birini tanımadan hayal ettiğiniz karaktere oturtmak kolaydır. tanıdıkça insani zaaflarını görmek sıradanlaştırır.heleki kişilik çatışmaları da başlayınca anlamını yitirir peri kızı yada beyaz atlı prens sanılan kişi, sıradan biridir artık gözünüzde.
tanımadığınız kişi boş bir kağıttır,üzerine onunla ilgili hayallerinizi yazar; senaryoya dönüştürürsünüz. duygusal anlamda o kendisi değil, sizin hayalgücünüzdür. o yüzden gerçekte olduğundan daha güzel, daha çekicidir. tanıştıktan sonra ise sizin hayalgücünüzün yerini karşıdakinin insani zaafları alır; bu da hiç bir zaman idealinizle örtüşmez tabi ki.