https://galeri.uludagsozluk.com/r/2339843/+
Şu anda hayal kuruyorum. masamın üstünde minik bir park var. parkta çimler, çiçekler ağaçlar… bir ağacın altındaki bankta iki kişi oturuyor. sohbet ediyorlar. biri diğerine diyor ki, “sence bizi yaratan bir zat var mı? kendi kendimize olacak halimiz yok ya!” diğeri “ne yaratıcısı canım, işte her şey tesadüf sonucu oldu, biz de öylesine evrimleştik diyor” saatlerce mevzu üstünde tartışıyorlar…
ben gülüyorum, bankta oturan iki hayal adam benim varlığımı tartışıyor. ikisi de benden gafil. ama bir dakika dur…aslında ortada garip bir durum var. ben onları hayalden var ettim ama aslında onların kimliğinde konuşan benim. kendi şuurumun indirgenmiş hali. aslında o iki gariban hayal adam, gerçek varlığa sahip değil. onların kılığında konuşan benim…
neyse hayali kısa kesip temsilin hakikatine gelelim…islam tasavvufunda vahdet denilen kavramı elimden geldiğince bu temsille açıklamaya çalıştım. olup biten her şey onun ilminde(teşbihte hata olmasın zihninde). olan her şey kendinden yine kendine. “lâ havle ve lâ guvvete illâ billah” (Allah’tan başka güç ve davranış sahibi yoktur)…vesselam..