tanrıya inanan biri olarak bazen sorguladığım bi durumdur bizim insanımız bu tarz şeyleri sorgulamaktan korkar ancak dünyanın durumu ve günümüz insanının hali sanki tanrı ekstradan acı çektirmek istiyor gibi.
tanrı tarafından yaratılmış kişinin anlayamayacağıdır.
öyle olmasa,
sen de tanrısal bir adalet yetisine sahip olurdun.
ancak sadece kendin için adilsin,
ötesi yok.
diyebiliyor musun ''29 ekim resmi tatil, arkadaşlarımız çalışıyor yürüyün iş yerlerine'' diye...
yooo...
senin adaletin kendine.
anlamaya çabalamayacaksın o sebepten.
Allah'ın adaleti öbür dünyadadir.
Dünyada insanların adaleti vardır. Insanlara adaletli olmaları konusunda ayetler göndermiştir.
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği,
akrabaya yardım etmeyi emreder,
çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da
yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye
size öğüt veriyor.
(bkz: nahl suresi 90 ıncı ayet)
tanrının ya da yaratıcının allahın bu dünyada adaleti yoktur adaletten bahsedilemez bile. insan olarak eşit şartlarda eşit konumlarda ailelerde doğup büyümüyoruz bu yüzden bile yaratıcının adaletli olduğunu söyleyemeyiz herkes kendi yaşantisina ve şartlarina göre degerlendirilmeli dünyadaki düzen güçlü olanının kazanması üzerine kurulu adalet ve eşitlik üzerine değil. bizde isterdik sistematik bir düzen gerçek anlamda eşitlik hayat böyle çok gizemli ve zor ama asla pes etme.
yoktur. olsaydı bu kadar din tüccarı bollukta adaletli insanlar beli bükük yaşamazdı.
dünya üzerinde kötüler söz sahibi kötüler yükselişte iyiler sömürülmekte ve yok edilmekteyse.
ya tanrının adaleti yoktur yada bu yaradılış oyununun kazananı şeytandır.
olmayandır. doğaya bakın. insan-hayvan, hayvan-insan etkileşimine bakın. adaleti olmadığını anlayacaksınız. tanrı dediğimiz şey; zayıf veya çıkarcı insanların sığınmak, intakımını alması, iyi biri olduğu takdirde onu sonsuza kadar mükafatlandırması, halkı uyutması için uydurduğu bir yalan/yanılgıdır.
Vardır hem de en adil olan adalet onun adaletidir. Tanrıyı inkar eden adaletini de inkar eder elbet ama hesap günü gelince gerçeği anlarlar. Bu dünyada birşeyi olmadığını söyleyenler şanslıdır belki de çünkü insan sahip olduklarından sorumlu tutulur.
Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? Karia Suresi 8. Ayet
Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı! Kureyş Suresi 1.Ayet
adaleti neye göre hesaplıyorlar .gözün gördüğüylemi .
perde arkasını bilmeden neyin yorumunu yapıyorlar
allah cc azrail as sorar
en çok kimin canını alırken acıdın ,
gemi kazasında kurtulan anne ve çocuğu vardı .kadın çocuğu boğulmasın diye tahtanın üzerine koymuştu .kadın boğuldu onun canını alırken çok acıdım çocuk denizin ortasında kaldı ne oldu bilmem o çocuğa hala acırım
peki canını alırkrn sevindiğin biri varmı
var .insanlara zulmeden ,onlara hayatı zindan eden ,insanların illallah dediği zalim bir hükümdarın canını alırken severek aldım
peki o hükümdarın kim olduğunu biliyormusun
bilmiyorum yarabbi
o hükümdar denizin ortasında tahtanın üstünde bıraktığın çocuktu .
Dün gece bir arkadasim emektar bir sinemaciyi tanidi taksimde selam verdi adam yanimiza gelince ben de nuhabbet ettim biraz baya konu konuyu acti tanidiklar eş dost derken en son adam bana yillar yillari soyledigim sözü söyledi. Bir tanriya inananlar bir inanmayanlar bir de inanamayanlar var dedi ve ekledi insan kendisine inanamazken bu dunya ya bakinca tanri ya nasil inanabilsin. Nitekim hakliydi. böyle bir dünya varken ben varken tanri olamaz. Ya da kizilderilerin inandigi buyuk ruh var hem iyi hem kotu bir tanri icinde hem peygamber hem seytan hem tanri hem bilgelik hem kotuluk var seksi bir tanri yani. Keske ona inansaydik milletce.
insanların adaletine güvenmediğimiz için sığındığımız metottur. ALLAH'ın insanlara yeryüzünde karışacağını sanmıyorum. insan adaleti kendi içinde bulmalıdır o zaman insani değerler ortaya çıkacaktır.
tanrıların adaleti diye bir şey yoktur ve olmak zorunda da değildir.
bizim adalet diye algıladığımız şey iyi ve kötü üzerindendir ve bize doğru diye öğretilen ne varsa bize göre şekillenir. dünyaya bomboş geliriz ve gerek edimsel koşullanma, gerek rol model aldığımız aile büyüklerimiz, çevre, din, devletin kendi eğitim programı hepsi bir araya gelerek bizi oluşturur. yargılarımızı bu bizi oluşturan toplumun etkisinde veririz. yani bir şeye adil derken bile o şeye adil dediğimiz anda onu biz kendi doğrularımız üzerinden şekillendiririz ve bu doğrular değil evrende başka toplumda bile farklı özellikte olabilir.
hal böyleyken bu kalıplaşmış, sadece bize ait olan doğru veya yanlış algısıyla tanrıların adaletini nasıl sorgulayabiliriz?
tanrı iyidir veya kötüdür tanrımı zaten ontolojik olarak bir işe yaramaz çünkü iyi veya kötü bir değer belirtir varlık belirtmez. yani kötü de olsa bir tanrı gayet de var olabilir.
o yüzden tanrıların adaletini sorgularken gelenekselleşmiş kalıplardan sıyrılıp bu değerler hiç yokmuşçasına düşünmek lazım ve o zaman görürsünüz ki adalet denen saçmalık sadece bizim için var olan ve bizim kafamıza göre şekillendirdiğimiz, kendimizi bir şekilde haklı çıkartmaya çalıştığımız saçmalıklar bütünü.
