en buhran kuşluk vaktinde ocağa koyduğum tohumlu kaçak çayın altını iyice açıp, deniz manzaralı mutfağımdan güneşin asilliğiyle içimi huzur doldurduğum bir gün kaymaktan bala, kızartılmış ekmekten kavrulmuş bademe meyve suyuyla birlikte taze sabah çayını genişce bir tepsiye yerleştirdikten sonra attığım her adımında ayrı güzel bir gün geçirdiğimiz evinde odasının kapısını hafifce aralayarak, önceden güneş nüfuz etmesine izin verdiğim pencerenin kenarından parlak bedeninde yansıyan güneş ışınlarının sıcak etkisiyle uyku mahmurluğuna kavuşmuş taze bedeninin yanına koyduğum kahvaltılıkların ardından kirli sakalının dizelendiği ipek teninde dudaklarının yanından beri boynuna süzülen usul yolda kulağına kadar eğilip narince "uyansana lan yarrrrrrrraaaaaaaam" diye bağırasım var...
gece yatmak bilmez sabah kalkmak bilmez, 2 gündür bulaşık sırasında da sikiyor ibne.
hihihihi. yok lan ben gülmüyorum, bu adam böyle gülüyor. evet hihihi diye ama gülüşünde hiçbir ibnelik yok bu adamın. gözler hafif kısık, ağız orta büyüklükte açık, beyaz dişler ön planda, ucundan meme çatalı. öyle gülüyor bu adam, ihihihi diye. ama çok şeker bi' adam bu adam. yine de ibne değil. ben de değilim, ama ihihih diye çok şeker gülüyor bu adam.