bakınız bu benimdir. kullandığım bir sürü hesapla insanları dinliyorum bi çıkış yolu arıyoruz ve ben onları tanımasam da kalbimiz bir şekilde dertleşiyoruz. çok iyi geldiğinide söylüyorlar.
genelde sözlükte yaptığımdır. tanımadığın olunca yargılanma korkun olmuyor belki de. ayrıca böyle dert anlata anlata ve dinleye dinleye çok güzel insanlar tanıdım. tişikkürler sözlük.
Şehirler arası bir otobusteydim. Yanımda oturan kızla birbirimize isimlerimizi falan sorduk ama istediğim şey muhabbet etmek değildi aslında. Ne olduysa kız başladı sıkıntılarını falan anlatmaya. Her şeyi anlattıktan sonra da "seni tanımadığım için içimi sana böyle rahat döktüm" dedi. Ama eminim rahatlatıyordur.
Bir bakima mantikli ama siz dinlememe ve unursamama ihtimali yuksek.
Eger gercekten ilgili bir dinleyici ise insani gercekten rahatlatan ve olaya distan degerlendirmesini saglar ve bence en iyi yani o insan hayatinizda degil ve bir daha iletisime girmiyeceksiniz. Bunun rahatli daha baska.
Yıldızlara bile içimi döktüm. Hatta anlatmak için ses kayıt günlüğü bile tuttum. Çünkü kimse senin derdini önemsemiyor. Anlatırsın sadece sana tepki verir ve olay orda kapanır. Ama o dertle boğuşan sen olursun. Onu çözecekte sensin. Kendinle yüzleşmeye korktuğun için başkasına anlatma ihtiyacı duyarsın. O yüzden kendinize saklayın.
Temiz iştir. Neyin ne zaman olacağı belli değil. En yakın dostum diye anlatırsın adam arkadan kuyu kazar bum sır mır ortadan kalkar. Başıma geldi bir daha aynı hataya düşmem. Zaten hayatta yalnızsın senden başkası çözüm getiremez sorununa mantıklı düşün ve sonuca kolayca var.
hızlı para kazanma yollarında "arkadaş arama şirketleri istediğiniz tipte ve huyda paralı arkadaş ayarlıyorlar. bu kiralık arkadaş siz olup hızlıca para kazanabiliyorsunuz diyor" bunu okuduktan sonra elini çabuk tutmak gerek arkadaşlar çünkü tanımadığınız biriyle konuşmakta artık parayla olacak.
Tanımadığına içini dökmenin çok anlamlı olmadığını düşünüyorum. Tek taraflı bir iç döküş ise eğer, sırf rahatlamak için dökülmesi elbette bir faydadır. Ancak burada reaksiyon almak ve karşılıklı çözüm üretmeye çabalamanın daha önemli olduğunu düşünürüm. Bu ise tanımayanla yapılacak iş değildir zannımca.
Tanıdıklarım, özellikle üniversite yıllarındaki arkadaşlarım (kız erkek ayrımı olmaksızın) yıllarca gelip bana içlerini döktüler. Bunda benim iyi bir dinleyici olmam ve sırlarını etrafta ifşa ediyor olmamamın verdiği güven elbette önemlidir. Daha da önemlisi ise aktif dinleyici olmaktır.
- vah vah!
- öyle mi? Gerçekten mi?
- hadi canım!
- yapma bee!
- seni anlıyorum.
- elbette sen haklısın!
Gibi içi boş reaksiyonlardan öte, gerçekten bir aktif dinleyicilikten bahsediyorum.
Kişiyi tanıyor olacaksın. içinde bulunduğu durumu tanıyor olacaksın. Ayrıntıları ondan öğreniyor olacaksın. Onun iç daralması, üzüntü ve saplantı gibi hallerde bulunuyor olması sebebiyle göremiyor olması muhtemel çıkış yollarını görebiliyor ve çözüm önerileri geliştirebiliyor olacaksın. Dahası onun adına iyi olduğuna inandığın doğruları ona anlayabileceği şekilde ifade edeceksin.
Karşındaki bazen kızgın olacak. Bazen üzgün olacak. Bazen ağlıyor olacak. Bazen akıl ve mantığını devre dışı bırakmış ve saplantı ve önyargılarının esiri olacak. Ama senin onu dinlediğin gibi, onun da seni dinlemesini sağlıyacaksın. Doğru damarı bulup oradan gireceksin mevzuya.
Böylece tek taraflı olmayan bir iletişim sağlamış olacaksın. Peki bu kadar zahmete niye giriyor olacaksın?
Ona değer veriyorsundur. Senin nazarında kıymetlidir. Bencil değilsindir, başkasının mutluluğu senin mutluluğundur. Küçücük bir faydan dokunuyorsa mutlu olacaksındır.
bu sabah 'ya tanımadığım birine bi içimi döksem' diye düşündüm bu başlığı göreceğimeymiş. 4 yıl evvel üniversite 2. sınıfta mıydım neydim. (bi hayli ergen bir hikaye ama azıcık hüzün barındırıyor) işte boyumdan büyük dert edindiğim yıllardı. hakikatten düşününce ürperiyorum onca şeyi nasıl yaşamışım da bu zamana gelmişim diye. neyse okula gitmek yerine tek başıma bira içmeye gittim Taksim'e. saat 15:00 suları. bi kuytu sokağa girdim tatlı bi pub buldum dışarı oturdum söyledim 50'liği tıktık içiyorum. bi kız beni görmüş bana anlat neyin var dedi ben de söküldüm. oturduk birlikte içtik ettik bir rahatladım bir rahatladım anlatamam. kızcağız anlattığım şeyler karşısında nötrdü neyse velhasıl kelam iyi gelir. tavsiye ederim.
Arkadas aile vs vs bir yere kadar icini dokersin. Lakin yabancı biri oyle değildir. Anlat gitsin nasılsa yabancı. Yıllardır kişinin yabancı biriyle dertleşmesinin daha sağlıklı olduğunu düşünürüm. Bazen bir şarapçı bazen bir sözlük yazarı.