neden biz çalışıyoruz kadınlar günlerde geziyor diye düşündüren durumdur. ulan köle onlarsa neden mesai saatlerinde ortalıkta alışveriş poşetleriyle fink atan kadın kısmı.
gece ile gündüz, pozitif ile negatif, sıcak soğuk nasılki eşit değil biri diğerinden üstünse erkek ve kadında eşit değil biri birinden üstündür ve bu üstünlüğü erkeğe vermiştir.
bu dengeyi yaratan, koruyan ve kollayan alemlerin rabbi allah(c.c)'dir, şüphesiz yarattığınada, koruduğunada kolladığınada boyun büküp şükür etmek biz aciz kullara düşer.
Allah(c.c) erkeği nasılki kadından üstün görüp nasılki gerektiğinde dövün diye emretmişse bunun içinde bir ölçü koymuştur.
önce küs ve sonra hafifce döv diye emretmiş.
fakat dövmek içinde yeterli sebeblerin olmasına dikkat çekmiştir.
bunu emreden ayrıca tanrı değil Allah'tır.
Böyle düşünen erkekleri bir araya toplayıp diri diri yakıcaksın. Canlı canlı derilerini yüzüp tuzlu suya batırıcaksın. Beynine bilmem kaç volt elektrik vericeksin. Bunlarla bile uslanmaz bunlar çünkü beyni o kadar fakir, o kadar sığ.
Kadınlar köle ise neden bir kadın için köpek oluyorsunuz ey erkekler !
güzel trollenen bir konu fakat görmüşken bir satır yazmak lazım.
kadın erkeğin ayaklarından yaratılmadı, öyle olsaydı ezilirdi. ama başından da yaratılmadı. üstün olmasın diye.
göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye; kolun biraz altından, korunsun diye; kalp hizasından sevilsin diye.
Varlığını, popüler kalarak bugünlere taşıyabilmiş herhangi bir yaratılış teorisinde böyle bir iddia yok.
Galiba yeni bir din bu. Hayırlı olsun.
Kadının, daha basit ve daha sorumsuz olarak tarif yahut ima edildiği teorilerde, bu basitlik ve sorumsuzluk, yaratılıştan değil, cennetten kovuluştan itibaren, bir tabiat olarak değil, bir ceza olarak söz konusu zira. Kaburga kemiği hikayesi de, tek başına bir kölelik metaforu değil maalesef.