belki de milyon yıllar önce bir bilim adamı yarattı. belki de milyon yıl önce zaten bu teknolojideydik ama insanlar tanrılaşınca aşırı teknolojinden dünyanın amına koydular. yani tanrı biziz.
sonsuz döngü peki tanrıyı yaratanı kim yarattı ve peki onu da yaratanı kim yarattı diye devam eder her sonsuz döngü bir boş kümeyi ifade ettiğinden bizimde yaratılmamış olmamız gerekirdi bu mantıkla.Bu sorunun cevabının bulunabilmesi için ben gerçekten var mıyım diye sormalı merak eden şahsiyet
edit:din adamı değilim fakat zaten bu soruda din adamlarının cevap verebileceği türde dogmatik bir soru değil.
sümme haşa dedirten soru cümlesidir bu. yok mü'min kardeşlerim yok. dünyanın çivisi çıkmış artık. size sesleniyorum bu soruyu soranlar, elinize birer tefsir, birer meal alında okuyun hele. onu da beceremiyorsanız, sabah kalkın da 4 rekat namaz kılın.
aynı fizikte olduğu gibi 2 boyutlu bir evrende bulunan varlıklar 3. boyutu anlayamazlar yada 3 boyutlu evrende bulunanlar 4 boyutlu evrenin kurallarını anlayamazlar. bir örnekle açıklamak gerekirse; iki boyutlu bir evren düşünün;
" Bu dünya, bir kâğıt sayfası gibi yassı ve düz, yani iki boyutludur. Kare ve Daire Beyler bu dünyanın sakinlerindendir. Bu yassı fertlerin hareketleri, görmeleri, tasavvurları hep bu iki boyutlu dünyayla sınırlıdır. Meselâ Kare Bey, Daire´nin içini hiç görmemiştir; çünkü görebilmesi için Daire´yi çevreleyen çemberin bir yerinde açılma olması gerekir. Bir gün bu yassı, yani iki boyutlu dünyanın dışından üç boyutlu bir Küre, Kare Beyle sohbete başlar. Küre, Kare´ye üç boyutlu uzayı anlatmaya çalışır; fakat bir türlü anlatamaz. Sonra Kare´ye bir fikir vermesi için, Küre, yavaşça Kare´nin iki boyutlu dünyasının bir tarafından girip öbür tarafına geçer. Suya batan bir top gibi, Küre iki boyutlu dünyada önce bir nokta şeklinde görülür (düzleme temas noktası) . Sonra gittikçe büyüyen bir daire olur. Sonra tekrar küçülmeye başlar ve bir noktaya indikten sonra kaybolur. Kare, hayretler içinde kalsa da, üç boyutun nasıl bir şey olduğunu kafasında canlandıramaz, tâ ki bir şekilde hapsolduğu iki boyutlu dünyanın yukarısına çıkıp o dünyanın bütün sakinlerini (yani daire vs gibi şekilleri) yukarıdan görünceye kadar. "
bu şekilde düşünürse tanrı'nın var olduğu boyutta kuralların, var oluş ve yok oluşun, birçok şeyin nasıl olduğunu yani o evrenin fizik kurallarını anlamamız mümkün değil kaldı ki kendi dünyamızın fizik kurallarını bile daha anlayamadık. o yüzden bu tür sorulara cevap bulmak neredeyse imkansızdır.
"tanrının yaratıcısı a'dır" denildiği anda "peki a'yı kim yarattı" diye sorular sorulmaya devam edilecektir z'ye kadar.
"ihlas suresi 2. ayet: Allah samed'dir." Yani hiçbir şeye muhtaç değildir. Onun var olması için hiçbir şeye ihtiyaç yoktur. Ancak evrenin meydana gelmesi için O'nun var olması şarttır.
3 rakamı için 2'ye ihtiyaç vardır.
2 rakamı için 1'e ihtiyaç vardır.
Ancak 1 için * 0'a ihtiyaç yoktur.
çünkü o -Allah- 1'dir! *
kafası sadece varlık ve yokluk üzerine çalışan bünyenin bu çalışma düzeninden bilhaber olarak kainat göz önüne alındığında bir toz zerreceği kadar bile yer kaplamadığının farkında olmadan güya bi' şeyler ispatlamaya çalışarak sorduğu acınılası ezik soru.
çoğu yazarın ortaya cehaletini döktüğü başlık olmuştur. şeytan insana sürekli uğrar ve sordurur. seni kim yarattı? onu kim yarattı bunu kim yarattı? en sonunda ise allah'ı kim yarattı dedirtir ve ozaman allah' şöyle dememizi buyurur "euzu billahi minesseytanirracim" bu ayetlerde hadislerde sürekli gecer ama bizim elimize kitap alıp okuma alışkanlığımız olmadığı için sadece yazmaya merak sararız. ayrıca kendine bu soruyu soran insan ateist falan olmaz.
asıl soru şu durduk yere niye bizi yarattı? yalnızlığından bunalıp birkaç iyi birkaçta kötü adam yaratırsa ne olacağını mı merak etti? değişik bir eğlence anlayışına sahip olması onu kimsenin yaratmamış olmasından daha ilginç geliyor bana.