Diger kisisel gelisim kitaplari gibi bu da coptur. Kgit israfidir. Bir insani ancak kendisi cok iyi taniyabilir. Kendinizi bulmak icin bu sikko kapitalist artiklarina para kaptirmayin.
Bence yazarın adı Stefano D’anna değil.
Elio D’anna’dır.
Elio daha spritüelist bir adam. Ve uzun ömürlü. Stefano erken yaşta (68) kansere yenik düşerek vefat etmiş.
düşler aykırılıklardır. yok yok, bu murat yılmazyıldırım. bu kitabı yarıda bırakarak değil aynı cümleleri bir kaç kez okuyarak özümseyebilirsiniz. insanın ruhuna cesaret veren ve inançla okunduğunuzda sizi olumlu yönlendirebilecek felsefi yönelimlere sürükleyecektir. mutlaka ama mutlaka okumanızı öneririm.
kütüphanenizde bulunması elzem kitaplardan. her bir satırı, satır arası birbirinden kıymetli öğretilerle hayatınıza ayna olacak cinsten.
Altüst etmeyi öğrenmek için bir okul.
'kahramanlar, düşleyen bir insan soyunun örnek şampiyonları, yani olanaksız olanı gerçekleştiren bireyler ile niyeti ve düş'ü olmayan silik ve tanınmayan bir çoğunluk. Antikçağ düşüncesine hakim olan sonsuzluk yasası'nın rehberliğinde yaşam sürenler , büyük bir bireysel maceradan geçerken, anlamsız ve sıradan bir yaşama boyun eğen diğerleri ise rastlantısallık ve kader yasası ile çizilmiş bir akıbetin peşi sıra ilerliyorlardı.'
antagonist, yani içindeki düşmanın, özel itici bir güçtür.
sorumluluk derecemiz ne denli yüksekse, antagonist'in saldırısı o denli acımasız olacaktır.
antagonist bizi ölçer, bize ne olduğumuzu gösterir, bizi gerçekleştirir..
özgürlük derecemiz ne denli yüksekse, onun etkinliği o denli sinsicedir.
antagonist'ten korkma!
zalimlik maskesinin ardında,
en büyük müttefikin, en sadık uşağın saklanmıştır.
antagonist'in biricik amacı,
senin zafer kazanmandır.
antagonist esas hedefi olan senin bütünlüğün için,
her aracı kullanıp, her stratejiyi uygular.
dünyada kimse seni antagonist'ten çok sevemez.
antagonist seninle ilgili herşeyi bilir ve senin için herşeyi yapar.
çünkü onun varlık nedeni sensin.
antagonist'ten korkma!
mükemmelliğin onun acımasızlığıyla,
ölümsüzlüğün de onun görünüşteki ölümsüzlüğüyle gelişir.
anlama yetin, onun gücüyle gelişir.
gücün de onun anlamasıyla.
çünkü antagonist sensin!
Yazarının hayatını değiştirdiğini düşündüğüm kitap ,yazar bundan iyi para kazanmıştır,bunun dışında okuyana bir faydası yoktur kanımca , pagan inanışlardan tek tanrılı dinlere ,hinduizm ,buduizm aklına ne gelmişse artık bütün din ve öğretilerin mottosu olmuş en popüler söylemleri toplamış yazmış kitabı bu kadar malzemeye bari lezzetli olsa o da yok böyle bir edebi dilden nasibini almamış metin olamaz, anca 200 sayfasını okudum verdiğim paranın hatrına.... Tanrı sensin diyor ha birde tek öğün ye az ye diyor bla bla bla tek bir özgün düşünce yok , ayrıca 100 sayfaya sığabilecek metni tekrarlarla 450 sayfa yapmış kutsal kitap kılığında ki derleme
yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesi ile haberdar oldum bu kitaptan.her kitapçıya uğradığımda, ki bu nerdeyse her hafta olan klasik hobimdir, sayfalarını karıştırıp yerine bırakmakla yetindim, nedendir bilinmez bir türlü almaya elim varmadı.Neden sonra yine bir klasik kitapsan(izmir de kıbris şehitlerinde bir kitapçı) gezintimde, kitabı kaptığım gibi kendimi kasada buldum, her şeyin gerçekten de bir zamanı var, anlam bütünlüğü sonradan bir yapboz gibi tamamlanıyor.Hayatımda kötü bir dönem geçirdiğim, bir şekilde desteğe ihityacım olduğu bir anda okumaya başlamamıştım.Bilindik kişisel gelişim kitapları gibi değil, daha farklı bir algılama biçimi var.Yalnız bana gereksiz yere kalınmış gibi geliyor, sonuçta anlatılmak istenenler yarı kitapta da toplanabilirmiş.
insanlar bildikleri cehennemi bilmedikleri cennete yaşamaya meğillidirler.
hayatımın iniş noktasında karşıma çıkmış nispeten kendimi toparlamama vesile olmuş öğreti kitabıdır.
kitabın sürekli tekrar halinde olması ise kolay gibi gözüken öğretilerin aslında kişinin iradesinin güçsüzlüğü kadar zor olduğunu hatırlatmak içindir.
ilk bakışta benzeri gibi gözüken secret, kuantum çekim hedesi gibi zırvalıklardan ayrılan en büyük özelliği ise insan bedeninin ve düşlerinin seyrinin değiştirilmesinin baştan aşağıya değişimden geçeceğidir.
The dreamer'la sizi tanıştıran, kendi benliğimizle yüzleştiren orta derece bir kitap. Kitapda çok değişik bilgiler yok, beklentiniz çok büyük olmasın, hayal kırıklığı yaşarsınız.
bir magazin programında sertap erener'in kendini çok etkilediğini ifade etmesi ile varlığından haberdar olup okumak istediğim fakat yıllardır okuyamadığım kitaptır.
kendini yüreğinde bağışlamak,aptal bir azizin yüzleşme sınavı değildir,yaşayan bir insanın yapması gereken asıl işidir,uzun bir süreçten geçen dikkatinin..kendini mercek altında incelemesi sonucudur.özündeki katmanların hala parça parça olan kısımlarına ulaşmak demektir...kapanmamış yaraları temizleyip tedavi etmek...yarım kalmış hesapları ödemek demektir..(tanrılar okulu).
güzel kitap.
ama bırakmak üzereyim 200. sayfada.
çünkü 400 küsur sayfsalık kitap fazla. gereksiz. dön dolaş aynı şeyleri söylüyor.
evey çok güzel. çok sevdim. altını çize çize bi hal oldum. çok düşündüm-taşındım-kafa yordum ve sevdim. ama sonuna kadar gitme vakit kaybı benim için.
belki bi-iki sene sona okurum devamını, ihmal edersem düşlerimi.
..''Dış dünyaya gerçek bir şeymiş gibi inanırsan, sonunda kendini ona teslim etmiş olursun ve her ne yaparsan içinde kaybolursun. Sadece onun dışından gelen herhangibi birşey sıkıntıların , sınırlarının ve yoksulluğunun gerçek kaynağını hatırlamana yardım eder.
Siz yaşamı ve dış dünyayı Tanrınız yaptınız.Oysa yaşam gerçek değil, sizin kaynağa dönmeniz ve neyin gerçek olduğunu bulmanız için düş e hizmet eden bir araçtır.
okumakta olduğum kitaptır. içinde gerçekten ilginç düşünceler vardır. mesela dreamer'e göre yemek yememiz son derece gereksiz bir eylemdir. organlarımız yemeği sindirmek için değil düşlemek için yaratılmışlardır. günde bir öğün yemek yeterlidir.***
dreamer isimli kahramanın sürekli fevri hareket ederek yer yer korkuttuğu, başta çok heyecanlı okunsa da ortalara doğru sıkmaya başladığı ancak bitirilmesi gereken hayata değer katan kitaplardan birisi.