bir konuşmasında terör örgütü pkk'nın lideri abdullah öcalan'dan bahsediyor:
-sayın öcalan... sayın değil tabii...
tansu çiller, 7 temmuz günü yalovalılar'a 77'nci il oldukları müjdesini vermeye çalışıyor...
- yedi yedi daha ne edeeer?
- on dööört...
- hayııır. yedi yedi daha ne edeeer?
- kırk dokuuuz...
- hayııır. bugün günlerden neee?
- cumartesiii...
- hayııır. bugün ayın kaçııı?
- yedisiii...
- aylardan neee?
- temmuuuz
- yedi yedi daha ne edeeer?
- ???
samsun'da halka hitaben:
-sizi büyüksehir yapayım mı?
(samsun zaten büyükşehir belediyesidir.)
tansu çiller, kurban bayramı'nda samsunlu hemşehrilerine seslenir: "sevgili samsunlular, mübarek ramazan bayramınızı... (arkadan bir görevli "kurban bayramı efendim" diye uyarır.) mübarek ramazan bayramınızı olmasa da, en az onun kadar mübarek kurban bayramınızı kutlarııım..."
kaş ve kale ilçelerinde halka hitap eden çiller, kaş içme suyu şebekesinin açılışını yapar. çiller, açılışı yaparken, saklıkent'ten gelen suyun sel felaketiyle adını duyuran senirkent'ten geldiğini söyler.
ardından kale ilçesine geçen çiller, burada da yaptığı gaflara yenilerini ekler. kale'nin kınık beldesinde, 'kınık' adıyla yapımı düşünülen havaalanından bahsederken, 'demre havaalanı' der.
hızını alamayan çiller elma ile portakalı da karıştırır. çiller, elma yetiştiriciliği yapılmayan kale ilçesinde portakal üreticisine, "yazık, elmalarınız para etmedi" diye seslenir.
tansu çiller, meclis grubu'nda kemal derviş'i eleştirir: "...ancak türkiye gibi bir ülkeyi halüsanattan, bir tür hayali girişimlerle, halusi, halus, halis..." (cümle bu kadardır. ve tansu çiller sadece 'halüsinasyon' demek istiyordur.) tam yedi defa denedigi halde söz konusu kelimeyi dogru telaffuz edemeyen tansu hanım, ertesi gün basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bu kez tuzaga düşmez. çiller'in, ''hayaller, şiirler türkiye'nin karnını doyurmuyor'' sözleri üzerine bir gazetecinin ''buna halüsinasyon diyebilir miyiz?'' diye sorması üzerine, çiller ''hayaller diyelim. niye, türkçe konuş muyorsunuz?''
mesut yılmaz'a mecliste "mesut yılmaz iktidarsızdır" demiştir. tüm meclis, mesut yılmaz da dahil olmak üzere gülmekten kırılmıştır.
bir afet sonrası:
-ölü kaybı olmamıştır
mitingde konuşmasını şu sözlerle bitirir:
-cenab-ı allah'ı size emanet ediyorum
belediye zabıtalarına:
-merhaba asker!
takımı 2. ligde olan bir ilde konuşma yapıyor ve şok edici o sözü söylüyor:
-sizi 1. lige çıkarayım mı?
samsun konuşmasında minareden yükselen sesi duyan tansu çiller "ezan okunuyor, susuyorum"der. bunun üzerine esat kıratlıoğlu "tansu hanım bu ezan degil, sela" diye uyarınca "esat bey, sela ne demek?" diye sorar. mikrofonlar açık olduğu için tüm samsun halkı bu diyaloğa tanık olur.
yine samsun mitingi;
çiller: kırat'ın yemini verecek misiniz? (oy istiyor)
vatandaşlar: evet!..
çiller: biz de sizin yeminizi vereceğiz.
karabüklülere:
-sevgili karagümrüklüler!..
zamanında özel harekatçıların tahliye edilmesinden sonra yaptığı basın toplantısında istihbarat dairesi eski başkan vekili bülent orakoğlu'ndan "sayın köstebek" diye söz etmiştir.
miting konusması sırasında ezan okununca susar. ezan bitip konuşunca ağzından şu sözler dökülür: "işte bu ramazan sesleri semalarımızdan hiç gitmesin diye bize oy verin"
hükümeti eleştirirken de, 'kuran kurslarını kapattılar' yerine, 'ezan kurslarını kapattılar' der.
beşiktaş nevzat demir tesisleri açılışı, tansu çiller konuşuyor :
- ey beşiktaşlılar, namı diğer "karakaltarlar"...
... 1913'te kurulan bu klüp 100 yaşına giriyor...
çoğunun uydurma olduğunu düşündüğüm sözlerdir. hele anıtkabir defterine yazdıkları cidden olmayacak şeylerdir. sonuçta bu kadın zeka özürlü biri değil. amacım tansu çiller müthiş kadın falan demek değil ama sallarken de biraz tutarlı olmakta fayda var.
Bir erzurum mitinginde
Bıdığını yerim senin diyen vatandaş sonrası danışmanına bıdık ın anlamını sorar. Erzurum yöresinde bıdık kadın cinsel organı anlamında e danışman bunu diyemez ciger der ve bunun üzerine o hafızaya kazınan cümleyi mitinge gelenlere haykırır;
-bacınızın bıdığı size kurban olsun.