kız arkadaşımın kankası gelecek ziyaretimize, zaten dilinden düşürmez de, bir gün kankasının başından geçenleri paylaştı benimle.. kanser denen illetle savaşmış arkadaşı.. genç yaşında türlü acı çile çekmiş, sadece kanser değil çektiği ama o hastalık çok yormuş.. malum genç yaşta birinin "özellikle bir kadının" hastalıkla savaşması bir yana, hastalığın fiziksel etkilerine maruz kalması da çok acıdır.. arkadaşının gelmesine yakın beni defalarca uyardı "ne olur, kanserden falan söz etme, hatta o kelimeyi bile kullanma.. hastalığı geçti ama o lafı duyunca çok kötü oluyor kız" diye.. neyse arkadaşımızı karşıladık.. bulunduğumuz yerin tarihi güzelliklerini gezdirdik, eğlendik.. bir kahve molası sırasında söz açıldı ailelerden.. bende babamın bazı huylarından söz ederken tabir bu ya "kanser eder insanı" diye bir laf çıktı ağzımdan.. saliseler içinde yaptığım şeyin farkına varsam da o söz ağzımdan çıkmıştı.. kız kahve fincanını elinden bıraktı.. bozuntuya vermemeye çalışsa da yüzündeki o ifadeyi görünce kahroldum.. daha o gün tanışmıştık ve o kadar uyarıya rağmen istemeden de olsa çok hassas olduğu bir yerden vurmuştum onu.. kalbini mi kırmıştım, yarasını mı deşmiştim bilmiyorum ama hem sevgilimi hemde onun en yakın arkadaşını o an çok üzmüştüm..
not: itiraflar başlığına da yazılabilecek bir entry oldu ama buraya kısmetmiş..
bir daha karşılaşma ihtimali varsa kötüdür. bir daha karşılaşma ihtimali yoksa pek umursamayabilirsiniz. ama siz siz olun kimsenin kalbini kırmayın. risk almayın.