Hemen her şey. Yeterki çakralarınız açık olsun, fırsatları kollayın.
Biraz önce bir cafede kahve içerken yan masama 2 tane kız oturdu. Siparişlerini verdiler, telefonlarını şarja taktılar. Güzel olanı bana bakacak şekilde oturuyordu ve elinde antalya Barosu yazan bir dergi vardı, açıp başladı okumaya. O dergiyi okurken ben de bir güzel derginin ön ve arka kapağını inceliyordum. Bunu farkeden kız 2 dakika sonra bana dönüp;
- avukat mısınız?
+ dergiciyim. (Yalan)
- öyle dergiye bakınca avukat zannetmiştim.
+ kendime öyle bir eziyeti yaşatacağımı zannetmiyorum. (Sırf neden ya falan desin de muhabbet kapanmasın)
- neden ya? (Tam düşündüğüm gibi)
+ sürekli suçlu insanlarla vakit geçirmek zor bir şey.
- aralarında masumları da var. Biz de masum insanları savunuyoruz.
+ buna kesinlikle eminim.
- hangi dergide çalışıyorsunuz?
+ artık dergicilik yapmıyorum. Bilirsin, maddi kaygılar. Ama onların hepsi birer eski sevgililerim gibidir. Ne olursa olsun görünce merak edersin ve bakma ihtiyacı hissedersin.
- bak bu benzetme çok iyiydi şey..
+ alkolik.
- buse ben de çok memnun oldum, bu da arkadaşım Didem.
Aralarda biraz daha diyalog vardı ama toparlayarak yazdım. Özetle rahat olun içinizden geldiği gibi davranın yeter.
Geçen haftasonu bizim inşaata gittim, babam bir kaç evrak unutmuş, başlarına bir şey gelmesin diye. Evrakları alıp çıktım, yan taraftaki esnaflarla sohbet ediyorum. Yukarıdan iki kız geliyor, öyle böyle değiller. Git gide yaklaştılar ve;
Deyip 2-3 adım attılar. Pek bir şey çıkmayınca; (sıradan adres sormaca, ne çıkabilir ki zaten?)
+ ama Oraya damsız almıyorlar.
- Nasıl yani anlamadım?
+ damsız diyorum. Almıyorlar.
Duraksadılar, gülmeye başladılar. Şansımızı deneyelim deyip gittiler. Aradan 15-20 dakika geçti geri geldiler, bu sefer aynı yoldan yukarı çıkıyorlar...
- ben size damsız almazlar demiştim (sırıtarak)
+ hahaha. Aldılar da bomboştu çıktık.
- daha canlı yerler biliyorum. Biraz soft ama ilginizi çekerse önerebilirim. Oraya da damsız almıyorlar ama, kendimden biliyorum ehehe.
+ o Zaman siz de gelin. Yani hem bizi götürün hem siz de gelin hem öyle götürüp geri dönmeyin şey gibi...
- hay hay. Bu Arada ben alkolik.
+ biz de ceren, ipek. (Yürümeye başlarlar) Ya biz aslında daha çok lara, Fener falan takılıyoruz bu sefer değişiklik ols...
Ve olaylar gelişir...
Devamını yazmak istemedim çünkü o başka bir başlığın konusu.
Dikey geçişle Ege'ye yeni başladığım yıllar. Bir kız var öyle böyle güzel değil, ünü fakülte sınırlarını aşmış. Fransız'lara benziyor, zarif bir parça. Haliyle arkadaş ortamında bu kız Hakkında konuşulurken 'ben onunla tanışırım yaa' temalı gereksiz bir yükselme yapmıştım. Artık mecburen tanışmak zorundaydım, yapamadı dedirtemezdim.
3-5 gün sonra vizeler başladı. Sıralara oturduk o günün sınavının başlamasını bekliyoruz. Başrol kızımız içeri girdi, benim ön çaprazımdaki sağ masaya oturdu. Masanın üstündeki kalemi yavaşça aşağıya koydum, usulca yanına yaklaşıp;
- pardon. Dikey geçişle geldiğim için bugüne kadar tanışamadık ama sen fazla kalemi olan birisine benziyorsun. Varsa sınav sonuna kadar talep edebilir miyim?
+ tabi ki, bir tane olması lazımdı.
Teşekkür edip sırama oturdum. Ama böylesi olmamıştı, yani bu muhabbet bana yetmezdi. Sınav başladı, 15 dakikada bitirmeme rağmen sınıftan çıkmadım. Çünkü kalksam kalemi geri vermek zorundayım, vermesem kalemin üstüne yattı olurum. Önce onun çıkmasını bekledim. 15 dakika daha sonra Sınavını bitirdi, kağıdını verip kapıya yöneldi. Hesaplarıma göre sınıftan çıkıp tuvalete gitmesi, ihtiyacını görmesi, makyajını tazelemesi derken 7 dakika sonra fakültenin kapısında olacaktı. 6 dakika daha içeride bekleyip kağıdı teslim ettikten sonra kalan 1 dakikada kapıya varmak için hareketlendim.
Tahmin ettiğim gibi kapıdaydı. Yanmayan çakmağı ile sigarasını yakmaya çalışıyordu. Çakmağımı çıkarıp;
- sanırım ateşe ihtiyacınız var.
+ ah, çok teşekkürler.
- kalem için de teşekkür ederim, uğurlu geldi sanırım, Sınav güzel geçti.
+ sizde kalabilir.
- lütfen, ben kaybederim, sizde kalsın. Bu arada birini beklemiyorsanız çay, kahve bir şeyler ikram edebilirim.
+ neden olmasın, teşekkürler.
- ben alkolik.
+ memnun oldum, ben de gizem.
Gereksizdir. Bahane ileri surerseniz tanistiginiz kisinin bir mal olmadigini varsayarak soyluyorum, bunu fark eder ve siz alengirli bir tip olarak beynine kodlanirsiniz. Durustluk. Neydi durustluk. Pantolonun pacalarindan iceriye tasaklara dogru esen serin bir ruzgardi, durustluk. Yani sacma sapan bahanelerle komik dusmeyip, herhangi bir konudan muhabbete girip kendini muhabbetin akisina birakmak en iyisidir. Hatta adini falan da sormayin muhabbet iyi olursa o soracak zaten. Eminim lan o soracak. Ve sonunda tanismis olacaksin.