Gördüğün her şey boş
Dolu ve doğru olan tek şey yalnızlık!
Ne sandığın kadar yuvarlak dünya,
Ne sandığın kadar kalabalık.
Her insan biraz sen
Sen biraz herkes..
Kara kaşın,
Kara gözün,
Kiraz dudakların ve dilin.
Bu halinle dünyanın en güzeli de olsan,
Herkesten tek farkın sadece parmak izlerin.
Belki bakışın, duruşun biraz farklı,
Güldüğünde gamzelerin oluyor belki yanaklarında,
Belki de fikirlerin herkesinden biraz daha fazla!
Her şeye sahip sen olabilirsin,
Fakat ne vakit bakarsan bak aynalara
Sadece kendini değil
Yüzüne saklanmış milyarlarca biz göreceksin,
Yemek yerken su içerken,
Düşünüp beynini kurcalarken,
Kırmızı ışıkta önce sarı sonra yeşil olurken,
Karşıdan karşıya dalgın geçerken,
Aslında kimseden farkın yok görüyorsun,
Herkes gibi nefes alıp herkes gibi yaşarken,
Dışında sansan da aslında içindesin herkesin.
Biraz kare,
Biraz üçgen,
Biraz da yamuk yumuk.
Bir de beni sevdiğini söylüyorsun ya,
Söylüyorsun da hep sözde seviyorsun,
Hani yanımdasın da olmuyorsun ya,
Yani varmışta yokmuş gibisin
Ve bu halinle sen tıpkı
Okuldan kaçarken babasına yakalanmış çocuğun
Ayaküstü uydurduğu yalan gibisin...
Aslında herkesten tek farkın
Sadece parmak izlerin..
"Ben seni unutursam bu şehir ölür" demişti şair..
Şairin unuttuğu sevgili ölense şehir,
Yani sen şimdi benim gözümde,
O ölü şehir gibisin..
Ve beni sevdiğini söylerken her halin yalan Düşlerin biraz hırsız,
Bırakıp gitmek de senin marifetin,
için dışın sefil ve hain,
Ne vakit nerede kiminle olursan ol,
Her insan biraz sen,
Sen biraz herkes,
Ve bu halinle sen benimle herkes arasında,
Dolaşan birisin!
Sadece herkesten tek farkın
Parmak izlerin...
Etrafına bir bak. Ne kadar çok insan ne kadar çok şey peşinde koşuyor. Çok para, çok mal, çok yer, çok iş, çok yemek, çok araba, çok tatil, çok çok; Ne kadar telaşla yaşıyorlar. Herkesin çok acelesi var, çok telaş içindeler, çok koşturuyorlar, hep bir yerlere yetişmek istiyorlar. Durup kalsalar kaybedecekler sanki.. Koşturmasalar ellerindekileri düşürecekler gibi.
Şimdi bir de kendine bak. En çok ne mutlu ediyor seni? Kimler sana gerçek dostluk yüzü gösteriyor? Kaç sahici arkadaşın var? Kaç sırdaşın var? Çok az şey mutlu ediyor seni. Dostların pek az. Arkadaşlarının ve sırdaşlarının sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Bazen sadece nefes almak seni mutlu etmeye yetiyor. Özlediğin bir dostunu görmek, özlediğin bir sahilde yürümek, sevdiğin bir yiyeceği yemek, sevdiğinin iki gözünün içine içine bakmak mutlu ediyor seni. Hepsi az şeyler.. Çok az şeyler
Kendini kendine bölersen, eline tam tamına bir 1 geçecek. Ne yarımsın, ne eksiksin, ne de kimselerin seni tamamlamasına ihtiyacın var. Sen mühimsin.
martı seslerıyle başlamasa gün,
el de olmasa kahve,
gözlerin kapalı dinlemesende,
insanlar gülmesede yeni güne...
hep kahır olsada,
bıkmasanda,
gök kubbenin altında sevdiğine sarılamasanda...
iki kelam anlatacak kimse olmasada...
herşeyi yaratmış olan tanrı istanbulu yaratırken bölerken ikiye...
biri avrupa biri asya...
sen hep kalan olmuşsan bu işlemde...
durma yürü üstüne...
nede olsa seni yaratanın büyüsü bulaşmıştı üstüne...
yalanda olsa söyle...
insanlar gülüyordu de...
her yeni gün mutluluk olacak deki...
el de kalan son insanlıkta paylaştıkca çoğalsın...
artık kokun istanbuldur...
gözlerin istanbul gecesi...
paylaştıkca çoğalacaktır herşey...
durma yürü üstüne...
nede olsa elde kalan son insanlıksın sen...