Kötü denince akla gelebilecek her türlü eylemi gerçekleştiren insanın cezasını bulması umudu. Ben de yaptıysam bir kötülük ben de bulayım ama yıllarca ülke sömüren, dünyanın herkesin mutlu yaşamasına yetecek bir yer olmasına rağmen güç için her şeyi yapan, insanları köle eden, hayvanlara işkence eden, çocukları istismar eden, masumları öldüren kim varsa çok acı çeksin çok pişman olsun da fayda bulamasın isteği.
Tebrik ediyorum gerçekten çok güzel bir soru. Bana uzun müddet düşünme konusu olarak yeter derecede.
Hadi kendi içinde belki feraha kavuşabilir insan, peki neden başkalarını kendi inancına ikna etmek ister ki?
Yani, şöyle söyleyeyim, insan bakış açılarını anlatmaya çalışır, bu güzeldir. Böylece, karşı taraf belki görmediği bir şeyi başka açıdan keşfetmeyi becerir. Uygarlığın gelişmesi için bu şarttır zaten. Tıpkı, başlığı açan sayın yazar bende ve illa ki başkalarında bir düşünme tetiklemesi gibi.
Gel gelelim; bu demek değildir ki, kişi; primitif, kendisi bile kafa yormamış ideolojilerini başkalarına rahatsız edici şekilde, küstahça tebliğ edebilsin. Böyle bir düşüncesizlik, bırakın başkalarına tebliği, kendi iç dünyasına faydadan çok zarar verir.
Tekrar tebrik etmek istiyorum, soru çok net ve iyice oturdu. Ama ben çabalarıma rağmen cevaplayamadığımı fark ettim. Önem arzetmeye arzediyor benim için; evrende bizim daha keşfetmeyi beceremediğimiz bir enerji türünün olup olmadığı belki. Hatta belki her yeri saran bir enerji vardır ki odur belki bize şah damarımızdan yakın olan. Belki düşüncelerimiz ve bilincimizdir bizi robot yada hayvandan ayıran ve düşüncelerimizdir bize şah damarımızdan yakın olup kutsalımız olan. Yani bilmek isterim; var mı kendimden hariç bana şah damarımdan yakın olan bir zeka? Varsa nedir bu tam olarak? Bilmek isterim bunu.
Bunu bilmen ne katar sana dersen; bilgidir herhalde. Öğrenmeyecek olsak ne işimiz var hayatta, öyle değil mi? Ne kadar belki kelimesini kullandığımın farkındayım bu arada. Yani aslen hiç bir tutanağım, yaklaşımım olmadığını gösteriyor. Ama olsun, en azından 'ben öğrenmek için çabaladım' diyebilirim kendi kendime.
Yemişim ezbere konuşan tüm 'namaz kıldırma memurlarını'.
Bu arada, bu bilinmezlik ile ilgili uzak doğu kültüründen galiba bir şeyler öğrenebiliriz biz de.
Neyse. Çok teşekkür ediyorum. Bu soruyu hiç düşünmemiştim. Çok faydası olacak.
"hayatın gerçek anlamını bulabilmekten dolayı" cevabına sahip sorudur. insanların hayatları tamamen neye göre şekilleniyor ? bir yaradanın olması veya olmaması üzerine değil mi. hayatımızın en başından gözlerimizi kapattığımız güne kadar hayatımızdaki en önemli şey inanç veya inançsızlık değil mi. insanlar hayatlarını bile bunun üzerine kurarken varlığı veya yokluğu bilmeleri pek çok şeyi değiştirir gibi sanki..
ya demeyin böyle şeyler. allah'tan var olduğuna inanıyorlar da kendilerini biraz dizginliyorlar. bunlarda allah korkusu olmadığını bir düşünsenize. bu dizginlenmiş halleri.
' tanrının var olduğunu bilenler için bir sıkıntı arz edeceğini düşünmüyorum. tanrıya inanmayanlara bunlar yaradılışın nasıl olduğunu bile açıklayamayan evrim diye bir şey ortaya atıp maddenin nerden geldiği sorulduğunda düzgün cevap veremeyen verdiği cevaba kendisi bile inanmayan birisinin tanrıya inanmaması '