bununla ilgili bilimsel açıklama yoktur. bazı arkadaşlar bilme ihtiyacı onu inanca itti gibi bir şeyler söylemiş. bu da bilimsel bir önerme değil bir yorumdur.
hatta sonraki tüm satırları yorumdan ibarettir. naturalizmi büküp bilim diye sunmanız yok mu ? * diyemiyorsunuz şunu bir türlü; bilmiyoruz. evet, bilmiyoruz. çok net. tanrı inancının mahiyetine dair söylediklerimiz ( teistlerin ve ateistlerin) sadece yorumdan ibaret, bilimsel açıklama değil.
tamamen boş ve yobazların uydurduğu bir safsatadır. bilme ihtiyacı vardır insanda ve o da hayatta kalma içgüdüsüyle alakalı, etrafında gelen tehlikeleri önlemek için bilmek zorundasın.( tabi doğa da şu an ki gibi güvenli değildi ilk insanlar)
işte o bilme ihtiyacı da açıklamaya itti insanları ve anlamak istediler etrafında olanları. bunun nedeni aklın olgunlaşması, aklın varlığını bilincine vardığında üstüne yüklenen güç veya sorumluluk etrafını neden sonuç etrafında açıklaması oldu.
işte o zamanın yetersiz aklı ve sınırlı bilgisi insanları gerçekten kopuk açıklamaları itti.( dinin çıkış yerleri burası aslında idealist açıklamalar, abartılar, yetersiz akıl gibi)
sonra akıl gelişti ve bilgi arttı, artık insanlar din gibi saçma sapan şeylere ihtiyaç duymadan din dışı bilimsel açıklamalara yöneldi ve doğayı açıkladı, halen daha da açıklamayı sürdürüyor.
o inanç kısmı dediğim gibi ilkel aklın kalıntısıdır. dindarların beyni halen daha atalarının sınırlı açıklamasına takılmış ve onu kutsayarak saçma sapan ritüellere girişiyorlar.
teistlerin en büyük palavralarından biridir bu ayrıca.
islam dininin ortada aleyhine güçlü kanıtlar bulunan iddialarından biridir. söz konusu iddiaya göre allah ruhları yarattığında "rabbiniz değil miyim?" diye sormuş, onlar da "evet" demişlerdir (elest bezmi). böyle olduğu için de her insanın fıtratında tanrıya iman vardır.
ne var ki daha önce de ifade ettiğimiz gibi bu iddiayı doğrulayan hiçbir kanıt olmadığı gibi, geçerli olmadığını gösteren çok kuvvetli kanıtlar vardır. o kanıtlardan biri "orman çocukları"dır. evet, hayvanların yetiştirdiği (tarzan gibi) çok sayıda çocuk bulunmuştur zaman içinde... bir listesi şurada:
söz konusu çocukların tamamının mental seviyesi normal insanlara göre geri durumdaydı. eğitimle bir kısmının durumu iyileştirilebilmiş, bir kısmının ise iyileştirilememiştir.
hiçbiri, ormanda yaşarken, ibn'i tufeyl'in hayali kahramanı hayy bin yakzan (bir nevi robinson crusoe; fakat insanların içinde hiç bulunmamış, hayvanlar tarafından yetiştirilmiş bir kişi) gibi ileri seviyede mental yetenekler kazanmamış, kendi kendisine düşünerek tanrıyı filan bulmamıştır ki bu gerçek islam'ın "imanın ve tanrı fikrinin insanın fıtratında olduğu" iddiasının ne kadar boş bir iddia olduğunun kanıtlarından biridir.
iyice anlaşılması için biraz daha açayım: konuşma yeteneği olmayan bu çocuklara konuşma öğretilince tek bir tanesi bile hayvanlar arasında yaşarken tanrıyı düşündüğünü, tanrının varlığını kavradığını filan söylememiştir.