detayları ilgili haber kaynağından okunabilecek yalandır. bu insanlara adalet mekanizmasının teslim edildiği düşünüldüğünde insanın içi acıyor. ve hala neden bir sürü kısır tartışmayı sakız gibi ağzımızda çevirdiğimiz anlaşılıyor. bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak hakkımı helal etmiyorum.
öfkemi galabe getiren itirafı beraberinde getiren yalandır. garip olan ise bütün dünyaya Çölaşan'ın ağzından "Saldırgan, 'Allah'ın elçisiyiz, askeriyiz' diyerek odadan içeri giriyor. Bunlar türban kararından ötürü" sözleri ile duyurulmuş bir olayın yine aynı ağızdan yalanlanmasına rağmen kimsenin en ufak bir tepki vermemesi. adalet duygumuz körelmiş, yok olmuş ya da satılmış durumda. neydi o söz hah evet şimdi hatırladım ''adalet mülkün temelidir''. mülk ise devlet demekti. şayet hala bir devlete sahipsek sanırım kendimizi şanslı saymalıyız. sayın sözcüğüne tüm öfkesini kusan güruhun bu neviden önemli bir detayı yok saymasına ise ahlaksızlık diyorum.
olayın olacağından haberi olan kişinin yaptığı açıklama. bence çalışıp gitmiş. önceden haberi olmasa korkukadan yalan söylemesi zor. eski danıştay başkanına da sormak lazım amcaoğlu bugüne kadar neden sustun, seni korkutan neydi?
Mustafa birden bu yalanı açıklayana kadar, medyanın 5 sene önce danıştay saldırısında yaralanan yargıçlarıdan Ayfer Özdemir in açıklamalarına kulak tıkadığı anlaşılıyor.
Ayfer özdemir in de mustafa birden le örtüşen açıklamasında olduğu gibi; "Tekbir getirmedi. Herkese ateş etti" diyor.
Peki tansel çölaşan ın bu açıklamasıyla birlikte türkiye de ne olmuştu şöyle bir hatırlayalım:
Saldırıda vefat edenlerin cenazesi adeta bir miting havasına çevrildi. Cenazeye katılan hükümetin üyeleri yuhalattırıldı. Olayın arkasında hükümetin desteği olduğu iması medya tarafından tüm kamuoyuna inceden verildi. Bülent ecevit istirahat etmesi gerekirken hasta yatağından kalkıp cenazeye katıldı veya birileri zorla imaj açısından katılmasını istedi. Nitekim ecevit in sağlığı o günden sonra giderek kötüleşti ve 4 ay sonra da vefat etti.
