Kötülük kendi başına bir varoluşu ifade etmez, Kötülük iyilik eksikliğidir, bazen siz kötülük diye düşünürken aslında onun bir iyilik olduğunu düşünür yapan kişi . Bu soruyu soran uzay beyinlilerin iyilik neden var diye de sorması gerekir o kafayla. Hatta aynı kafanın uzay niye var, diğer gezegenler niye var, kuşlar niye var, sivrisinekler niye var, ölüm niye var vs. gibi soruları da sorması ve sonunda kafayı yemesi olasıdır. Varlığımız ile ilgili hala çözemediğimiz bir çok sır varken ve bu kadar gelişmişliğe rağmen hala etten kemikten hareket eden bir varlığı yoktan varetmenin yanından bile geçemiyor olmamıza rağmen yani çok çok daha üstün bir yaradanın olduğunun açıkça ortada olduğu bir ortamda o yaradan Allah için yapılacak 3-5 iyiliği güzelliği , iyi insan olmak, kötü işlerden uzak durmak gibi eylemleri yapmamak için "tanrı varsa yeryüzünde neden bu kadar kötülük var" gibisinden türlü bahaneler üretmek kötülük tohumlarıdır. Zira Allah kötülüğü emretmez. Bu duruma bir de psikolojik açıdan bakarsak bu gibi soruları soran arkadaşların ruhsal anksiyete durumunda olduğu, emredilenleri yapmayışından ötürü hesap vereceği birilerinin aslında türlü sebeplerle olmayabileceği düşüncesini kabullenme ve kabul ettirme çabalarıdır. Yani bir kaçıştır fakat, Tüm çabalar boşadır yaptığımız herşeyin hesabını vereceğimiz bir sınav ortamındayız. Ektiğimizi biçeceğiz. Bir de bunları okuyup yine de siktir aq diyenlere "ya varsa" ya sığınmalarını öneririm..
Tanrı bir kahraman değildir. Tanrının vaadettiği şey adalettir. O suçun işlenmesi senin suçundur, tanrının suçu değil. Tanrı sana fakirleri doyur der, sen kusana kadar yersin ve "tanrı varsa afrika'dakiler neden aç ?" dersin.
ernesto sabato, bununla ilgili "karanlıkların efendisi" kitabında şöyle yazar.
"kötülük ve karanlık, yeryüzüne egemen olmuştur. şeytan, tanrıyı yok edip o'nun yerine geçmiş ve dünyaya da tanrının şeytanı altettiği yalanını yaymıştır. böylece insanları, içinde yaşadığımız ürkütücü dünyanın sorumlusunun tanrı olduğuna inandırıp o'nu gözden düşürmüştür. yoksa o tanrı nasıl olur da milyonlarca insanın toplama kamplarında yakılmasına, hiroşima'da atom, vietnam'da napalm bombalarıyla ucubelere dönmesine, işkence tezgahlarında insanlıklarından çıkartılıp öldürülmesine izin verebilir ki?"
bütün bize öğretilenleri, ya da bildiğimizi sandığımız şeyleri bir an unutup, şu yukarıda yazan cümleleri, bir kez daha okuyalım ve üzerinde düşünelim. tanrı ile şeytan eğer gerçekten var iseler, içinde yaşadığımız dünya acaba hangisine daha yakın görünüyor, hangisine ait olabilir. insanoğluna, dediklerimi yapacaksın, seni ben yarattım, bana kulluk edeceksin, yoksa cehennemde yanarsın sözleriyle dolu teolojik metinler de acaba hangisinin ağzına ve mantığına daha yakın? ne dersiniz?
Adamın biri bir berbere gider, berber tıraş sırasında tanrı olsaydı dünyadaki kötülüklerin, açlığın ve savaslarin olmayacağını vs. Söyleyerek tanrının olmadığını iddia eder. Adam ses çıkarmaz, tıraş bitip dükkândan çıkar ve geri döner, biliyor musun der, berber diye birşey yok. Berber ise berberin olduğunu söyler bak ben berberin ve buradayım der, adam ise yolun karşısındaki saçı sakalı uzamış adamı göstererek eğer berber olsaydı bu adam olmazdı der. Berber ise o adam bana gelmiyorsa ben ne yapabilirim der. Adam son olarak evet dostum der tanrı var ve insanlar ona gitmiyorsa o ne yapsın.
Kötülükler tanrıdan kaynaklanmaz insandan kaynaklanır.
çağlar boyu felsefecilerin kafa yorduğu şey, kötülük problemi.
bu konuda gelinen son nokta şu şekildedir;
kötülük problemi asla formülmüze edilemez. ancak insanlar yaşam istekleriyle bu kötülüklere katlanabilirler. bunu ancak sanat, spor..ahlak ve sevgi gibi unsurlarla yapabilirler.
''kuzey afrikada'ki zenci bir kadının fotoğrafıydı. korkunç bir kuraklık yaşıyorlardı. ve ölü bebeğini kucağında tutup, olabilecek en üzgün ifadeyle gökyüzüne bakıyordu. fotoğrafa baktım ve düşündüm;
bu kadının tek ihtiyacı olan şey yağmurken, merhametli ya da sevgi dolu bir tanrıya inanabilmek mümkün mü?'' (bkz: charles templeton)
tek istediği bir damla suydu. kafam karışık sözlük.
zeki birisi olsa böyle malca bişey sormaz, tanrı iyilik yapmak zorunda değil der, derki tanrı istese bizi karşısına alır it gibi acı çektirir, zorunluluğu yok onun.
Hic bir sucu olmayan şengaldeki küçücük cocuklari susuzluk ve ölümle sınayan allah...
Hadi yetiskin insanlari siniyor diyelim el kadar cocukla ne alip veremedigi var? Baska isi yok mu bu allahin?
"tanrı yoksa yeryüzünde neden bu kadar kötülük var?" sorusunun cevabı tamamıyla insanları sorumlu kıldığı ve herkes bunda pay sahibi olduğu için, tanrıyı suçlayıp, kolaya kaçıp, sorumluluktan yırtmak isteyenlerin sorduğu sorudur. *