devam edelim. dostum şimdi biraz gerçekçi olalım. bizler aciz varlıklarız. gücümüz yeten iş de olur gücümüzün yetmediği iş de olur. allah teala hazretleri ile ilgili dalga geçer uslupta şakaları ben şahsen hazmedemem. ancak bu hazmetmeme durumumun tek sebebi o'ndan korkuyor oluşum değil, ki çok şükür korkuyorum, bu korkunun yanısıra ona saygı da duyuyor oluşumdur.
şöyle söyleyelim. ben ressamlığa çok ilgi duyan biri olarak varsayayım kendimi. bunun için çabalar gösteriyorum, ancak bu işe yeni yeni başladığım için tecrübesizim de. fakat bir gün bir ressamı tanımaya fırsat buluyorum, ve bu ressam öyle bir ressam ki, tuvale değdirdiği her fırça darbesi adeta tuvale değil de yüreğime çiziliyor gibi hissediyorum. üstelik bu ressamı tanıdıkça ona daha çok bağlanıyorum ve bu sefer sadece sanat kabiliyeti dolayısıyla değil, karakteri için de onu sevmeye başlıyorum.
ve günün birinde ben bu ressamın çırağı olma şerefine erişiyorum, -allah teala hazretleri her yarattığına "kulum" demektedir, onu çokça zikredip hamd edene de, delalete kapılıp küfre dalana da, yani hepimiz onun huzurundayız ve o bizlere rahmetle baktığı için bizi hemen yok etmiyor, bize bir fırsat veriyor ve onu şükürle anmamız için hayatımızı devam ettiriyor, adeta bizi çırağı gibi kabul ediyor, bize ona yakın olma yollarını öğretiyor-, ben bu ressamın yanında iken işlerime daha özenle bakarım arkadaş. hem korktuğum için, hem de saygı duyduğum için. saygı duyarım çünkü o çok kıymetlidir benim için, onun gözünden düşmekten de korkarım. bu yüzden kılığıma kıyafetime, fırçayı tutuş biçimime bile iki kat dikkatle bakarım.
şüphesiz ki allah teala hazretleri en kıymetli sanatçıdır. dağları, denizleri, yıldızları, insanları ve daha sayılamayacak pek çok varlığı yaratmıştır. o, saygı duyulmayı en çok hak edendir.
mahalle arkadaşınız, temel, ya da nasreddin hoca değildir o fıkralara alet edebileceğiniz.
aynı zamanda islam da çok zikredilen şeyin gerçek olabileceği söylendiği için, haklı olan insandır. bu konuları çok dalgaya alınca.bir süre sonra imanda zayıflama olabiliyor ** .
baksanıza, adam kendi allahını işyerindeki patrona benzetti. bunda sorun yok ama espri yapınca sorun oluyor. ahah. allah kim, patron kim lan gerizekalı herif. işte bahsettiğim şey tam da budur arkadaşlar. Sen ota boka hakaret diye sinirlen bakalım. Sonra da iyi bir insan olduğunu iddia et. Aferin. Cennet garanti.
normal dindarlardır. evde babanla, okulda okul müdurünle, iş yerinde patronunla istedigin gibi taşak geçebiliyo musun? eger haddini aşıp terbiyesizlik yaparsan o patron sana siktiri cektiginde; ama espri anlayışı... ama gülüp gecmenin güzelligi.... falan deme şansin oluyor mu sayin cok bilmis yazar..? cevrende sevip saygi duydugun, yahut saygi duyma mecburiyetinde oldugun insannlara karşi bile ùslubunu korumakta hassas davraniyorken, yaratici olarak insanlarin sevip saygi duydugu varligi alay konusu yapmana insanlarin tepkisiz kalmasini bekleyemezsin. degerler ve kutsallar üzerinden yapmayiver komikligini amk.
her keyfi yazılmış yorumu, benzetmeyi, şakayı hakaret sanan dindardır. ya kardeşim, gülmek diye bir eylem var değil mi? yanak kaslarımız buna müsade ediyor değil mi? beyindeki sinirler olayları algılayıp sana "ahaha" dedirttiriyor değil mi? ulan bu din sana 7/24 somurtmanı emrediyorsa hiç inanma yani. yok allah gücenmesin demeler, yok allahtan korkmalar, siz bayağı bayağı insan sanıyosunuz heralde bu allah dediğiniz varlığı? olum gülün biraz ya. her şeyi hakaret olarak algılamayı bırakın.
"allah 4 kitap yazdı imzalatıcaktım da standını bulamadım" diyen bir insana gülün geçin. tanrı sizin inancınızı ve özünüzü bilmiyor mu? çekindiğiniz nedir?
yapmayın. bu kadar somurtkan olmayın, gülün. korkmayın, sevin.
ee ne demiş kitaplarınız? o her şeyi bilir. kasmaya gerek yok o zaman.
