karşılıklı hiçbir çıkar gözetilmediği için bilse ne olur bilmese ne olur diyeceğiniz kişiye içinizi dökmektir. tanıdık birisine dökmeye göre daha kolay bir eylemdir.
Objektif ve daha doğru bir yorum isteyebilirsiniz mesela. Kimsenin diyemediği şeyleri size söyleyebilir tanışmadığınız bir insan. Güzel şeydir. Ben buraların güzin ablası olmuştum bir ara.
normal durumdur, yoldan geçen herhangi birine tüm hayatımı anlatabilirim. kimi delilik diyor, bipolar olmak böyle bi şey olsa gerek.
benzer diyalog behzat ç'de geçiyordu.
Arkadas aile vs vs bir yere kadar icini dokersin. Lakin yabancı biri oyle değildir. Anlat gitsin nasılsa yabancı. Yıllardır kişinin yabancı biriyle dertleşmesinin daha sağlıklı olduğunu düşünürüm. Bazen bir şarapçı bazen bir sözlük yazarı.
bu sabah 'ya tanımadığım birine bi içimi döksem' diye düşündüm bu başlığı göreceğimeymiş. 4 yıl evvel üniversite 2. sınıfta mıydım neydim. (bi hayli ergen bir hikaye ama azıcık hüzün barındırıyor) işte boyumdan büyük dert edindiğim yıllardı. hakikatten düşününce ürperiyorum onca şeyi nasıl yaşamışım da bu zamana gelmişim diye. neyse okula gitmek yerine tek başıma bira içmeye gittim Taksim'e. saat 15:00 suları. bi kuytu sokağa girdim tatlı bi pub buldum dışarı oturdum söyledim 50'liği tıktık içiyorum. bi kız beni görmüş bana anlat neyin var dedi ben de söküldüm. oturduk birlikte içtik ettik bir rahatladım bir rahatladım anlatamam. kızcağız anlattığım şeyler karşısında nötrdü neyse velhasıl kelam iyi gelir. tavsiye ederim.
Tanımadığına içini dökmenin çok anlamlı olmadığını düşünüyorum. Tek taraflı bir iç döküş ise eğer, sırf rahatlamak için dökülmesi elbette bir faydadır. Ancak burada reaksiyon almak ve karşılıklı çözüm üretmeye çabalamanın daha önemli olduğunu düşünürüm. Bu ise tanımayanla yapılacak iş değildir zannımca.
Tanıdıklarım, özellikle üniversite yıllarındaki arkadaşlarım (kız erkek ayrımı olmaksızın) yıllarca gelip bana içlerini döktüler. Bunda benim iyi bir dinleyici olmam ve sırlarını etrafta ifşa ediyor olmamamın verdiği güven elbette önemlidir. Daha da önemlisi ise aktif dinleyici olmaktır.
- vah vah!
- öyle mi? Gerçekten mi?
- hadi canım!
- yapma bee!
- seni anlıyorum.
- elbette sen haklısın!
Gibi içi boş reaksiyonlardan öte, gerçekten bir aktif dinleyicilikten bahsediyorum.
Kişiyi tanıyor olacaksın. içinde bulunduğu durumu tanıyor olacaksın. Ayrıntıları ondan öğreniyor olacaksın. Onun iç daralması, üzüntü ve saplantı gibi hallerde bulunuyor olması sebebiyle göremiyor olması muhtemel çıkış yollarını görebiliyor ve çözüm önerileri geliştirebiliyor olacaksın. Dahası onun adına iyi olduğuna inandığın doğruları ona anlayabileceği şekilde ifade edeceksin.
Karşındaki bazen kızgın olacak. Bazen üzgün olacak. Bazen ağlıyor olacak. Bazen akıl ve mantığını devre dışı bırakmış ve saplantı ve önyargılarının esiri olacak. Ama senin onu dinlediğin gibi, onun da seni dinlemesini sağlıyacaksın. Doğru damarı bulup oradan gireceksin mevzuya.
Böylece tek taraflı olmayan bir iletişim sağlamış olacaksın. Peki bu kadar zahmete niye giriyor olacaksın?
Ona değer veriyorsundur. Senin nazarında kıymetlidir. Bencil değilsindir, başkasının mutluluğu senin mutluluğundur. Küçücük bir faydan dokunuyorsa mutlu olacaksındır.
hızlı para kazanma yollarında "arkadaş arama şirketleri istediğiniz tipte ve huyda paralı arkadaş ayarlıyorlar. bu kiralık arkadaş siz olup hızlıca para kazanabiliyorsunuz diyor" bunu okuduktan sonra elini çabuk tutmak gerek arkadaşlar çünkü tanımadığınız biriyle konuşmakta artık parayla olacak.