldükten sonra, onun çocuğunu da alarak kudüs'ten fransaya yerleşmesi ve orada fransız kraliyet ailesinin temellerini atmasına önayaklık edişinden söz edilir. haçlı seferleri sırasında bir avuç fransız elit tarafından kurulan örgütün, tüm mottosu bu aileyi korumak üzere kurgulanmıştır.
tapınak şövalyeleri hıristiyan orduları kudüse e girdiğinde, süleyman mabedi altında bir şey bulmuşlardı. bu ya kutsal kase, ya da paraydı.
zira, geri dönüşlerinde, kutsal kase'Nin meryem olduğunu söyleyen demeçleri olduğu gibi fevkalade zenginleşmişlerdi. hatta, avrupa'da banker pozisyonunu alan bu kişiler, dönem fransız kralına bile borç vermişlerdi.
tapınak şövalyeleri, ya vatikan'ın kabul etmediği gizil bir şey bilişlerinden, ki bu, isa'nın magdalalı meryem'le evli oluşu veya sürekli artan siyasi otoriteleri sebep, büyümeden borçlu kral tarafından ispanya'da ortada kaldırılmışlardı.
kendilerinin dünya üzerindeki farklı ülkelere sızışları; bu ülkelerin milli felaket dönemlerinde, karmaşık hallerinde,"yardım maskesi" altında, olduklarından farklı görünerek gerçekleştiği şeklindedir. bizde de, konuşlanmaktadırlar. ülkeye girişleri de, 99 depremi esnasında yardım kisvesi yordamı ile olmuştur.
1380'de papa emri ile yokedilen ve bacakları çaprazlanarak gömülen haçlı seferleri oluşumu güçlü tarikat. avrupayı yönetirken, bir anda katolik kilisesinin gazabına uğramışlardır.
kilise tapınak şovalyelerini aforoz ettikten sonra kaçıp kurtulanların günümüze kadar yaşadağına dair izlenimler vardır. hatta bununla ilgili bir çok kitap yazılmıştır. kutsal kaseyi koruduklarını söylenir.
sanal ortamdaki bir avuç ergenin elinde düşmüş tarikat. gerçekte çok önemli misyonları üstlenmiş bir tarikat idi. şimdi ise gruplarına girdiğiniz zaman medieval 2 total war'dan falan bahsediyorlar.