Tanrıyı kendisinin yarattığını bilen bir insanın yapabileceği iştir. Nitelik,bilgi,mantık,cesaret,merak ister. Bunu yapan bir kişi kendisi için yaşar ve tek hesap vereceği şey kendi vicdanı olur. Bu durum kişiyi özgür kılar. Onu tanrı yapar.
hesap vereceği yer vicdanı değildir. vicdan acıma duygusundan türer ve belli zaman sonra sonra bireyin kontrolünden çıkarak bağımsız hareket eder. aslında tanrıyı öldürmenin ilk basamağı, yıllardır tanrısal inanışların genlerimize kazıdığı vicdanı öldürmektir.
niçe der ki; tanrı öldü... "Bir zamanlar tanrıya karşı işlenen suç en büyük günah sayılırdı ve şimdi tanrı öldü bütün günahkarlar da onunla beraber öldüler!.." tabi burada vurgulanmak istenilen: tanrı ile ilgili değildir aslında!.. insanoğlunun çıkarcılığından, bencilliğinden ve ikiyüzlülüğünden dem vurur. insanoğlu bilinçaltındaki bu çiğ, iğrenç özelliklerini gerçekleştirdiğinde; vicdanını rahatlatmak için tanrı'ya yalvarıyor, tövbe ediyor, değişik değişik yollar deniyor. hasılı tanrı var diyecekseniz, bunu sırf vicdanlarınızı rahatlatmak için dememelisiniz.
rahmetli mikhail aleksandroviç bakuninin yüksek ihtimalle şu an bulunduğu yerde yapmaya çalıştığı şeydir.
(bkz: )http://tr.wikipedia.org/wiki/Mihail_Bakunin .
dünyadaki bütün otoriteyi yıkmaya çalışan adamdan öte dünyada bu işi yapmayı denemesi beklenilir herhalde.
Çünkü onlar insanın tanrıyı yarattığını düşünürler. Bu yüzdendir ki teist insanlara göre bu imkansızken, ateist insanlara göre bu eylem hem düşüncede hem gerçekte çok kolaydır.