sıfır olan ihtimaldir. bir yandan özgür iradeyi arzulayan insanın öteki taraftan e bari savaşmamıza engel olsaydın demesi kadar kaypak bir başka talep de olamaz. bütün semavi inanışlarda dünya hayatı bir imtahan yeridir. buradaki imtahanınızı bitirip ebedi yurdunuza gideceksinizdir. eğer ucunda ebedi mutluluk varsa kan dökülmesi ve bunun diğer insanlar için bir sınav olması vs gibi barbarik mevzuların burada vuku bulması absürd bir duruş olmayacaktır. Allah herşeyi gören, bilen ve kusursuz olandır. sağır, dilsiz yada kör gibi acz yaratacak durumlar kusursuza erişebilecek olgular değillerdir.
dikkat: aşağıdaki entari, isyan içermektedir ancak haşadır.
dünya üzerindeki bunca ölüm,
katliam;
haklıyı haksızdan,
suçluyu suçsuzdan ayıran tek şeyin güç olması,
iyilerin kazanmak için gebermeyi beklemeleri,
hayal kırıklıkları,
haksızlıklar,
çocuk pornosu ve daha bir çoğu..
evet bunların hepsini allah değil,
kullar yarattı!
peki allahım!
sağır değilsin,
kör değilsin,
dilsiz hiç değilsin..
peki neden!
neden izin veriyorsun!
dip not: duygusal yaklaşarak,
sağır, kör ve dilsiz olmayı bir "eksiklik" olarak görüp,
tanrının küçültülmeye çalışıldığını düşünüp
böyle bir sorgulamaya anüs icadı diyenlerin duygudan yoksun olduğunu düşünüyorum.
allah(c.c) ' a inanamayanlarin sagir, kor, dilsiz olma ihtimalini akla getiren ihtimaldir. matematiksel degeri, felsefi degeri tartismaya aciktir. 5 vakit cagriyi duyamayacak kadar sagir, yaratilis mucizesini goremeyecek kadar kor, icten ice " ya varsa. " korkusunu dile getiremeyecek kadar dilsiz kesilmislerin gozundeki olabilme ihtimali, yuce yaraticinin korkusuyla, onu aciz bir beserle bir tutmanin anlamsizligini kavramis kitleninkinden tabi ki daha yuksek olabilir.
tanrının varlığını kanıtlayan ihtimaldir. şöyle ki; insanların duyup, görüp, konuşanlara tanrı demesi ne kadar saçmaysa somut kavramlar ile tanrıyı tanımlamak da en az o kadar yanlıştır.
bu düşünceye sahip olanların inandığı tanrının varlığını, biz zaten tanımıyoruz. sizin inandığınız tanrı, evet kör, sağır ve dilsiz olabilir, her şey mümkündür, tanrılaştırılan şeye göre de değişebilir.
tanrıyı kendi gibi hayal eden insanların düşündükleri ihtimallerden sadece biri. geniş bakmak lazım biraz. illa ki merak edilir tanrı ama zayıf bir ihtimaldir ki tanrı insana benzer unsurlar taşısın.
islam dininin mantığını kavramayıp sürekli eleştirip o sadece belirli ayetlerini aldığınız kuranı kerimi nasıl yapsam da eleştirsem için okumak yerine bir şeyleri öğrenmek için okusaydınız inanmadığınız size saçma gelen ama nedense(!) sürekli eleştirdiğiniz dinin mantığını kavrardınız, yaratılış amacı ya da dünyanın kuruluş amacını anlayamamış söylemlerden öteye gitmeyen bir başlık, inananların allahın adaletinden şüpheleri yok siz istediğiniz kadar içinizdeki boşluğu doldurmak için kafanızdan tanrılar(!) uydurabilirsiniz.
semi, basar ve kelam sıfatları sırasıyla allah'ın duyma, görme ve konuşmasıyla alakalı sıfatlarıdır. zira bu sıfatlar insanın duyması, görmesi ve konuşması gibi degildir. külli irade dahilinde gelişirler. sınırı yoktur.
dünyada savaş, açlık, yoksulluk olmasaydı buraya gelmemizin ne manası kalırdı. direkt cennet olurdu o zaman burası. savaşa, yoksulluğa göz yumalım demiyorum. eğer sınavdaysak dünyada herşeyin iyi gitmesi, herşeyin kötü gitmesinden daha mantıksız.
doğru olduğu taktirde insan ırkının tanrı'dan maddiyat olarak daha mükemmel bir varlık olduğu gerçeği ortaya çıkar.
evet, tanrı her şeydir. her iyi ve her kötüdür tanrı. mükemmelliği de burdan gelir zaten.
tanrı ne kördür, ne sağır, ne de dilsiz.
bir bakımdan da doğrulanabilecek bir önerme, tanrı'nın görmek için gözlere, konuşmak için dile ve duymak için kulaklara ihtiyacı yoktur. tanrı insan perspektifinde düşünüldüğünde hem sar hem kör hem de dilsizdir.
küçük bir not olarak da hala islamiyet inancının tanrısı olan allah'la felsefi bir varsayım olan tanrı kavramlarının karıştırılması konusuna değinmek istiyorum. tanrı bir varsayımdır, allah ise bir inanç meselesidir. hala tanrı ve allah kavramlarının ayrımlarını bilmeden ayetlerle, 99 isimle bu konuyu açıklamaya çalışmak bilimle bağdaşmayacak bir yaklaşımdır. elbette ki islam inancının tanrısı olan allah her şeye kadirdir. onu sorgulayamayız. fakat önümüzde otopsi yapılmayı bekleyen br tanrı kavramı var ki bu allah'tan çok farklıdır.
mevzubahis tanrı allah ise ona inananlarca olmayan ihtimaldir.çünkü islamiyette allah her türlü kusurdan arınıktır ve şüphe kaldırmaz. savaşlar ölümler ise yine aynı inanç bağlamında birer sınav olarak addedilir ve sabredilmekle aşılabilecek bu sınavlar sonrasında ödül olarak beklenen allah ın rızasıdır dikkat asıl amaç cennet değildir aslında.
(bkz: allah sabredenlerle beraberdir)
(bkz: allah sabredenleri sever)