mal beyanı şöyle," allah ne doğurmuş ne de doğurulmuştur o zamanın ötesindeki yaratıcıdır." demiş, bu mala göre tanrı doğurmuş ve doğrulmuştur, o zamanın ötesinde yaratamaz. bunu demekle sen şirk koşmuyormusun? sizin bagnaz beyinlerinize zokma imkanım olsa akıl sokardım.
Tanrinin zeusu bilmem neyi kapsarken allahi kapsamadigini savunan mallardir. allah da muslumanlarin tanrisidir. Bu olay bu kadar zor mu da anlamiyo kimse. Ben de bunu anlayamiyorum.
Allah ile tanrının aynı şey olduğunu en azından kelime anlamı olarak bire bir aynı şey olduğunu bilmeyen sığırdır.
Allah El- ilah (Ay tanrısı olarak ortaya çıkmıştı) ilah demektir. ilah kelimesinin Türkçe karşılığı = "Tanrı", ingilizce karşılığı: God, Almanca = Gottheit, Fince= Jumaluus, Fransızca = Deite vs. şeklinde gider.
şu arap popolizmi yüzünden kendi dilimizi çemkirir olduk. git oku kuran ı arapça zikim, sanki çok şey anlıyorsun. hemen islamla alakalı bir şey söyleyeni ateistlikle suçlamasan g*tünü zikecekler degil mi. bana ne senin zeus'un dan, kimin ne dediğini, niyetini sadece tanrı bilir. ben tanrı derken düşünmem zeus'u şunu bunu, bu senin konuyu kıçından anlamanla ve de pis kalbinle alakalı bir durumdur.
Zira tanrı, cinsiyet belirten bir yaratıcı kavramındadır. Mitolojide erkek yaratıcılar için kullanılmıştır.
Dişiler için (bkz: tanrıça)
islami inanışa göre yaratcının bir cinsiyeti yoktur. (Buradan salak saçma espiri çıkaran olursa şimdiden tebrikler büyük tr***sün.)
O yüzden tanrı demek islami inanışa aykırı olur.
Bir arkadaş allah'in arapça da el ve ilah kelimelerininin birleşiminden oluştuğunu söylemiş ama akabinde yazdığı saçmalıklarla kendi cehaletini ele vermiş. Allah kelimesi el-ilah yani tek,bir,eşsiz olan ilah anlamındadır ki bu da allah kelimesinin bir hikmetidir. Ateist kesim kendi propagandasini yapabilmek adına islamda çelişkiler varmış gibi lanse ediyor. Al ilah sanki ay tanrısı anlamına geliyormuş gibi safsatalarla insanların itikatini sarsmayi amaçlıyorlar.
Ulan cehaletinin vehametini anlayamayacak kadar gafil sürüleri! internette çarşaf çarşaf ateizm propagandası yapan sayfalar yüzünden sizin zihinleriniz kirlenmiş. Bir yorumda bulunmadan önce etimolojik olarak allah ve tanrı kavramlarının farkını bilmeniz gerekiyor. Bilhassa teolojik olarak incelendiğinde tanrı ve allah arasındaki fark bariz bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Kimin ne diyeceğini ve neye inanacağını dikte etmeye çalışan hadsiz maldır. tanrı diyen ahmet yesevi'ye de hede hödö yapsa ya, dingil! Dilimizdeki yüzlerce yıllık "tanrı misafiri" deyimini nereye koyacağız?
Araplar el ilah deyince, farslar hüda deyince, ingiliz müslümanlar god deyince sorun yok; türkler tanrı deyince ouuuvv! işte bunlar hep arapperest kişilik bozukluğundan. Necip fazıl kafası.
Araplara duyulan kin ve nefret bazılarının müslümanlığa bakışını da etkilemiş. Kimse arapperestlik yapmiyor. Zira islamda kavimcilik ve asabiyet haramdır. Tanrı denilmesi konusuna gelince, bir müslüman için tanrı yerine allah lafzının kullanılmasi daha uygundur ancak tanrı diyenleri de murted ilan edemeyiz.
allah islam aleminin yaratıcı olduğuna inandığı tanrıdır. tarih boyunca diğer tüm toplumların inandığı tanrılar gibi allah da bir tanrıdır. belki bundan 1000 yıl sonra allah da zeus gibi bişey olacaktır insanların gözünde.
Tanrı zeusu falan kapsıyor da Allah sanki müşriklerin taptığı putları kapsamıyor. Allah sözcüğü de arapçada birebir tanrı anlamına denk geliyor. El ilah, o'ndan başkasını ilah edinenler falan Kuran'da geçiyor. Bırakın bu nfk kafasını, türkçe kuran okuyun.
Kuran'da geçen bazı sözcükleri Türkçe'ye çevirmeyip özel bir terim olarak kullanmak yanlış bir davranış. islam sözcüğü de aynı şekilde, sözcük anlamı o'na teslim olmak, Müslüman da o'na teslim olan anlamına geliyor. Tanrı tarafından gönderilen dinler zaten hep islamdı, o'na teslim olmaktı. hristiyanlık, musevilik vs. Diye ayrı adlarla inmiş değildi. Bunu kuran ayetlerine dayanarak söylüyorum, bu bir görüş değil. Hz. Süleyman, musa, davud vs. ile ilgili ayetlere bakın.
Ama yine de anlamıyor anlamak istemeyen. Neler var da tek tek yazmaya üşeniyorum, kar etmiyor çünkü.
