ergenliğe girip göğüs uçlarımda kıl çıkmaya başladığından beri düşündüğüm soru. kendime bu sorunun cevabını veremediğimden ne ateistim diyebiliyorum ne de deist.
şimdi sorun şu. adem yasaklı meyveyi yiyor. tanrıda diyor ki yasaktı, yedin hadi bakalım dünyaya. soru: cennette yasaklı maddenin, meyvenin ne işi var?
sonra bunlar dünyaya geliyor şeytana diyor ki gel senle iddiaya girelim, sana uyan kim olursa cehenneme, herkes uyarsa kıyamet. şeytanda kabul ediyor. soru: tanrı herşeye gücü yetiyorsa neden kendi kulu, kendi yarattığı ile iddiaya giriyor?
sonra insanlara kitap gönderiyor, diyor ki şeytana uyan yanacak herkes uyarsa kıyamet kopacak. soru: neden araya fitne sokup iddiayı kızıştırıyor ve kendi lehine çeviriyor?
sonra diyor ki sizi sınıyorum, kazananlar cennetle ödüllenecek, kaybeden cehennem. soru: iddia için neden ruhları, melekleri kullanıyorsun?
sonra birde 3 kitap yolluyor koruyun kollayın diyor. sonuncusunda da "öeh yeter lan ben koricam artık" diyor. soru: neden diğer dinleri saf dışı bırakıyor.
sonra diyor ki ay yardı deniz yardı. soru: görüşleri ile önder olacak insan mı yolladın yoksa büyücü mü?
Sıcaklık bunun için iyi bir örnek aslında.
Mesela soğuk aıcağın olmama durumu mu mudur, yoksa sıcak soğun olmaması mı?
Soğukluğu sıcağın yok olması üzerine kuruyoruz.
insanın yaratılması da buna benzer sanırım. Varlığımız ve yaratılışımız yokluğun bir sonucu olabilir. Yokluğun, hiçin ve olmamanın sonucu olarak var olmak mevcuttur.
Sıcağı ve soğuğu yaşadığımız gibi varlığı ve yokluğu da yaşayabiliriz. Yaratılmak; bizi yokluğu yaşamaktan kurtarmış olabilir
cevabı; ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım olmayan sorudur. o ayet ;cinlere tapan mekke insanına karşı gelmiştir. cinleri ve insanları bana kul olsunlar diye yarattım ayeti; yani sizin o uluhiyet atfettiğiniz, ibadet edip tanrılık atfettiğiniz cinler melekler vs sizin gibi yaratılmış canlılardır.onlarda insanlar gibi yalnız bana ibadet ederler anlamındadır. yoksa yaratılışın gayesini, maksadını ,allahın ne maksatla evreni ve canlıları yarattığını ifade eden bir ayet değildir. en doğrusunu allah bilir.
insanın yok olma kaygısında olması, varlığını sonsuza dek koruma ihtiyacı içinde bulunması, insan ruhunun aslında hep var olduğuna ve yaratıcının bir parçası olduğuna işarettir. insan ruhu değil, insan bedeni yaratılmıştır ve yaratıcı kendi özü olan ruhtan insan bedenine üflemiştir.
insanoğlunun gücü elde ettiği anda tanrılık, üstünlük taslaması buna örnek teşkil edebilir.
sorulan bütün soruların cevabını yazabilirdim ancak bu hepsine bir soru daha eklerdi. gönderdiği son kitaptaki sureler bile birbiriyle çelişiyorken bu soruları sormanın mantığı yoktur bence.