kimimizin allah kimimizin yehova dediği ama kasıt aynı olan 3 büyük dinin ortak tanrısının kabaca hikayesidir bu. bu yazıda kaynak olarak kuran, incil ve tevrat gösterilebilir. yani allah diye girmememin nedeni de budur. neyse başlıyoruz,
tanrının kendisi; tanrı tek başına nerde olduğu bilinmeyen yerde, kimilerine göreyse her yerdedir. kendini gören yoktur, sadece musa tevrat'a göre görmüştür. halkına da göstermek isteyince halkı tırsmış musa da vazcaymıştır yoksa tanrı da razıdır o ayrı mesele. ama kuran'a göreyse peygamber muhammed kendisini 40 perde arkasından görmüştür ama ayrıntılara takılmamak gerek. tanrı tektir her şeye ol dese yeter ama yine de bazı işleri meleklere yaptırır. bu melekler genelde iradesi olmayan görev adamlarıdır. bazıları daha özeldir ama en ilgnici şeytandır, ki birazdan ona da geleceğim. tanrı biraz kibirlidir, biraz kıskanç biraz sabırsız, biraz sabırlı, biraz merhametli, biraz acımasız... kutsal kitaplar böyle der. ama genel bir profil çizmek gerekirse genelde imanın düştüğü yerlere felaket yollar bir peygamber sağ çıkar. çoluk çocuk yaşlı genç demeden yerle bir eder her yeri. ama gel gör ki bu gün ateizmin tavan yaptığı litvanya gibi ülkelerde millet çılgınca yaşıyor, öyle işte. neyse kıskanç ve kibiri ise her kitapta tekrarladığı bazı emirlerle açıklayabiliriz, der ki ben tekim, bana tapın, başkasına tapmayın, çok güçlüyüm ben, bana tapmaktan döneni kesin... gibi gibi. ama yine de sürekli ben afferderim, bende merhamet sonsuz da der...
şeytan; çok garip bir varlık. amacı insanları tanrının sözünden uzaklaştırmak. insanı da pek sevmez. adem'i de sevmezdi. o yüzden tanrı attı onu cennetten. biraz asi değişik bir melek üretim hatasıda olabilir. cehennemde yaşar ki o sıcaklardan iyice bunaldığından dünyada çok gezinir. bazı manyaklar da tapar buna. ilginç işte.
dinleri; tanrı genelde musa'ya kadar belli belirsiz bir din yollamıştır ama kendini pek umursayan olmamıştır. millet bol tanrılı dinlere yönelmiştir. ara ara peygamberler gelmiş ama onlar da pek popüler dinler oluşturamamıştır. ta ki musa'ya kadar. musa köle bir halkı, yahudileri isyan ettirip tek tanrılı bir dine peygamberlik etmiştir. ama kutsal kitaplara bakarsak çok uğraşmıştır. hatta kendi bir ara tanrıyla görüşmek için dağa gitmiş döndüğünden sırtında 10 emirle ne görsün, halkı altından öküze tapmaya başlamış. hatta 10 emir tabletini kırmışlar, tanrı yenisini yapmış yollamış. neyse musa'dan sonra yahudiler dinin sadece kendilerinin olduğuna kara vermiş ve kimseyle paylaşmamışlar. o yüzden israil kurulana kadar çok boktan bir yaşam sürmüşler. roma imparatorluğundan hitler almanyasına önüne gelen bafilemiş bu milleti ama şimdi onlar başkalarını bafiliyor o ayrı tabi. neyse bu yahudiler roma altında yaşarken yeni bir peygamber gelmiş yeni bir dinle. isa, peygamberlerin dünyada en çok sevileni olanı... isa zamanına göre çok hümanist olmuş ve yahudilere isyan etmeyi bırakıp itaat etmelerini söylemiş. ama yakalanmış bize göre göğe çekilmiş hristiyanlara göre ise idam edilmiştir. neyse sonra bu adamın saz arkadaşları kitap yazmış incil diye, roma imparatoru iki tanesini beğenmiş teki doğu teki batı romanın dini olmuş. ardınadan vatikan makamı oluşmuş sömürmüşler dini. sonra ise martin luther amca gelmiş "ne ayak lan?" diyerekten yeni mezheplerle birlikte hristiyanlık bir reforma uğramış hala da mezhepler çıkıyor yeni yeni. evet tabi bir de arap yarım adasına inen bir din var ama ona çok değinmiyorum zaten biliyorsunuz az çok.
evet iyisiyle kötüsüyle elimizdeki tanrı bu, ama bize küsmüş bence pek umursamıyor artık dünyayı yoksa sodom ve gomoreye olan amsterdam'a da olurdu elbet. peygamber de yollamıyor artık, yollasa da biz inanmıyoruz belki de... neyse artık kıyamete kadar kendisinden haber alamayacağımıza inanıyor genel çoğunluk. o da kopmazsa artık güneş mi söner gökten taş mı düşer yoksa biz mi çeker gideriz dünyadan belli değil açıkçası, göreceğiz.