tantana

    1.
  1. yerli yersiz kuru gürültü, anlaşılamayan sesler bütünü, yaygara.
    3 ...
  2. 8.
  3. allah hakkında densiz densiz yazılar yazıp günaha girdikten sonra günah çıkarmak için konya gökkuşağı altında buluşuyoruz zirvesine gelmiş umduğunu bulamamış, bu da yetmezmiş gibi daha çok günaha girmiş yazardır.

    siyah deri ceketiyle bizi ezmiş, nefesimiz kesildiği için zirve boyunca sadece kendisi konuşmak zorunda kalmıştır.
    3 ...
  4. 7.
  5. siyah deri ceketiyle zirve ortamına gayet cool * bir giriş yapmış olan, zirve sonrasındaki muhabbetimizde nü sanatıyla ilgili anekdotuyla beni güldürmüş yazardır.
    2 ...
  6. 14.
  7. telaş, karmaşa anlamında da kullanılan kelime.
    2 ...
  8. 2.
  9. büyük şehirlerde kendi aralarında tartışıyormuş gibi yapıp tantana çıkaran ve insanların parasını çalan tantanacıların yaptıgı olay...
    2 ...
  10. 4.
  11. hoşgelmiş yeni bir sözlük yazarı.
    1 ...
  12. 12.
  13. Gürültü patırtı, kuru gürültü.
    1 ...
  14. 9.
  15. zirvede tanıştıktan iki gün sonra kütüphane girişinde karşılaştığım, bu tatlı tesadüften dolayı kendisine daha da bir sempati duyduğum gazeteci, araştırmacı, okur, yazar...
    1 ...
  16. 10.
  17. siyah deri ceketi ve uzun saçları ile murat kekilliye benzettiğim yazardır, kendine de söyledim ama ilgilenmedi. bağlantısız bir yaşamı olduğunu düşünüyorum.
    1 ...
  18. 6.
  19. dinle ilgili aşırı serbest çağırışımlarını yazmamasını istediğimiz yazar kişisi.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük