tanrının kendisi için ne ifade ettiğini sorgulamış(!) ve yanıtını bulmuş olmanın coşkusuyla tanrıyı sorgulama haddini kendinde görebilmiş kişi söylemidir zira kişi tanrıyı kendi içine anlatabilmiş ve bunu beyninede kabul ettirebilmişse bu soruların cevabını hayatın kendisine sunmuş olduklarında bulabilir.
edit: tanrı ile kendisinin arasına girilmesini istemeyen bir insanın bu başlığı açmaktaki maksadı nedir? bu sözlükte başlığı açan bilir ki başlığı kendisine parsellemiş değildir. elbette buraya -her başlıkta olduğu gibi- isteyenler yazacak ve elbette -hakaret vari sözler içermedikçe- istediğini yazacaktır. kişi bir defter yaprağının satırlarına kocaman soru işaretleriyle yazmış gibi iç hesaplaşmalarını buraya dökmüşse artık bu özel olmaktan çıkmıştır. ve ne yazarın dediği gibi; benim için ayrılmış olduğu tayin edilen cennet bahçelerinden, onu izlemek gibi bir niyetim vardır ne de kimin kimi nerden izleyeceğine dair bir delilim.
küçük hesaplaşmalarımdan ürkek ürkek sıyrılıp bu denli büyük büyük şeyleri düşünmek her ne kadar beni korkutmuş olsada açıklamak zorundaydım.
hepimizin aklından geçen, düşünmekten korktuğumuz, düşünüp bunu paylaştığımızda da ateist damgası yediğimiz, hatta sözlük çevrelerince troll olarak nitelendirilebildiğimiz düşünce biçimi.
hadi canlar itiraf edin, hiç mi kendi içinde çeliştiğiniz zamanlar olmuyor? sümme haşa allahın varlığını sorgulamıyoruz. he sorgulasak da bu sonuçta kişiyi ilgilendirir. zira her koyun kendi bacağından asılır. bugün allah için ne yaptın? ne kadar olağan bir soru ise tanrı için ben neyim? de o kadar kendi içinde ve o kadar olağan bir düşünce biçimidir. *