savaş tarihçilerinin kabul ettiği ilk versiyonu tam hatırlamıyorum ama millattan önce 200-300 civarıydı ortadoğuda bir kaleye saldırıken kullanılmış olan tekerlekli etrafı zırhla kaplı önünde uzun bir mızrak ok atmak için 2 pencere olan arkası açık kölelerin ittiği bir aletti.
almanların yapımında ustası olduğu savaş aleti. king tiger* olsun, jagdtiger olsun her biri hayvani tanklardır ve karmaşık mekanik yapı içerir. mühendislik harikasıdırlar.
ingiliz NWOBHM grubudur. güney londrada grubun temelleri atılır ve 1982 yılında ilk albümlerini yayınladılar. Ardından, hızla başka albüm çalışmalarına başladılar. akabindealbüm çalışmalarına ara veren grup, bir nevi nadasa çekildiler. bu arada kadro değişiklikleri olduysa da grup çizgisinden asla taviz vermedi.
takvimler, 2010 yılını işaret ettiğinde ise; piyasaya adeta bomba gibi bir NWOBHM albümü düştü. tabiiki bilmeyeni çoktu grubun. ama o çiğmüzik, riffler, davullar dinleyen kitleyi yerle bir etti. bununlada kalmayıp, almanya, ingiltere listelerinde en iyi albüm olarak kritiklere yansıdır.
(bkz: war machine)
war machine albümü, heavy metal dinleyicilerine böyle güzel duygular yansıtmamıştı.
dinledikçe dinleyesim gelen albümlerin başındadır halen.
ingiltere 1. dünya savaşı sırasında bulmuştur. düşmanları anlamasın diye silahı koymadan cepheye sürmüş ve su tankı diye yuutturmuştur. adı da burdan gelir. ayrıca ebemizi bellemiştir ortadoğuda bu silah sayesinde.
güç hissettirdiğini, ölümsüz olduğunu, tareti sike benzeten ergenlerin hayran olduğu savaş aracı.
60 metre ilerdeki tankın sadece motorunun yarattığı titreşim altınıza sıvı sıvı sıçırtmaya yeter.
hayatında tüfekle ateş etmemiş sivilce surat-çene sakallı götburger ergenler aşıkmış tanka. lan senin yanında osursam korkudan zangır zangır titrersin. birde savaş çığırtkanlığı yapıyor sikik.
o titreşimle, sağır eden sesiyle, barut kokusuyla çok az askerin dayanabildiği şeydir tank. bak insan demiyorum -asker- diyorum. eğitimli, her gün şınav çeken, silah tutan, yükle koşan ve üstünde müthiş bi komutan baskısı olan asker bile dayanamıyor bayılıyor yanında tankla ateş edildiğinde.
velev ki bir gün o hep hayalini kurduğunuz an gerçekleşti ve savaşta tank şoförüsünüz. bir düşman tankıyla karşılaştınız, tek bir şansınız var, gebermek. kullandığınız tank patlamasa bile, gövdeye çarptigi an içerideki herkes kafayı biyere vuracagi için frp oyunlarındaki gibi stun yemiş olursunuz.
not: komutan karısı siken, çarşı iznine tank ile çıkan, helikopterden helikoptere atlarken havada şarjör değiştiren ramboların bok atacağıentry olacaktır.
rpg oyunlarında amacı damage yemek ve ayakta kalmak olan, aynı zamanda aggro'yu üstünde tutan karakter. Bu yüzden health'i fazla olur, defansif ve aggro çeken skilleri vardır. çok oyunculu multiplayerlarda, boss keserken hep en önde olur, ve melee'dir.
Aggro kontrolü önemlidir zira boss'un aggro'sunu kaybettiği anda, boss healer ve damage dealer'ları öldürecek, zincirleme reaksiyonla raidwipe yiyecek, yani tüm parti ölecektir.
Bu arada healer'ların görevi de tankı kesinlikle canlı tutmaktır.
World of warcraft'dan örnek vermek gerekirse, protection paladin tank olarak kullanılabilir mesela.
Ayrıca sevmediğim, sıkıcı bulduğum bir roldür tank. Healer olmaya bayılırım. Dps de iyidir.
ilk örneği olan mark1 ww1 de somme muharebesinde cikarilmistir. sonra almanlarin cikardigi a7v tarzinda araclar vardir modern tanklara bakacak olursakta pl01 t14 armata tarzi araclara bakabilirsiniz.