güç hissettirdiğini, ölümsüz olduğunu, tareti sike benzeten ergenlerin hayran olduğu savaş aracı.
60 metre ilerdeki tankın sadece motorunun yarattığı titreşim altınıza sıvı sıvı sıçırtmaya yeter.
hayatında tüfekle ateş etmemiş sivilce surat-çene sakallı götburger ergenler aşıkmış tanka. lan senin yanında osursam korkudan zangır zangır titrersin. birde savaş çığırtkanlığı yapıyor sikik.
o titreşimle, sağır eden sesiyle, barut kokusuyla çok az askerin dayanabildiği şeydir tank. bak insan demiyorum -asker- diyorum. eğitimli, her gün şınav çeken, silah tutan, yükle koşan ve üstünde müthiş bi komutan baskısı olan asker bile dayanamıyor bayılıyor yanında tankla ateş edildiğinde.
velev ki bir gün o hep hayalini kurduğunuz an gerçekleşti ve savaşta tank şoförüsünüz. bir düşman tankıyla karşılaştınız, tek bir şansınız var, gebermek. kullandığınız tank patlamasa bile, gövdeye çarptigi an içerideki herkes kafayı biyere vuracagi için frp oyunlarındaki gibi stun yemiş olursunuz.
not: komutan karısı siken, çarşı iznine tank ile çıkan, helikopterden helikoptere atlarken havada şarjör değiştiren ramboların bok atacağıentry olacaktır.
ingiltere 1. dünya savaşı sırasında bulmuştur. düşmanları anlamasın diye silahı koymadan cepheye sürmüş ve su tankı diye yuutturmuştur. adı da burdan gelir. ayrıca ebemizi bellemiştir ortadoğuda bu silah sayesinde.
ingiliz NWOBHM grubudur. güney londrada grubun temelleri atılır ve 1982 yılında ilk albümlerini yayınladılar. Ardından, hızla başka albüm çalışmalarına başladılar. akabindealbüm çalışmalarına ara veren grup, bir nevi nadasa çekildiler. bu arada kadro değişiklikleri olduysa da grup çizgisinden asla taviz vermedi.
takvimler, 2010 yılını işaret ettiğinde ise; piyasaya adeta bomba gibi bir NWOBHM albümü düştü. tabiiki bilmeyeni çoktu grubun. ama o çiğmüzik, riffler, davullar dinleyen kitleyi yerle bir etti. bununlada kalmayıp, almanya, ingiltere listelerinde en iyi albüm olarak kritiklere yansıdır.
(bkz: war machine)
war machine albümü, heavy metal dinleyicilerine böyle güzel duygular yansıtmamıştı.
dinledikçe dinleyesim gelen albümlerin başındadır halen.
almanların yapımında ustası olduğu savaş aleti. king tiger* olsun, jagdtiger olsun her biri hayvani tanklardır ve karmaşık mekanik yapı içerir. mühendislik harikasıdırlar.
savaş tarihçilerinin kabul ettiği ilk versiyonu tam hatırlamıyorum ama millattan önce 200-300 civarıydı ortadoğuda bir kaleye saldırıken kullanılmış olan tekerlekli etrafı zırhla kaplı önünde uzun bir mızrak ok atmak için 2 pencere olan arkası açık kölelerin ittiği bir aletti.
arazide üzerinde komutan iseniz acaip güç hissi verir. buranın kralı benim dersin. güç sendedir. adamı uyuşturucu almış gibi yapar.
üzerindeki 105 lik top sanki adamın ziki gibidir. onunla düşmana kaymak istersiniz.
feci güç kuvvet hissi verir.
eğer daha iyisi çıkmadıysa en iyisi amerikan m1a2 tankıdır. ayrıca:
90'lı yıllardaki ateride en sevilen oyunlardan birisidir. onlarca level vardır ve bağımlılık yapar. amaç alt ortadaki kartalın hayatta kalmasını sağlarken bir yandan da diğer tankları öldürmektir.
Matrix filmindeki operatör. yamulmuyorsam reloaded da vuruluyordu.
ana görevi doğrudan düşman kuvvetlerine saldırmak olan Hava,mayın ve anti tank saldırılarına karşı dayanıksız olan paletli, standart olarak 1 adet top ve 1 adet makineli tüfeği bulunan bir savaş aracı.
Tank ismi ilk kez ingiltere'de tank fabrikalarında kullanılmaya başlanmıştır. Bir savaş aracı yapıldığını saklayabilmek için işçilere ingiliz Ordusu için paletli su depoları üretildiği izlenimi verilmiştir.
ilk kullanıldıkları anda ki piskolojik ve fiziksel etkileri düşünülerek, çok etkili bir vuruşma aracıdır. 2. Dünya Savaşının kaderini belirleyen en önemli unsurlardandır.
Zamanla eğik zırhlı tanklar, patlayıcı yüzeye sahip tanklar çıkmıştır. En sonunda ise "görünmez tanklar" çalışması ingiltere' de sürdürülüyor.