Doğru önerme ancak eksiktir. Şöyle ki ; tanrının bütün güçleri insanda bulunuyor. Ancak yansıma tamamen aynısı olmak. insanda var olan özellikler Tanrı’da bulunandan daha kısıtlı.
Megalomansanız eyvallah sözüm yok.
" Tanrı evreni benim için yarattı " diyenleri de biliyoruz,
Benim babam tanrıdır diyenleri de.
Enel hak deyip, tanrı ayağına yatanlarıda.
Yok megolaman değilseniz, bilin ki, yıldız tozundan başka birşey değilsiniz. Yalın gerçek maalesef bu. Bu gerçekle yaşamaya alışsanız sizin için iyi olur.
insan denen varlığın avuntularından birisi.
insan bir şey değildir. insan canlı bile değildir.
Hatta canlı diye bir şey de yoktur.
Canlıyı ve cansızı, sayıları, evrendeki diğer gezegenleri ve yıldızları vs. sınıflandıran bizleriz.
Bizden başka kendimize canlı bir taşa cansız diyen yok.
Oysa onu da bazı elementler oluşturmuş seni de.
Her şeyin temelinde de atomlar var. Sen hareket ediyorken o taş da zamanla dağılıyor, parçalanıyor. Onun hareketi de öyle.
Gerçeğin farkına varmadan attığımız her adım bizi daha çok yalana daha çok yalan da daha çok hataya sürükler.
Evrende bizim için bir anlam yok. kendi tayin ettiklerimizden başka.
hallacı mansur'un söylediği için canını verdiği fikrin günümüz hali.
'enel hak' - 'ben Allahım'
mansur ve diğer tasavvuf ehli gibi düşüneni ve söyleyenin imanını kuvvetlendirecek fakat; düşünce farklı zikir ayni ise küfre götürecek söz.
ameller niyetlere göredir
insanların büyüklüğü onun büyüklüğündendir. insanların insanlara merhamet etmesi onun merhametindendir. insanlara rızk verilmesi onun rızk vermesindendir.
hiçbir şey (artık) gizli saklı kalmayacak. işte bu zamanda siz, dışta olan her ne ise onun içinizde olanın bir yansıması olduğunu bilebilmek için, kendi dışınızda gözlemleyeceğiniz şeyler meydana getireceksiniz. sizin dışınızda hiçbir şey yoktur, hiç kimse size bir şey yapmadı. sizler kurban değilsiniz, sizler egemen varlıklarsınız. bunu ne kadar vurgulasak az gelir. gün be gün yarattığınız her şey için "sorumluluk" aldığınızda, ne denli dehşet verici görünürse görünsünler, onların yalnızca birer öykü olduğunu ve "kim" olduğunuzu bilebilesiniz, gerçek kimliğinizi kucaklayabilesiniz, tanrı/tanrıça olduğunuzu, gerçekten egemen varlıklar olduğunuzu bilesiniz diye onları bizzat (kendinizin) yarattığınızı bilin.
eğer her bir durumu sorumlulukla karşılamazsanız, o kendini size tekrar tekrar sunacaktır, ta ki siz bir kaçışın olmadığını anlayıncaya kadar. bileceksiniz ki saklanmak mümkün değildir. vakit bu vakittir. siz harika bir zaman içine adım atıyorsunuz. onu durdurmak için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur ve onu hızlandırmak için de yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. o aslında sapsadedir. biliyoruz ki zihniniz onu karmaşık bir hale getirmeyi sever. bu karmaşıklığın bir kısmı da saklanmaktır. ve siz onu yapacaksınız. sizin güvenip dayanabileceğiniz (destek alabileceğiniz) bir başka şey yok, aziz dostlar. onu "idrak" edinceye kadar yaratmaya devam edeceksiniz. öyleyse onu elde edememe, sınavdan geçemeyen tek kişi olma korkusunu da terk edebilirsiniz.
anlama kapasitesi olmayan vehhabi, harici, selefi, kemalist kendilerini Kuran müslümanı diye nitelendiren ama Kuran ve sünnetten uzak, kafaya göre din yaşayanların sevmeyeceği sözdür... ALLAH yarattığı herşeye kendi ilminden vermiştir güzellik olsun, akıl olsun akla gelebilecekk herşey ALLAHın ilminin gücünün tecellisidir. bizlerede ruh vermiştir bize biryerden ruh alıp vermedi. herşeyin tek sahibi odur ve herşey ondandır. bu Tasavvuf deyimi olabilir ama doğrudur