Birçok boşluklar vardır. Bazı kullar tarafından istismar edilmektedir. Kendine tanrının kırbacı denilenler çıktığı gibi oğlu olduğu bile idda edilmiştir. Adaleti hükmü değil görecelidir. Sana iyi olan başkasına kötü olabilir. Mistik yönü fazladır. Yanlız kabul edilemez temel yanlış Adaleti kötülükle, Cezayla sağlamaya çalışmasıdır. Mutlak ve herşeye hakim bir gücün cehenneme nasıl ihtiyacı olabilir. Zaten adaletsizlik kendisindendir. Dünyada çıkan savaşların yarısından fazlası tanrının adaleti ve krallığı için çıkmıştır. Eğer bir tanrı varsa adaletinden çok adaletsizliği ile vardır.
ibrahim/42: Zalimlerin yapmakta olduklarından ALLAH'ı habersiz sanma. Onları sadece, gözlerin dehşetten donup kalacağı güne kadar ertelemektedir.
bazı insanlar akıl ve mantıklarını arka plana atarak olaylara sadece duygusal açıdan bakıyor ve dolasıyla gerçeğe aykırı sonuçlara ulaşıyorlar. halbuki Allah'ın adaleti mutlaktır. yargı günü geldiği zaman hiç kimseye haksızlık yapılmayacak.
bu dünyadaki çoğu kötülük ise aslında yine insan unsuruyla alakalı; örneğin fakirlik ve açlık konusu. Allah'ın bizler için koyduğu yasalara uysaydık, yeryüzünde böyle bir sorun kalmazdı. kaçınız Allah'ın sizlere verdiği paralardan ihtiyaç sahipleri için paylar ayırdınız? özellikle ateistler afrika'daki açlığı sürekli gündeme getirir ve bu şekilde Allah'ın adaletini sorgulamaya kalkarlar. peki ben de size soruyorum; kaçınız afrika'ya yardım yaptınız?
üstelik afrika'ya yardım yapmanız için buradan kalkıp oraya gitmenize ya da çok sıkıcı prosedürlerle uğraşmanıza da gerek yok. kızılay'ın şu pratik sitesinden beş dakikada afrika'ya yardım edebilirsiniz: https://www.kizilay.org.t...gu-afrikaya-insani-yardim
ama bunu yapmak yerine Allah'ı suçlamak daha kolay değil mi?
yasin suresi'nin 47. ayetinin sizleri çok güzel ifşa ettiğini düşünüyorum.
yasin/47: Kendilerine, ''ALLAH'ın size verdiği rızıklardan verin,'' denildiğinde, inkar edenler inananlara, ''ALLAH'ın, dilediği taktirde besleyebileceği kimseleri mi besleyelim? Siz gerçekten iyice sapıtmışsınız,'' derler.
Tanrının adil olduğunu duyduğumda dokuz yaşındaydım. Karşımda babasının salladığı salıncakta sallanan, örgülü saçlı, pembe elbiseli, rugan ayakkabılı dokuz yaşlarında bir kız gülümsüyordu.
Kısacık saçlarım, yenmiş tırnaklarım, önü patlamış ayakkabılarım ve asık suratımla izliyordum uzaktan.
Sıranın bana gelmesini bekliyordum.
Sıra bana gelecek sanıyordum... 'N.Y.'
öncelikle bu dünyada adalet madalet yok. neden mi söylüyorum. gelin iki kişi karşılaştıralım biri zengin bir ailede dünyaya gelmiş zeki güzel/yakışıklı ve sağlıklı bir çocuk olsun. bir de fakir bir ailede dünyaya gelmiş zeka seviyesi ortalamanın altında çok daha az güzel/yakışıklı bir uvzu sakat veya ölümcül hastalığa yakalanmış bir kişi düşün. bu her iki ayrı insanında hayatının aynı olması aynı güzellikte geçmesi mümkün mü?(istisnalar kaideyi bozmaz). arada dağlar kadar fark var. bu dünyada allahın adaleti yok fakat öbür dünyada allah herkesi sahip olduğu şeyler ve özellikler ile değerlendireceği için adaletin olduğunu söyleyebiliriz. yani dünya adaleti yok fakat fakat öteki dünyada dünyadaki şartlarda değerlendileceği için adalet vardır diyebiliriz. bu şuna benzer iki yarılı maç düşünün a takımı ve b takımı. ilk yarıda a takımı çok basmış ve ilk yarıyı 1-0 önde kapatmış. fakat ikinci yarıda a takımının yorulmasına karşılık b takımı daha iiyi oynayarak maçı 2-1 yenmeyi başarmıştır.
ay darlandim ay.... israilli yahudiler neden zengindir de türk yahudiler sefalet içinde sürünür, brezilya venezuela nijerya neden sefalet içindedir hiç anlayabilmiş değilim ben de...
olasılıksız kitabında verilen örnek, bir zarın yapıldığı maddenin özelliklerini, atılan zeminin yumuşaklığını, ortamdaki hava akımının hangi yönden estiğini ve gücünü, zar atan parmağın uyguladığı kuvveti kesin olarak bilsek atılacak olan zarın kaç geleceğini kesin olarak bilmez miydik?
düşünsene birisi seni, dna'ndan tüm beyin hücrelerine, ruhundan karakterine kadar biliyor olsaydı bu insan senin hangi koşullar altında hangi kararları vereceğini bilmez miydi?
peki birisi seni, dna'ndan tüm beyin hücrelerine, ruhundan karakterine kadar tasarlıyor olsaydı senin hangi koşullar altında hangi kararları vereceğini de tasarlamış olmaz mıydı?
dolayısıyla iyisiyle kötüsüyle tüm eylemlerinde onun da sorumluğu yok mudur?
dolayısıyla tecavüzcünün tecavüzünden de kafirin küfründen de allah sorumludur. başkalarına tecavüz etmeleri için insanlar yaratmıştır sonra da onları cehenneme atacaktır daha kötüsü tüm bunlara inananlar var.
dersinin sınavında bir öğrenci iyi not alırken kötü not alacak öğrenciye müdahale etmeyen öğretmen ne kadar adaletliyse yaratıcı da o kadar adaletlidir. o öğrencilerinden birinin özel öğretmenle destek almasına bakmaz. ekonomik durumu kötü olduğu için kötü not alanın ailesi tarafından çalıştırılıyor olmasına da bakmaz mesela. o anlattığına karşılık sınavda ne yaptığına bakar sadece. ders dışında çalışma imkanı olup olmaması onu ilgilendirmez. düşünsenize herkese yüksek not vermek sizin elinizde ama vermiyorsunuz. aynı mantık.
yok kurak yerde yaşarken yağmur yağmamış da, adı üstünde kurak yer. su yok, burada yağmur yağdırmayan tanrı'yı değil de o kişilerin susuzluktan öldüğünü göre göre koşmayan dünya adaletini yargılamamız gerekmez mi önce? tanker tanker su taşınamaz mı oraya? aynı mantıkla kuzey kutbuna yakın bir yerde yaşayıp soğukta donarak ölen biri için de tek ihtiyacı güneşin biraz daha ısıtması diyebilir miyiz? tabi, ölümden ötürü adaletsizlik olduğunu düşünebilr miyiz? herkes ölebiliyorken hem de.
tamam herkes aynı yoldan geçmez. ama herkesin sınvaı vardır. doktorun aldığı eğitimle yaptığı işi değerlendirdiğimizde bir çöpçüye göre çok daha fazla maaş almasını adaletsizlik olarak algılayabilir miyiz?
adalet eşitlik değildir. adalet herkese bir şans tanınmasıdır. bütün insanlara yaşam verilerek o şans verilmiştir. inanca göre kiminin mükafatını alacağı yer bu dünya iken kimi için o yaşamın sonrasıdır.
Bu dunyada herkes kendi vicdaniyla adaletini insa eder akliyla erdemiyle basina gelene sabretmesiyle allah katinda deger kazanir.siz bu dunya tam tesekkullu adalete sahip olsa diyorsunuz ama o zaman adaletsizlige susma veya karsi cikma gibi bir durum olmadigi icin de insanin ozundeki niyet ortaya cikmazdi.
Sonrasinda.
Adaletli dogru kul veya yanlis kul kavrami ortaya cikmazdi.
ibrahim/42: Zalimlerin yapmakta olduklarından ALLAH'ı habersiz sanma. Onları sadece, gözlerin dehşetten donup kalacağı güne kadar ertelemektedir.
bazı insanlar akıl ve mantıklarını arka plana atarak olaylara sadece duygusal açıdan bakıyor ve dolasıyla gerçeğe aykırı sonuçlara ulaşıyorlar. halbuki Allah'ın adaleti mutlaktır. yargı günü geldiği zaman hiç kimseye haksızlık yapılmayacak.
bu dünyadaki çoğu kötülük ise aslında yine insan unsuruyla alakalı; örneğin fakirlik ve açlık konusu. Allah'ın bizler için koyduğu yasalara uysaydık, yeryüzünde böyle bir sorun kalmazdı. (bkz: tüm dünya sadece kuran ile yönetilirse ne olur)
kaçınız Allah'ın sizlere verdiği paralardan ihtiyaç sahipleri için paylar ayırdınız? özellikle ateistler afrika'daki açlığı sürekli gündeme getirir ve bu şekilde Allah'ın adaletini sorgulamaya kalkarlar. peki ben de size soruyorum; kaçınız afrika'ya yardım yaptınız?
üstelik afrika'ya yardım yapmanız için buradan kalkıp oraya gitmenize ya da çok sıkıcı prosedürlerle uğraşmanıza da gerek yok. kızılay'ın şu pratik sitesinden beş dakikada afrika'ya yardım edebilirsiniz: https://www.kizilay.org.t...gu-afrikaya-insani-yardim
ama bunu yapmak yerine Allah'ı suçlamak daha kolay değil mi?
yasin suresi'nin 47. ayetinin sizleri çok güzel ifşa ettiğini düşünüyorum.
yasin/47: Kendilerine, ''ALLAH'ın size verdiği rızıklardan verin,'' denildiğinde, inkar edenler inananlara, ''ALLAH'ın, dilediği taktirde besleyebileceği kimseleri mi besleyelim? Siz gerçekten iyice sapıtmışsınız,'' derler.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1737197/+
intihar için bile aynısı geçerli. Bazı insanlar öyle hayatlar yaşar ki ölsem bundan daha iyiydi dersiniz. Allah intihara müsaade etmemiştir ama neden bu kadar acıya müsaade etmiştir. inanmadığım için değil merakımdan tüm bu sualler. Dünyada onlar da güzel bir hayat yaşasa bunun kime ne zararı vardı ki? Kötülerin bedelini iyilerin ödediği bir dünya burası. Hep aynı şey oluyor.
Düşündükçe ateizme yönelen sualdir. 6 yaşında tecavüze uğrayan bağırsaklarına kadar parçalanmış bir çocuk düşün... Neyin cezasıydı bu yaşam onun için? Dünyaya gelmesindeki hayır neydi? 6 yaşındaki bir çocuğun ne günahı olabilirdi ki günahına kefaretti desem...
Lüks plazanın 20. Katından atılıp öldürülen kız... Bazı ölümler öyle ölümler ki dünyadaki en vahşi en haysiyetsiz insanların bile bu ölümleri hak etmediğini düşünürüm.
Diğer kefeye de instagramda lattesini içen starbuckstan çıkmayan jipe binen özel üniversiteli babasının prensesi ecemsuyu koy. Bu adaleti işte aklım almıyor.
sizi üzse de, boşluğa da itse, küfür de etseniz, kabul de etmeseniz..
aynı dünya üzerinde bir insan obeziteden, diğeri açlıktan ölebiliyorsa bu kapitalizmin bir sonucudur, ama eğer buna gücü yetebildiği halde müdahale etmeyen biri varsa, o en büyük kapitalist yanlısıdır.
küçücük bebeklerin öldüğünü görüp de buna müdahale etmeyen bir varlığın adaletini tartışamazsınız.
bundan daha kötüsü var mı diye düşünüyorum da..
var!
kapitalizm bir gün yıkılacak ve dünya adalete kavuşacak.
peki eğer bahsedilen bu adaletsiz ve merhametsiz varlık bahsedildiği kadar güçlü ise, onu nasıl yıkacağız?
böyle bir varlığı yıkamamanın ağırlığı ile sonsuz bir varlığa mı dayanacağız?
tanrıların adaleti diye bir şey yoktur ve olmak zorunda da değildir.
bizim adalet diye algıladığımız şey iyi ve kötü üzerindendir ve bize doğru diye öğretilen ne varsa bize göre şekillenir. dünyaya bomboş geliriz ve gerek edimsel koşullanma, gerek rol model aldığımız aile büyüklerimiz, çevre, din, devletin kendi eğitim programı hepsi bir araya gelerek bizi oluşturur. yargılarımızı bu bizi oluşturan toplumun etkisinde veririz. yani bir şeye adil derken bile o şeye adil dediğimiz anda onu biz kendi doğrularımız üzerinden şekillendiririz ve bu doğrular değil evrende başka toplumda bile farklı özellikte olabilir.
hal böyleyken bu kalıplaşmış, sadece bize ait olan doğru veya yanlış algısıyla tanrıların adaletini nasıl sorgulayabiliriz?
tanrı iyidir veya kötüdür tanrımı zaten ontolojik olarak bir işe yaramaz çünkü iyi veya kötü bir değer belirtir varlık belirtmez. yani kötü de olsa bir tanrı gayet de var olabilir.
o yüzden tanrıların adaletini sorgularken gelenekselleşmiş kalıplardan sıyrılıp bu değerler hiç yokmuşçasına düşünmek lazım ve o zaman görürsünüz ki adalet denen saçmalık sadece bizim için var olan ve bizim kafamıza göre şekillendirdiğimiz, kendimizi bir şekilde haklı çıkartmaya çalıştığımız saçmalıklar bütünü.
