nasıl ki türbanı bizi ilgilendirmiyorsa, iç giyimi de ilgilendirmez. hani çıpık bu insan modeli dese ki ''sana ne beah!'' der yani. haklıdırda. biz ne bir başkasının imanını sorgulayabiliriz ne de başkası bizim. çünkü : kime ne!
gördüğü bir turbanlının iç çamaşırı hakkında fikir yürütecek kadar manevi degerlerden arınmış bir embesilin içinden geçirmiş oldugu tahmindir muhtemelen.
kendiyle çeli$en insandır kafasinda türbanı kıçında tangası olan yengemiz. muhtemelen modernle$me sürecinde kültür çarpmasına uğrayıp, çevresi tarafından bu hale getirilmi$tir. soru $urada:
ba$ını mahrem olarak değerlendirip kapatırken, diğer noktalarını neden açıyorsun, neden böyle bir görüntü kirliliği yaratıyorsun? ilgi çekmemek için yapılan bir hareketi, ilgi çekmeye yarayan $eyler ile bulu$turuyorsun? türbanını tak, hiç bir sıkıntımız yok, ancak neden? neden?
evet bu ülkede herkesin özgürlüğü vardır, herkes istediğini giyer, ve bize ne dir kimi zaman bu durum. ama türbanlı yenge, sen gerçekten ironik duruyorsun, ve bu senin savunduğun saflıklarla dolu inanca hiç yakı$mıyor. hala bazı $eylerin özünü kavrayamıyorsun, i$te biz sana bu yüzden kızıyoruz.
kafalarda soru işaretleri uyandıran durum. Kimsenin tercihleri kimseyi ilgilendirmez ancak "ya madem böyle düşünüyorsun, ne diye böyle yapıyorsun" dediğim durumlardan biridir. Yok mudur bu işin bir ortası? Bana kendi içinde hala bi karar vermemiş olmanın bir işaretidir gibi gelmektedir.
milletin başındaki kıçındaki bez parçasıyla uğraşmaktan öte bir meziyeti olmayan mahlukların ezikliğinin ifadesi olan sözde eleştiri cümlesidir.
sözlüğün ebleh fantezilerin ifadesi başlıklarla dolmasına sebep olmaktadır.
mini etekliler verir mi, tanga başa giyilir mi, seksek oynarken burnunu karıştıran üniversiteli kız iyi öpüşür mü vb. üstün zeka düzeyi gerektiren başlıklar görmek gerçekten ümit verici. bu gidişle bu kadar çok moron başlığın arasında, bu ucuzluklara prim vermeyen pek çok sözlük yazarının zeka seviyesi otomatik olarak yükselmiş gibi olacaktır.
"elalemin kıçından başından sana ne?" dedirten söz öbeğidir.
daha ziyade sapkınlık ötesi bir durumdur böylesi tespitimsiler. ancak dallamalık pardon ironi yapayım derken kendi kızkardeşinin ya da annesinin iç çamaşırlarının da böylesi bi sanal ortamda muhabbet malzemesi olabileceğini unutur zavallım.
dallama: bir yemek türü. bol buğday ve yağ ile yapılırmış.
burada sorun tanga giymenin ya da makyaj yapmanın suç olmadığının kavranmasıdır. tanga giymek herkesin tercihi olabilir. eğer makyajı yapıp tangayı giyen kızımız orda burda hareretli hararetli makyaj yapmak yasak, tanga giyeni cehennemde .ötünden yakacaklarmış diye ciyak ciyak bağırıyorsa afişe edilmeyi hak ediyordur, buna tepki koyabiliriz. aile baskısıyla kapanmış demektir, içinde yanan ateşi dindirememiştir ailesinin baskısı. hatta tepkimizin iki katını bu kızımızın ailesine göstermemiz gereklidir.
bu hafta sonu yemek yerken şahit 0lduğum durumdur. kımızın kafasında en kırmızısından türban yanında sevgilisi dudak dudağa öpüşmeler. kafada türban var nede olsa sorun yok.
bu şöyle bir mantığın tümcesidir. madem türban takıyorsun, o zaman hiçbir şeye hakkın yoktur. başka bir ilişki kuramadım ben kişinin türbanı ve iç çamaşırı arasında. paçalı don falan giymesi gerekiyordu da ben mi kaçırdım ayrıntıyı?
tanga giydiği, sokaklarda öpüştüğü için eleştirilen başörtülü, başı açık olduğu için günahkar olarak değerlendirilen kadın kadar haksızlığa uğramaktadır. biz değil miyiz "din tanrıyla kul arasında" diyen, biz değil miyiz bizi başımız açık olduğu için günahkar gören baş örtülülere "kimin ne olduğu belli olmaz" diyen... o halde şimdi kimi neden eleştiriyoruz? isteyen istediğini yapar, özgürlük herkes içindir.
