niğde ilin de askerlik yaptım. jandarmaydım. bir gün, ölüm haber geldi santral telefonuna(santralciydim). hemen il jandarmaya bildirdik. olay yeri inceleme arabası ve bizim ilçe jandarmadan bir ekip, olayın olduğu köye gittik. manzara içler acısıydı.. hala dün gibi hatırlıyorum.
yaklaşık 9-10 yaşlarında bir çocuk traktör ve biçerdöver(sanırım adı buydu , olmayabilir de) demirler arasında ki dişliye boynunda ki atkısını kaptırmış. atkı boynundan çıkmamış, dişli döndüğü için atkıyla beraber çocuğu da çekmiş. yani öyle bir manzaraydı ki size anlatmam mümkün değil.koca dişli önce atkıyı sarmış etrafına sonra çocuğu parçalayarak sarmaya başlamış. geldiğimiz de çocuk dişlinin etrafına sarılı haldeydi ve sadece bi bacağının dizden aşağısı ve bi kolunun dirsekten aşağısı sağlamdı. geri kalanlar kanlı bir şekilde sarılıydı, kıyma gibi olmuştu, yerler organ parçaları ve kandı. onu oradan biz zavallı askerler çıkarttık poşete koyduk alıp götürdüler.
gözümün önünden halen gitmiyor. bu kadar vahşet dolu bir ölüm hiç görmemiştim gerçek hayatta.
şaşkınlık halinde tanık olunan ölüm hadiseleridir.
bir gün kuzenler arabayla avm avm gezerken yolun diğer tarafının kapalı olmalı ki araçlar gelmiyordu., belli ki kaza vardı. az daha ilerlediğimizde yerde yatan çingene bir ablayı gördük durumu pek iyi değildi, araç çarpmıştı, araçta oradaydı. az daha ilerlediğimizde başka bir abla yerde cansız haldeydi, ki başından büyük hasar almış, gözleri boşluğa bakıyordu.
ömrü hayatımda gördüğüm ilk ölü insandı ve etkilenmemek elde değildi.
sonra da uzun uzun düşündüm bu ölüm haberi kadının ailesine, evine nasıl verilir, onları tepkisi nasıl olur diye. üzüldüm.