tanrının anlamlandırılması çok zor bir o kadar da kuşku duyulan yaklaşımıdır. bu yargıya bir çok dayanak oluşturulabilir. kadının erkeğin emitasyonu olarak yaratılaması ve sözde defolu olmaları kutsal kitaplarca, erkek egemen bir toplum yaratılmaya çalışılması kutsal kitaplar ışığında, kadının özerk bir yapıya sahip olması, her konuda erkek egemeliğinde olması dikte ettirilen, kadınları insan türünün bir alt cinsi olarak gören tanrının asıl niyeti merak edilmekte açıkçası. tanrının cinsiyetsiz olduğu varsayılsa bilinçaltında ciddi sıkıntıların olduğu anlaşılabilir.
tanrıdan değil kutsal kitapları yazan ya da yazıya aktaran araplardan kaynaklanan fetişizmdir. ve tamamiyle gerçektir. olay benzer bir boyutuyla şu başlıkta incelenmişti;
aynı zamanda doğal hayat da buna verilebilecek en iyi örneklerden biridir. doğada her daim erkek kesim üreme şansını elde edebilmek için dişiye kendini beğendirme çabası içindedir. bu nedenle yaradılış açısından kadının doğurganlığına erkeğin çekiciliği ve fiziksel olgunluğu karşılık gelmektedir.
şahsi kanatimce bu tanrı'nın erkek karakterleri ayrıcalıklı vücut yapısıyla yaratmış olmasını telafi etmek için kadına üreme becerisini vermesinin kanıtıdır.
ayrıca 'notre dameın bahsettiği vaad edilen 'ğöğüsleri çıkmış yaşıt kızlar' erkek egosunu tatmin etmenin bir diğer yoludur.
tanrının erkeği daha çok sevdiği yönünde bir terim.
kutsal kitaplarda erkeğe verdiği imtiyazlar ve haklar sebebiyle bir takım insanlar tarafından desteklenmektedir.
oysa;
hangi erkek bir kadın kadar çok yönlü düşünce kabiliyetine sahiptir veya hangi erkek bir kadın kadar güçlü hafızaya sahiptir? onun kadar dikkatli, onun kadar ayrıntıcı olabilir?
kadınlar; erkeğin kas gücüne ve güçlü yapısına yenilmiş gibi görünselerde; hiç kimse unutmasın ki 600 yıllık osmanlının nasıl en az 300 senesi kadın hakimiyetinde kukla padişahlarla geçtiyse; insanlık tarihinin çok daha fazla süresi esasında kadın hakimiyetinde geçmiştir.
erkek bedense; kadın ruhtur.
erkeğin yegane özelliği gücü temsil etmesidir. asla ve asla kadın kadar ince ve ayrıntılı düşünceye veya görüye sahip olamayacaktır.
bu yüzden geçmişin hükümdarları, iki cinsin arası eşitlendikçe ve kadınlar etrafında gerek yasalar, gerek toplumsal hukuk tarafından zırh oluştukça kendilerini bu şeytani zekaya hizmet eden köleler olarak bulacaktır. artık yüzyıllar daha çabuk geçiyor.
dip not: kadınlardan neden felsefeci veya siyaset bilimci çıkmıyor sorusunun cevabı ise; senin yıllarca okuduğun yüzlerce kitabın içeriklerinin esasında kadın için o kadar da çok karmaşık olmadığı ve kendileri tarafından boş iş olarak görüldüğü gerçeğidir. diğer bir gerçek ise kadının her daim yapıtlarında "erkek" denilen posayı kalkan veya maske olarak kullanmasıdır.
kendilerini bir bok sanan ama açlıktan ölmemek için bile kadınlara muhtaç olan bir kısım erkek tarafından kadınları aşağılayarak haklı gösterilmeye çalışılan fetişizmdir. neymiş efendim kadınlar koca krallıklar yıkmış ulan allahtan kormazlar insanlık tarihinden beri erkeklerin kurup yıktığı krallıkları, devletleri, başlattıkları savaşları , yaptıkları katliamları uç uça bağlasan samanyolu galaksisini 3 defa dönersin. tarihten 5 kadın kraliçe say desen sayamazlar hala çıkmış kadınları ezmek üzerine kurulu olan ve muhtemelen kağıda geçirildiği dönemde kurana sızan vahabi geleneklerini savunuyorlar. pes hakkaten pes. kadınları 1400 yıldır eve hapsedersen tabi 50 yılda kendilerine gelemezler. bu fetişizm tanrının değil erkeğin erkek fetişizmidir.
