Vücudumuzda oluşan küçük bi ödem için hastaneye ggittiğimizde sonraki ya da önceki hastanın kötü huylu bi tümörden dolayı yaşamsal riskte olduğunu farkettiğimiz andır.
çok nadiren gerçekleşen anlardır. zira bu kadar sabırlı olmasının karşısında gözlerimi yukarı kaldırmak suretiyle, sabrına şaşırdığımı kendisine ilettiğim durumlar olmuştur.
insanoğlu bilimin gelişmediği çağlarda; ölümün tanrının gazabı olduğuna inanırdı. doğa olayları açıklanamadığından bu olaylar bilinmez bir güce atfedilmişti ve o güç insanları cezalandırmak istediğinde yer altından ateşler püskürmekte; dev sular kentleri yutmakta, gökten gelen ateşli taşlar şehirleri un ufak etmekteydi. Ardından aydınlanma çağı geldi ve herşey değişti. artık açıklamalar vardı, oluş mekanizmalarına sahipti insanoğlu. Bilimsel bilgi geliştikçe Tanrının yaptığına inanılan olaylar, doğal nedenlerle açıklandı. Roma ateş tanrısının (Vulcanus) adıyla anıIan Volkanlar, yerküre içinde ki anormal ısının sonucuydu. Eski Ahitte Tanrının gazabının en bariz işareti olan tufanlar iklimlerdeki ani değişikliklerden kaynaklanıyordu.
Ve incilde yer alan çekirge istilası aşırı üremenin doğal bir sonucu olmaktaydı.
günümüzde Beklenmeyen olaylar afetler için Tanrıya yer kaldı mı acaba?