bundan tam bir hafta önceydi başımdan geçen olay. taksimden mecidiyeköye doğru gidecektim. iftar çadırının yanındaki merdivenlerden aşağı indim, bir jeton atıp içeri girdim.
o gün hava soğuk ve kapalıydı. gece hiç uyuyamamıştım, yağan yağmurun, esen rüzgarın sesini dinlemiştim sadece. kırmıştı bir insan beni. gürültülerin içinde terketmişti, sonra da duymamıştı sesimi. ne o gürültünün içinden sessizce çıkıp gidişimi görmüştü, ne de sonrasında farketmişti.
duvarda resimlerin olduğu koridorda, elim montumun cebinde dalgın bir halde yürüyordum. ta ki bir ses duyup kafamı yerden kaldırana kadar. yaşlı bir adam tanbur çalıyordu, daha önce duymadığım bir şarkıyı söylüyordu.
bir süre izledim sessizce. yaşlı adam kafasını hiç kaldırmıyordu, sadece çalıyordu, ve söylüyordu. ben hareket edemiyordum bile, öylece kalmıştım olduğum yerde. sanki bir gece önce yaşadığım kırgınlığı anlatıyordu bana müziğiyle. üzülme, kırılma, ben daha çok acılar, daha çok gözyaşları gördüm diyordu.
yaşlı adamın önünde duran tanbur kılıfında birkaç tane bozuk para vardı. cebimdeki parayı saydım, on lira bile değildi. beş günlük ekmek parasını hesaplayıp, kalan bütün paramı önüne bıraktım.
o çalmaya, şarkısını söylemeye devam etti. öylesine içindeydi ki çaldığı müziğin, dışarıda olan hiçbirşey etkilemiyordu onu.
elimde olsa bütün gün dinlerdim onu, ama gitmeliydim. koridorda yavaşça ilerledim, merdivenlerden aşağı indim. tanburun sesi azaldı, sonra daha da azaldı, ve en sonunda kayboldu. ben ise bir rüyadan çıkıp, birkaç dakikalığına ayrıldığım sahte dünyaya yeniden döndüm.
incesaz - eylül adlı eserinin girişini sonbaharın gelişi gibi hüzünlendiren ve ipek bir şal gibi akan sesiyle insanı büyüleeyen müzik aleti. dinleyiniz efem:
tanbur çalan bir sözlük yazarının egosunu tatmin eden entrydir. Fakat tevazu olarak bu sazı en güzel şekilleriyle sizlere sevdirmeyi ümit ediyorum. Bir enstrüman hırçın fakat bu kadar mı duygusal olur buyrun dinleyin.
&feature=related
fazla dinlerseniz hastalanabilirsiniz. aman dikkat.
sımsıcak nağnameler çağrıdır aşka
gönül seviyorsa sever her yaşta
bu son olsun artık istemem başka... Bana bunlari soyleten ey yar. Cik karşıma sana söyleyeceklerim var. Şöyle bir yaslan omzuma....