adaletsizlik yoktur, sistemde güçlü güçsüzü yer. aslan geyiği, kurt koyunu, büyük balık küçük balığı yer. geyik yavrusu ve kuzu ağlarken, analarının sütünü emen aslan ve kurt yavruları mutludur.
puanlama sistemi tam olarak kimse tarafından bilinmez ancak dünyada büyük zorluk çekmesine karşın, allah'a olan inancı güçlü biri, hayatı kolay yaşayıp inancı güçlü biriyle eşit şartlarda olamaz. Dünyada rahat edememesine rağmen inançla bağlı kişiler hak ettikleri ödülü mutlaka alacaktır.
yaradanın mutlak adaletiyle, insanın dünya adaleti arasında sonsuz fark vardır.
zengini ve fakiri, haklıyla, haksızı cennete gönderip, hesabını yaradana soran insana, kafasında tasarladıklarını, yaradana maletmesinin mantığını sormak isterim.
yaradan kimi, neyle sınayacağınıda; kime, neyin hesabını soracağınıda; kimi, neyle mukafatlandırıp, cezalandıracağınıda, sonsuz adaletiyle ve sıfatlarıyla, bilmektedir.
yaradanın sonsuzluğuna, bir kelebek ömrü kadar olan ömrümüzün ve sınırlı aklımızın penceresinden baktığımızda, ancak kendi çapımızda bir adalet ve hak tasavvur ederiz.
unutmayınki, sonsuzluğu ancak sonsuza hakim olan kavrar.
kesinlikle doğrudur. zaten dünya'daki paranın %96 sı dünya nüfüsünün %1'i tarafından yönetiliyorsa asla adalet yoktur bu dünyada. afrika'da ki çocukların tek sorunu afrika'da doğması mı? ama diğer dünyada gösterir adaletini tanrı onu bilmem.
eğer ki bu dünyada gerçekten bir tanrı varsa benim şu anda karnım neden tok da afrika'da dünyaya yeni gelmiş küçük çocukların karnı aç?sonuçta bu dünyaya gelen hiç kimse kendisi doğmak istememiştir.peki benim doğarken nasıl bir şansım vardı da ben şu anda karnım tok sıcacık evimde bunu yazabiliyorum?veya şöyle söyleyeyim o fakir çocukların şanssızlığı nereden geliyor da hayata 3-0 hatta 4-0 yenik başlıyorlar?veya çok küçük yaşta ölen bebekler onların ne suçu var?hayatın tadını alamadan yaşamanın tadını alamadan bu dünyadan göçen insanlar onlara yazık değil mi?eğer tanrının adaleti olsaydı şu anda hepimiz eşit şartlarda olurduk.aynı yaşta ölür bu hayattan benzer zevkler alırdık.ama ne yazık ki böyle birşey mümkün değil.bunun nedenlerini sorgulamak gerektiğini düşünüyorum.
adalet, iyilik, kötülük, hak, hukuk; bütün bunlar insan evladının yarattığı kavramlar. ve ölçüleri de insan tarafından konulmuştur. ama bu ölçülerin ne kadar saçma olduğunu gelin beraber görelim:
mesela çok aç bir adam düşünün. gecenin soğuğunda, dışarda yatmak zorunda olan, açlıktan dolayı daha da çok üşüyen bi adam. bu adam açık bir pencere görür, o anda içeri dalar, ne var ne yok götürür, bunları satar ve yiyecek, giyecek ihtiyacını karşılayıp o gece rahat uyur.
malları çalınan adama göre bu, adaletsiz bir durumdur. ama çalana göre ise bundan daha adaletli bir şey yoktur. burada kime inanmalıyız?
çita, uzaktan antilopu görür, üstüne koşmaya başlar ve yakalar en sonunda. daha sonra onu afiyetle yer, daha sonra yavrularını emzirir o enerjiyle. antilopun yavruları annesiz kalmıştır, bundan daha büyük adaletsizlik olur mu? peki ya çita hiç antilop yakalamasaydı da antiloplar mutlu mesut yaşasaydı; bu sefer çita ölecekti ve çitanın yavruları annesiz kalacaktı. e bu durum da bi adaletsizlik doğurmakta?
ki kişisel serveti milyar dolarları aşan bi insan, afrikanın yarısını doyurabilecekken bir öğle yemeğine 70000 dolar ödeyebiliyorsa, burda suç tanırının mıdır, yoksa tanrının parayı dağıtması için verdiği kulunun mu?
lütfen dar görüşlerle düşünmeyiniz. geniş bakarsanız olayı daha rahat kavrarsınız.
Allah bütün kullarını eşit görmektedir.istediği ona inanmamız dünya nimetlerine fazlaca kapılmamamız.Allah'ın adaletsiz olduğunu düşünmek sadece parasal anlamdadır.parayı ise biz insanlar bulduk !