marx´a göre insan tanriyi, allah´a göre de allah insani yaratmistir.bu iki tanridan hangisinin gercek tanri oldugunu, hepimiz birgün görecegiz.marx´in kemikleri bile kalmamistir. ona inananlar da bunu bilmektedirler. das kapital´i ezberlerler ama, evrende bir düzen oldugunu, bir hücrenin "abi burasi da cok karanlik yaa" diyip durup dururken görmeyi icat edemeyeceginin pekala farkindadirlar.
bunun yaninda tanri tanimazlik her zaman olmustur. ve olmaya da devam edecektir. ve tanritanimazlik olmaya devam ettikce de bu tür sorular ortaya atilacaktir.
sonucta tanri (allah) insan suresinde "biz onu imtihan etmek icin gören düsünen yaptik." diye bir ayet göndermistir. hatta kuran in bir yerinde "biz dileseydik, gökten asagi merdiven sarkitirdik, ama o zaman imtihan bitmis olurdu" demektedir. bir baska yerinde, "siz süphesiz görmediginizle imtihan olunuyorsunuz" denmektedir. demek ki yusuf suresinde gecen firavun lafi "haman"-ki o da eski misirca bir kelimedir, tam dogru anlaminda- büyük mimar- anlaminda kullanilmistir, bu kelimenin kuran´da ne aradigi, ve oraya nasil geldigi halen bir muammadir -"haman, bana yüksek bir kule yap, ben o kuleye cikayim, musa´nin dedigi gibi bir rab var midir? bakayim, varsa iman edeyim" lafi halen gecerliligini korumaktadir.
bazi insanlar görmediklerine inanamazlar. ancak buradaki paradoks, allah,kendisi göründügü anda imtihanin bittigini bildirmektedir. yani insan görmedigine inanmazsa ceza görecektir. yasin suresindeki meleklerin inanmayanlara sorduklari " bu gördükleriniz gercek degil midir" sorusuna onlarin " bu gördüklerimiz süphesiz rabbimizin bize vadettigidir" lafi cok düsündürücüdür.
böyle bir ortam söz konusu oldugunda o marx denilen arkadasa falan, ancak halt yemek düsecektir.
bundan dolayi, bu tanri mi insani, insan mi tanriyi yaratti sorusu, hic bitmeyecektir. ve ben inanan bir insan olmakla birlikte, inanmayanlarin o günkü halini düsündükce, eger allah varsa, onlar icin cok kötü olacak, insallah allah falan yoktur da öyle cok kötü seylerle karsilasmak zorunda kalmazlar, demek durumunda kaliyorum. cünkü ben allah olsa da olmasa da, onun oldugunu varsayarak hareket ediyorum, ve bundan cok memnunum. eger varsa, ben kanazncli cikacagimi ümit ediyorum, böyle bir umut, tanritanimazlar icin yoktur. ayrica inanan, sadece kendisi icin degil digerleri icin de yasamakla mükelleftir, bu bakimdan bir sekil sosyalist dayanismanin da icerisindedir.
o yüzden, isteyen istedigine inansin, nasilsa gercek kendisini bir gün oldukca acik bir sekilde gösterecektir...
"bitler yanasti ve birlestiler, sonra konustular. birinin hareketi digerine, berikinin ki otekine gecti. o en selim olanlardan birkacini topladi, ve kernel i yaratti. "
-widescreen 16:9
öncelikle tanrının bir tanımını yapalım. her şeyi bilen, sonsuz bir bilinci olan, sonsuz bir kontrol gücü olan varlık. şimdi bir insanlığa dönelim. sınırlı bilgi, sınırlı bilinç, sınırlı kontrol. ama aynı zamanda sürekli artan bir bilgi, sürekli artan bir bilinç, sürekli artan bir kontrol. bana göre insanlığın amacı en sonunda tanrıyı gerçekten yaratmak. bu yolda ilerliyoruz. bilim ortaya koydu ki güneş bu dünyada tam 1,5 milyar yıl daha yaşama izin verecek. insanlığın önünde inanılmaz bir süre var. üstelik insanlığın bütün sistemlerde koloniler kurması da oldukça olası. yaklaşık 5000 yılda ortaya çıkardığımız bilim ve teknolojiyi düşündüğümüzde 1,5 milyar yılda neler olacağını siz düşünün. üstelik gelişim de bir ivme ile artıyor.
bana göre insanlık sonunda evrenin bütün bilgisine ulaşacak, sonsuz bir bilinç ağı yaratacak, bütün evreni kontrol edebilecektir. tanrıyı gerçekten yaratacaktır. bizim insanlık olarak amacımız bu. hatta şu anda dinlere bu tanrının taslakları bile diyebiliriz.
yüce tanrı insanı yaratmıştır ve 'sevişin sevişin sevişin' diye buyurmuştur. insanlar çoğaldıktan çok sonra kutsal kitap göndermiştir, insaların bu kitabı değiştirmesi üzerine yeni bir baskı daha, sonra tekrar ve tekrar. neyse en son kuran-ı kerim i göndermiştir. insanı yarattıktan milyonlarca yıl sonra benim kurallarım var bunlara uyarsanız öldükten sonra ödüllerim var, uymazsanız cezalarım var demiştir.
veya
insanlar manevi ihtiyaçları sonucu tanrıyı keşfetmeden önce tapınacak birşeyler bulmuştur. güneşe, yıldızlara, putlara, tanrılara taptıktan sonra gelişerek değişen bazı insanlar din kavramı ile yarattıkları tek tanrıya tapmaya veya tapar gibi görünüp insanları bu yöne çekerek, zayıflıklarından faydalanmaya, onları kullanmaya başlamıştır. din uğruna savaşlar yapılmıştır. din, toplumu yönetebilmek için çok etkili bir araçtır.
yüce yaratıcı 'insan'ı yaratmıştır ve insana bir akıl vermiştir, 'yüce yaratıcı'yı bulsun diye.
yüce varlık, insanı yaratmıştır.eşrefi mahlukta, eşref olma sıfatıyla 'yüce yaratıcı'yı bulmuştur.
ataist söylemidir. arkasindan insan ahlaki çerçeve için, tanri diye birşey uydurarak sınırlar çizmişlerdir. gibi savla desteklemeye çalişirlar. kuşkusuz işin gerçek boyutunu öbür tarafta hepberaber öğreneceğiz. mantiki boyuttan bakar isek; tanri* insani yaratmiş dünyaya bırakmiştir.* insanda bilincinde oluşturduğu allah'a bu dünyada ibadet etmiştir. ****
Tanrımı allah mı sorunsalını ortaya çıkarır. Öküzü tanrı olarak kendine seçen bi insanın açısından bakarsak insan tanrıyı yaratmıştır. Ama yaradılış teorosi açısından bakarsak allah insanı yaratmıştır. Yani insan tanrıyı kafasında yaratmıştır. Allah ise insanı kafasında beni yaratsın varlığımı anlasın diye yaratmıştır.
Not: düşün, anla, yorum yap...
saçma sorudur. tanrı görülmediğine göre insanın yarattığını düşünmek aptallıktır,çünkü ortada birşey görünmüyor.insan göründüğüne göre insanı görünmeyen güçlü bir varlık yarattı diye düşünmek ise daha mantıklıdır.
her insanın kafasındaki tanrı imajı farklıdır, 6 milyar insanı tanrıya inanıyor olarak kabul edersek; 6 milyar tanrı imajını buluruz karşımızda. insan tanrıyı kafasında yaratmıştır, tanımlamıştır ancak tanrı her insanı aynı şekliyle yaratmıştır.
tanrı olgusal olmayan, metafizik bir bilgidir, aldıyla alakası yoktur. bu sebeple düşünen varlıklar sadece tanrısal bilgiye ulaşabilir. felsefi açıdan insan tanrıyı yaratmıştır.
var mı yok oldu yok mu var oldu? gibi bir soruyu kendisine soran kişinin hemen bulacagı seydir efendim.
bilindiği gibi yoktan var vardan yok olmaz. bunu bilim adamları diyor sanıyorum.
