tanrı bize dini değil aklı verdi, sonra o aklı kullanmaya kalkar, benim saçma sapan kurallarıma uymazsanız sizi yakarım cezalandırırım akıllı olun... dedi.yani biz zavallı aciz kullar o aklı kullanmakta hiç bir zaman özgür olamadık.aklımızı bir köşede sakladık çeyizimize kaldırdık arada bir tozunu alıp geriye yerine koyduk.
Kendi aklına inanmaktansa kitaplara ve efsanelere inanan insanların çokluğunu göz önüne alırsak tanrının bize aklı boş yere verdiği fikrine kaptırabiliriz kendimizi. Ne denir ki? Acı bir gerçek.
Hem tanrı neden peygamber göndersin? neden birden çok din göndersin ve her seferinde eskisini geçersiz kılsın? Bu anayasa mahkemesi mi ki? Sonra neden kitabında büyük bir soğukkanlılık ile ''öldürün!'' desin? Hem neden sadece bir kitap göndersin? Gücü bu kadarına mı yetmektedir? Geçelim bunları üstad!
Not: Tanrı bize akıl verdi, her dine/kitaba/peygambere inanmayanı ateist sanmayalım diye.
Allah bize aklı verdi Allah'ın varlığı anlayalım diye. dindeki emirlerin mantığını akıllıca düşündükten sonra din ile ilgili görüş beyan etmek makuldur. tabi bu akıldan akla değişir ama amacı değiştirmez.
ayrıca birileri aklını başka şeylere kullanıyor diye bu da allah'ın aklı gönderiş amacını değiştirmez. aklın ilk amacı allah'ı anlamaktır. diğer amaçları dünyevi amaçlardır ***.
tanrı bize akıl+peygamber+din verdi. biz de aklımızı kullanıp peygamberlere ve din'e inandık. tabii bu din hristiyanlık olabilir, islamiyet olabilir, mandaizm olabilir, fuckizm de olabilir. o devrede de akıl giriyor işin içine.
"Ve tanrı kendisinden habersiz ve dine karşı kayıtsız şartsız hür olan milyonlarca zeka özürlü kul yaratıp kendisini yalanladı" şeklinde devam eden saçmalıklar silsilesidir. Bunun yanında aklıyla kendi saçmalığını keşfetsin diye milyonlarca zeka sahibi insan da yaratmıştır. Anlaşılan o ki deist kafasıyla tanrı çok oyuncu bir yaratıcıdır.* Canlılar akıllarını içgüdüsel ve deneme-yanılma tecrübeleriyle kazanırlar. Bebeklik döneminde ilk öğretmenleri anne ve babalarıdır. Bebeklik döneminde iç güdüleri ile merakları ekseninde hareket etselerdi birçoğu yetişkin olamadan ölecekti.
Yetişkin olduktan sonra ise akıl doğanın şartları ve şartların zorluk-kolaylık derecesine göre hayatta kalabilmeye odaklanarak evrim geçirir. Ancak insan hayvanının gelişmiş sinir sistemi onu diğer canlılardan biraz daha avantajlı kılıyor sadece.
Edit: Tanrı'yı keşfetmek için akıla ihtiyaç yoktur. Ancak tanrı tarafından vahiy yoluyla indirilen saçmalıklara inanmak için az gelişmiş, sorgulamayan ilkel bir akıla sahip olmak da şüphesiz gereklidir. Ancak buna benzer bir akıl türü zaten birçok bakteride de mevcuttur. Buna da akıl denmiyor,içgüdü deniliyor. içgüdüler ise insanlarda korku ve endişe duyguları ile tetiklenen bilinçsiz hareketlerin sebebidir.
dine inanmak aklı bi tarafa bırakmak değildir... necip fazıl'a birisi vapurda "biz kendi aklımızla da doğruyu bulabilirdik niçin allah bize peygamber göndermiş ki?" diye sormuş. üstadın cevabı ise "e o zaman karşıya yüzerek geçseydin niye vapura bindin?" olmuş.