papanın ulu darwin hazretlerinden etkilendiğini gösterir. evrim o kadar geniş bir kavramdır ki, toplumdan tut, sanata, sanatta tut, insana, insandan tut, dine, dinden tut tanrıya, her şey ama her şey evrim geçirir. evrim hayatın gerçeğidir. insanların ilk inandığı tanrı tanımıyla bugün olan tanrı tanımı bir mi? tabi ki hayır. ulu önder darwin bunu bize göstermiştir. nur içinde yatsın.
papalığın politik gelişiminin en son noktasına geldiğinin ve siyasal din konusunda kendi içinde çağ kapatıp çağ açtığının kanıtıdır.
zira hıristiyanlık, isa hazretin ölümünün hemen ardından büyük bir hızla siyasallaşmış bir dindir. Ancak buna rağmen hala oldukça katıdır. Yahudi şeriatından sonra en katı dinlerden birisidir, -ki islamiyet'ten bile daha katıdır. incil detaylı incelendiğinde de, mezhepsel gelişmeler dikkatlice okunduğunda da karşılaşılan en saklı gerçek budur.
ancak görünen o ki, papalık yeni bir atılıma hazırlanıyor hıristiyanlığın geleceği için. bunun için de kendi içinde çelişmemek adına yeni bir dini kentsel dönüşüm alanı yaratmaya çalışıyor. düzenlemek, değiştirmek, iyileştirmek yerine komple zemini değiştirmeye çalışıyor.
papa hazret bu konuşmayı yaptığında dinlemiştim ve gerçekten de dehşete düştüm zira hangi din olursa olsun, semavi ya da değil hangi inanç olursa olsun hiç bir yetkili kendi tanrısı hakkında böyle konuşamaz, bu denli densiz bir açıklama yapamaz. Muhtemel kuvvetle papalık hem kendi içinde, hem de uluslararası hıristiyanlık içinde ciddi bir tehdit hissediyor olmalı ki böylesine cüretkar bir girişimde bulunuyor.
diğer yandan tanrı gelişebilir de, değişebilir de, bu tanrı'nın/allah'ın bileceği iştir. burada anlamsız olan, dini bir otoritenin kendi kutsal kitabının yetersizliği üzerine tabanını hiçe sayıp bu tür açıklamalar yapmasıdır. kanaatimce hıristiyan dünya bunun ceremesini en ağır şekilde çeker. hatta çok ciddi bir bölünme bile olabilir diye düşünüyorum. Ama tabi uzun hatta belki çok uzun vadede.
uzun uzun düşünülmesi, değerlendirilmesi gereken bir mevzu bu.
Allah, birdir, tektir. Yegânedir, doğmamış ve doğurulmamıştır. Hiçbir varlık onun eşi ve benzeri olamaz. Allah, zaman ve mekân kavramlarının çok çok dışındadır. Gelişen her şeyin gelişimine müsâde eden de odur. Sırf levh-i mahfuz kavramını düşünmek bile, o'nu anlamak için kâfidir.