önce piyano soloları ile insanın ruhunu kavrayan(her tuşta daha derine işler) sonra özel sözlerle piyano ve aşk ile dans ettiren, zuhal olcay'ın çok güzel yorumladığı eser.*
tepeye tırmanan nakarat bölümü ağır ağır yükselen duyguların çağlama noktasıdır.
&feature=share
--spoiler--
saçların kar gibi beyazlaşsa da
vücudun yorulsa, yavaşlasa da
geçmişle dansını hatırlatsa da
beklerim bir tango borcun var bana
--spoiler--
türk erkeğine fazla gelen danstır efenim.
tamam anladık dansı sen kontrol ediyosun, pek bi hevesleniyosun bugün tango yapıcaz dendiğinde de, bi dur arkadaşım.sarsma partnerini, adam gibi kavra kızı, birazdan yatağa atıcam seni gibi bi imaj verme hatuna.tokadı yer oturursun yerine.düzgün tut şöyle, sonra bi (bkz: gancho) yersin popona, ne olduğunu şaşırırsın eheh.
bunun kadar güzel bir dans görmedim, yapıcağın kişi mutlaka sevgilin olmalıdır, değilse de merak etmeyin sevgili olursunuz en kısa zamanda. çok çok etkileyici bir dans şahsen.
bu genelde amerikan ordusunun fonetiğini kullandığı hedefi belirtme biçimidir. telsizde ya da telefonda rahat anlaşılabilmesi için. esasen kendisi gibi t harfi ile başlayan target'ı temsil eder, target demezler de tango der işte bu adamlar. hedefin tanımı 't' harfidir. "tangos in sight" denir misal, hedeflerin görüş açısında olduğunu belirtmek için. "tango neutralized" denir ya da, hedef etkisiz hale getirildi demek için.
şimdi rainbow six serilerinde dikkat etmişinizdir, adamlar a timine isim verirken a ile başlayan alpha'yı seçer, b timi bravo'dur, c timi charlie'dir, vb. hep o temsili harfle başlayan kelimeler seçilir. ordu fonetiği işte.
gerçi bu coniler vietnam savaşında vietkong(vc) gerillalarına victor charlie ya da salt charlie ismini takmış adamlar.
nato'da bütün harfleri hangi kelimelerin temsil ettiğini görmek için liste:
arjantine doğmuş zamanının varoş dansıdır.
şöyle ki dans orijinalinde iki erkek arasında başlar, bu kadın satıcısı ve alıcı arasındaki anlaşmazlık ve rekabetle birlikte doğan kıskançlık sonucu kadın için ufak çaplı bir mücadelenin dansıdır. galip olan erkek fahişeyi alır. ve şu an öğretilmekte olan kadın erkek arasındaki kaçma kovalama kadının erkeği elinde tutma telaşı ve kıskançlık temalı figürler başlar. dikkatli izlendiğinde fark edildiği gibi kadının hareketleri erkei takip eder ve belli bazı durumlarda onu sınırlandırır, durdurur.
sonraları ingiltere ve amerikaya yayıldığı zaman şu an tango yaparken giyilenlerin aksine bu yakın dasta erkek ve kadın arasında mesafe oluşturmak için kadınların kalın korseler giyerek yaptıkları bir salon dansına baloların vazgeçilmez eğlencesine dönüşmüş neticede kadın ve erkek arasındaki tensel temasın yasaklığı azaldıkça orijinal kıyafetlere ve aslındaki gibi ateşli figürlere dönüş yaşanmıştır.
müthiş çekici bir danstır, ders alamayanlar için video sitelerinde figürlerin tek tek anlatıldığı kayıtlar mevcuttur. öğrenmesi zor değildir aksine çok eğlencelidir.
zordur. yani disiplinli olarak çalışmayı gerektirir. ama her şeyden önce duruş çok önemli, insan dans ederken kesinlikle kendinden emin olmalı ve sıkmamalı kendini. serbest bırakacaksın, hem müziğe hem de partnerine bırakacaksın kendini. sonrasının nasıl geldiğine kendin bile şaşırıyorsun. aslında tangonun nasıl yapıldığını anlatmaya çalışmıyorum. tango öğrenmeye çalıştığım dönemde genelde yapamadığım şeyleri söylüyorum. uzun lafın kısası, teslimiyet ve başkaldırı arasındaki o hassas denge tutturulduğunda mükemmel bir dans, büyüleyici.
corto maltese'nin arjantin'de geçen bir macerası.
--spoiler--
1923 yılı civarlarında cereyan eder. corto öldürülmüş bir tandığının kız çocuğunu kurtarıp emin ellere teslim etmek için ülkeye gelir. ama ucu bayağı yukarılara uzanan entrikalı işlerin içinde kendisini bulur. vesileyle corto'nun daha eskiden butch cassidy ve sundance kid ile de takılmış olduğunu öğreniriz. ayrıca corto'nun da katıldığı tango dansı dolu balo ortamlarına da konuk oluruz.
--spoiler--
(bkz: butch cassidy and the sundance kid)